Tanrıkulu: MHP’nin af teklifi tamamen duygusal
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, affın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin organize suç örgütü kurmak ve yönetmekten hükümlü Alaattin Çakıcı’yı ziyaretinden sonra konuşulduğuna dikkat çekerek, “MHP'nin bunu gündemde tutmasının nedeni tamamen duygusaldır” dedi.
ANKARA - MHP’nin “şartlı ceza indirimi” olarak tanımladığı “af teklifi” Meclis Başkanlığına sunuldu. 7 maddelik teklif yaklaşık 162 bin adli suçlunun cezasında 5 yıl indirim öngörüyor.
CHP MYK’da ele alınan teklifin tüm yönleriyle değerlendirilmesi için hukukçulardan oluşan bir komisyon kurulması kararı alındı. Komisyon teklifle ilgili incelemesinin ardından bir görüş oluşturarak parti yönetimine sunacak, ardından alınan tutum kamuoyu ile paylaşılacak.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu getirilen teklifi DuvaR’a değerlendirdi. Affın bu kadar çok gündeme gelmesinde yargı sistemine güvensizliğin etkili olduğunu söyleyen Tanrıkulu, “Yargı sistemine olan güven, insan hakları ihlalleri ile ilgili birinci derece sorumluluk sahibi güvenlik güçlerine olan güvenden bile daha az. Dünyada bunun başka bir örneği yok. Affı böyle bir ortamda konuştuğumuz için karşılık buluyor” dedi.
Aftan önce yargıya güven, insan hakları ve onuruna uygun infaz rejimi yaratılması ve mutlaka toplumsal uzlaşma ve genel mutabakat aranması gerektiğini söyleyen Tanrıkulu’nun değerlendirmeleri özetle şöyle:
YASALARIN ARKASINDAN DOLAŞILIYOR: Bu bir af düzenlemesi değil. Affın hangi çoğunlukla nasıl yapılacağı anayasada tarif ediliyor. Ama nitelikli çoğunluğu bulamayacaklarını biliyorlar. Yasaların arkasından dolanılarak hazırlanmış bir düzenleme. Cezaevinde olan ve cezaevine girecekler açısından af etkisi doğuran ama yargılamaları ve hükmü ortadan kaldırmayan bir teklifle karşı karşıyayız.
CEZAEVİ ZİYARETİNDEN SONRA GÜNDEME GELDİ: Bu teklif MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin belki siyasi hayatında hiç yapamadığı bir cezaevi ziyaretinden sonra gündeme geldi. Organize suç örgütü kurmak ve yönetmekten hükümlü bir kişiyi ziyaretinden sonra, “Alaattin Bey'in bir yönüyle vatan, millet için verdiği mücadeleler var. Bilen bilir. Devleti yönetenler de bilir, başkaları da bilir. Benim ülküdaşım o” demişti. Ondan sonra bir ziyaret daha gerçekleşti ve af bir mühendislikle Türkiye gündemine sokulmuş oldu.
AFLA İLGİLİ 2 YANITSIZ SORU: Ceza hukuku açısından af büyük buhran, çalkantı yaşamış toplumlarda, o buhran ve çalkantının aşılmasından sonra yeni bir başlangıç yapmak amacıyla gündeme gelir. Türkiye’de 74 affını belki buna örnek verebiliriz. Bu ise tamamen MHP liderinin siyasal tercihinden kaynaklı gündemde tutulmaya çalışılıyor. Birincisi bu affın hangi toplumsal ihtiyaca cevap verdiği sorusu tartışmalıdır. İkincisi evet, toplumda çalkantı, buhran adaletsizlikler yaşanmaktadır. Ama buna çare olacak mıdır?
DÜNYADA BUNUN ÖRNEĞİ YOK: Affın bu kadar gündemde kalmasının, hem toplumsal karşılık hem de karşıtlık yaratmasının nedeni Türkiye’de hiç kimsenin adil yargılandığına inanmaması. İnanmadıkları için de kendilerini “yargı sisteminin kader kurbanı” olarak algılıyorlar. Yargı sistemine olan güven, insan hakları ihlalleri ile ilgili birinci derece sorumluluk sahibi güvenlik güçlerine olan güvenden bile daha az. Dünyada bunun başka bir örneği yok. Böyle bir ortamda af konuşulduğu için de karşılık buluyor. Cezaevlerindeki ortam da sıkıntılı. 210 bin kapasite, 253 bin kişi kalıyor. Üstelik burada dengesiz bir dağılım var. Bu da affı tetikleyen, karşılık bulmasına neden olan önemli bir sorun.
MHP’NİN TEKLİFİ TAMAMEN DUYGUSAL: Bir aftan önce adil ve dürüst yagılamayı, yargıya güveni sağlamalıyız. Cezaevlerinde insan hakları ve onuruna uygun infaz rejimi yaratılmalı. Af için de toplumsal uzlaşma ve genel mutabakata bakmak gerek. Bakıyoruz üçü de yok. MHP'nin bunu gündemde tutmasının nedeni tamamen duygusaldır.