Tanrıkulu MST TV'yi büyüttü

TBMM Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nda anlatılanları herkes duysun diye başladığı yayınlara hâlâ devam ediyor Sezgin Tanrıkulu. Televizyonunun adı: MST TV... “Meclis’teki odam, benim Ankara stüdyom” diyen Tanrıkulu, yayınlarını anlattı.

Abone ol

ANKARA - Ana akım medyada kendisine yer verilmemesi üzerine geçen yıl, adının baş harflerini temsilen MST TV’yi kuran CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu yayıncılığı ilerletti.

Tanrıkulu, TBMM Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu'nda yaptığı yayınlar sonrası kurduğu ve her geçen gün yeni içerik kattığı MST TV'yi anlattı.

15 Temmuz’un nasıl planlandığının, darbenin arkasında kimin olduğunun aydınlatılması gerekiyordu. Bu amaçla Meclis’te Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu kuruldu. Basının komisyonu izlemesi serbestti ancak görüntü alamıyorlardı ve kritik isimler darbe girişimine ilişkin açıklamalarda bulunuyordu.

Muhalefet milletvekilleri Meclis TV'nin komisyon görüşmelerini yayınlamasını istedi, ret cevabı aldı. Bunun üzeriye komisyon üyesi CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu, komisyona gelen tanıkların beyanlarını Periscope üzerinden yayınlamaya başladı. Genelkurmay eski Başkanları İlker Başbuğ, Hilmi Özkök, Emniyet eski Genel Müdürü Celalettin Lekesiz... Bütün bu isimlerin konuşmaları Tanrukulu'nun Periscope hesabı üzeriden yayınlandı.

Tanrıkulu o yayınları şöyle anlattı: "1.5 ay boyuncu komisyon toplantılarında yayın yapmaya çalıştım. Yayından AK Parti milletvekilleri ve Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Başkanı Reşat Petek rahatsız oldu ve yayını yasakladı. Buna itiraz ettim. Milletvekili olarak yayın yapabileceğimi söyledim ve yayına devam ettim. Bu yayına devam ederseniz darbe komisyonunu bir daha toplamayacağız, dağıtacağız dediler. Dolayısıyla ‘Sezgin Tanrıkulu yüzünden komisyon dağıldı diyeceğiz' dediler. Zaten önemli isimlerin tanıklıkları bitmişti ve ben de komisyonun devam etmesi için yayın yapmadım."

.

'MEDYAYA, YASAKLILAR LİSTESİ GÖNDERİLDİ'

"2015 yılından sonra merkez medyaya AK Partili isimler tarafından hangi CHP milletvekillerinin televizyona çıkarılmayacağına dair isim listesi gönderilmiş. O listenin başında da ben geliyorum" diyen Tanrıkulu, Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu sırasında sosyal medyadan yaptığı yayınlar dikkat çekince, isminin baş harfleri olan MST TV'yi kurma fikrinin doğdunu söylüyor. Tanrıkulu, MST TV'nin isminin istenirse Mağdurların Sesi TV, Mazlumların Sesi TV olarak da kullanılabileceğini ekliyor çünkü bu isimlerin patentini almış.

MERKEZ MEDYAYI TİYE ALMAK İÇİN KURDU

"Merkez medyayı tiye almak için MST TV'yi kurduk. Hatta profesyonel arkadaşlara logo tasarımı yaptırdım" diyen Tanrıkulu, merkez medyayı eleştirdi, bu medyanın tutumu sonrası MST TV'nin gelişimini, "Bak siz çıkarmıyorsunuz, bizim de televizyonumuz' dedik, giderek geliştirdik. Her yayından sonra bir fikir gelişti" ifadeleriyle anlattı.

ABD'DEN BİLE YAYIN YAPTI

Her pazartesi günü "21’de 21 Dakika" isimli program yapan Tanrıkulu, "Her hafta hiç aksatmadan yayın yapıyorum. Türkiye'nin neresine gidersem gideyim, her pazartesi saat 21 00'de yayın yapıyorum. ABD'ye gittiğimde bile yayın yaptım” diye anlatıyor.

