Tanrıkulu: 12 Eylül gibi 15 Temmuz’la da hesaplaşılmadı

15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Üyesi, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, darbe girişiminin 3’üncü yılı öncesinde yaptığı açıklamada, komisyonun işleyiş sürecini hatırlattı. Tanrıkulu, “Ne yazık ki siyasi iktidar, eski ortağı olan yapının kendi içindeki uzantılarını görmezden gelmiş ve kendilerinin de ifade ettiği üzere bir 'FETÖ borsası' oluşmuştur” dedi.

Abone ol

ANKARA -  CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Meclis’te kurulan komisyonun çalışmalarını eleştirdi. 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Üyesi de olan Tanrıkulu, “Tıpkı 12 Eylül gibi 15 Temmuz’la da samimi bir biçimde hesaplaşılmamış, yaşananlar bir daha tekrarlanmayacakmış gibi yapılmıştır” dedi.

‘DARBE KOŞULLARINDA YÖNETİLMEYE BAŞLANDI’

Darbe girişiminin 3. yıldönümü öncesi yazılı açıklama yapan Tanrıkulu, darbecileri bir kez daha lanetlediğini belirterek, komisyonun nasıl atıl hale getirildiğine ilişkin şunları söyledi:

KOMİSYONUN HİKÂYESİ...: Türkiye’yi 15 Temmuz’a sürükleyen olayların ve darbe girişimi sonrasında demokrasinin nasıl onarılması gerektiği, demokrasiye yönelik tehditlerin belirlenip ne tür önlemler alınabileceğinin tespiti amacıyla 26’ıncı dönemde TBMM’de Araştırma Komisyonu kurulmuştu. Ancak şunu vurgulamak gerekir ki, Darbeleri Araştırma Komisyonu’nun hikâyesi bile darbeyle ilişkilerin açığa çıkarılmak istenmeyişinin tarihsel belgeleridir. Buna ilişkin bütün tutanaklar meclis kayıtlarında vardır.

KOMİSYONUN ÇOĞULCU ÇALIŞMASI ENGELLENDİ: Komisyon temmuz ayında kurulmasına rağmen AKP tarafından çalıştırılmadı ve çalışmalarına ancak ekim ayında başlayabildi. Oy birliğiyle kurulmuş olan komisyon, başkanlık divanı bütün partiler tarafından oluşturulabilecekken AKP tarafından oluşturuldu. Komisyonun çoğulcu, şeffaf biçimde gündemini oluşturması ve çalışması da engellendi.

KOMİSYONA KAMU GÖREVLİLERİ ÇAĞRILMADI:Keza komisyon görüşmelerinin yayınlanmasına yönelik ısrarlı taleplerimiz sistematik olarak reddedildi. Hatta sosyal medya hesaplarımızdan yaptığımız yayınların etkili olması üzerine bu yayınlarımızın yasaklanması, aksi halde komisyonun dağıtılacağı tehditleri yapıldı. Komisyona davet etmek istediğimiz tanıklar ve kamu görevlileri çağrılmadı. Darbenin aydınlatılması için komisyon huzurunda dinlenmesi gereken dönemin Genelkurmay Başkanı ve MİT Müsteşarına başbakan tarafından izin verilmediği ifade edildi. Dolayısıyla darbe girişiminin arkasındaki olayların aydınlatılması konusunda kritik önemde olan söz konusu kişiler komisyona gelmediler veya gelmeleri engellendi.

KOMİSYON RAPORUNU ZAMANINDA YAZMADI: Komisyon çalışmalarından rahatsız olan AKP ve Erdoğan'ın, daha süresi varken, ek süre almak mümkünken, aralık ayı başında “Komisyon çalışmaları sonlandırılmalıdır” açıklamasıyla komisyon çalıştırılmaz hale getirildi. Nitekim bu tarihten itibaren komisyon çalışmadı. Keza Komisyon raporunu zamanında yazmadı, geciktirdi. Raporun yazımı üyelerden gizlendi ve uzun bir süreden sonra rapor komisyon üyelerine tebliğ edildi.

RAPORA KORSAN EKLEMELER YAPILDI: Muhalefet şerhimizi rapora eklenmek üzere verdikten sonra Meclis tarihinde hiçbir komisyon çalışmasında görülmemiş bir biçimde komisyon başkanı tarafından rapora korsan eklemeler yapıldı. Yazdığımız ek görüşler rapora eklendi ancak darbe gerçeklerini ortaya koyan muhalefet görüşlerimizin bir bütün olarak rapora ekli biçimde tüm parlamenterlere dağıtılması gerekirken, dağıtım işlemi yapılmadı ve Mecliste görüşülmesi sağlanmadı.

DARBEYLE HER ALANDA SAMİMİ HESAPLAŞILMALI: 12 Eylül gibi 15 Temmuz’la da samimi bir biçimde hesaplaşılmamış, yaşananlar bir daha tekrarlanmayacakmış gibi yapılmıştır.

DARBENİN SİYASİ UZANTISINA DOKUNULMADIĞI AÇIK: Ne yazık ki siyasi iktidar, eski ortağı olan yapının kendi içindeki uzantılarını görmezden gelmiş ve kendilerinin de ifade ettiği üzere bir “FETÖ borsası” oluşmuştur. Söz konusu “borsada” kimlerin neyin ticaretini yaptığını bilmiyoruz ama darbenin siyasi uzantısına dokunulmadığı açıktır.

DARBE DÜZENİ İNŞA ETMEYE YÖNELDİ: 15 Temmuz’da Türkiye’yi yeni bir felakete sürükleyip diktatörlük koşullarında yönetmeye kalkışan darbecilere ve onların zihniyetine inat, demokrasi, adalet ve hukuk mücadelemizi sürdürecek ve her koşulda darbelere karşı duracağız. Bu vesileyle 15 Temmuz’da yaşamını yitiren tüm yurttaşlarımızı anıyor, yakınlarına bir kez daha sabır diliyorum.

(DUVAR)