‘MECLİS’TEKİ ODAM, STÜDYOM'

MST TV yazılı fincan, yayın kartı ve mobil bir stüdyosu var. RTÜK kurallarına da uyan Tanrıkulu, reklam yasağını delmemek için Ipad'nın arkasındaki markanın üzerine MST TV çıkarması bile yapıştırmış.

Meclis'teki odasına "Ankara stüdyom" diyen Tanrıkulu, İstanbul'da da stüdyosu olduğunu ekliyor ve spikerlik hakkında şunları söylüyor, “Meclis'te kürsüde veya kahvede halka konuşmakla televizyon önünde her hafta 21 dakikayı planlamak aynı değil. Pazartesi günü yapacağım program için en az bir gün öncesinden ben ve arkadaşlarım hazırlanıyoruz."

'HÜKÜMET VE YANDAŞ MEDYA DA TAKİPTE'

Sezgin Tanrıkulu, milletvekili olarak neden bu yola başvurduğunu ve kendisine gelen geri dönüşleri şöyle anlattı:

“Milletvekili olarak ifade özgürlüğümü kullanabileceğim bir mecra yok. Sosyal medya da yeni bir medya türü. Aktif kullanıcılar da sosyal medya üzerinden bilgileniyor. Bir hafta boyunca değişik konuları sabitliyorum ve 21 dakikaya sığdırmaya çalışıyorum. Geçen yayınım bir haftada 100 bin izlendi. Artık MST TV'de söylediklerim haber kanallarında haber oluyor. Hükümet tarafından, yandaş basın tarafından takip ediliyor. Bunu biliyorum çünkü burada söylediklerim köşe yazılarına konu oluyor. Ben aylarca televizyona çıkmama rağmen sokakta yürürken insanlar 'Ben sizi televizyonda izledim' diye biliyor. Çünkü ben aynı yayınları Facebook, Youtube üzerinden de yayınlıyorum ve insanlar buradan izliyor."

'TEHDİTLER OLUYOR'

Tanrıkulu yayınlarında, hak ihlallerini gündeme getirdiğini ve yayınları ihlalleri önlemede araç olarak kullandığını söylüyor. Yayınında gündeme getirdiği hak ihlallerini Meclis'e de taşındığını ekliyor. Hak ihlallerini dile getirdiği için tehditler aldığını söyleyen Tanrıkulu, "Küfürler, hakaretler oluyor. Siyasetçiler tarafından hedef gösterildiğimiz durumlarda sosyal medya hesaplarıma birçok tehdit geliyor" dedi.

KONUKLU YAYIN YAPMAYI PLANLIYOR

Tanrıkulu diğer milletvekillerine, “Bu baskıcı medya ortamında kendinizi ifade edebileceğiniz yeni mecralar bulmak zorundasınız" diyor. MST TV'nin genişletilmesi yönünde tavsiyeler aldığını aktaran Tanrıkulu, aklındaki planların yayın saatini arttırmak ve yayın gününü haftada ikiye çıkarmak olduğunu söyledi ve "Haftada bir gün konuk almayı planlıyorum" dedi.

'DAVA AÇTIM'

Tanrıkulu'nun yayınları izlenmeye devam ederken hiç beklemediği bir gelişme oldu. İstanbul 1’inci Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından, yayın hakları Digitürk'e ait Süper Toto Süper Lig maçlarının oynandığı sürelerle sınırlı olmak üzere, Periscope'a erişim yasağı uygulanmasına karar verdi. "Benim yayın saatlerime denk geliyordu, ben de mahkemeye başvurdum. Mahkeme yasağı kaldırmadı" diyen Tanrıkulu, Digitürk ve Twitter'a dava açtığı ve ilk duruşmasının Mart ayında görüleceği bilgisini verdi ve "Bu yasaktan mağdur olan bir yayıncıyım" dedi.