Tarihi mekanda 'etkinlik' yapılır mı?

Efes antik kenti Celsus Kütüphanesi'nde 'sünnet düğünü' yapıldığı iddiası, "Tarihi mekanlarda 'etkinlik' yapılır mı?" ve "Yapılırsa nasıl yapılır?" sorularını yeniden gündeme getirdi.

Abone ol

İZMİR - Efes Antik Kenti'nde 'sünnet düğünü yapıldığı' iddiası geçtiğimiz haftanın en çok konuşulan haberleri arasında yer aldı. Konunun muhatabı olan Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın resmi sitesinden yapılan açıklamada haber yalanlanarak antik kentte bulunan Büyük Tiyatroda Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararı ile Odeon, Celsus Kütüphanesi, Liman Caddesi ve Liman Hamamlarında ise bakanlığımızın “Süreli Kullanım Yönergesi” kapsamında 'sınırlı kültürel ve turistik etkinliklere izin verildiği' duyuruldu. Açıklamada ayrıca söz konusu edilen etkinliğin de 'sünnet düğünü' değil, bir turizm gemisi ziyaretçileri için düzenlenen 'yemek' olduğu belirtiliyordu.

Bu açıklama 'sünnet düğünü' iddiası ile ortaya çıkan infiali belki yatıştırdı ancak beraberinde yeni sorular da yarattı. Müze ve ören yerlerinde organizasyon yapılmasının doğru olup olmadığını, yapılacaksa da nasıl yapılması gerektiğini Arkeologlar Derneği İzmir Şube Başkanı Dr. Ahmet Uhri ve İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Necmi Karul’a sorduk.

.

Dr. Ahmet Uhri: Dünyada birçok etkinlik yapılıyor

DOĞRU ETKİNLİK KATKI SAĞLAR: Süreli Kullanım Yönergesi kapsamında uzun yıllardır müze ve ören yerlerinde dinleti, konser, tiyatro gibi kültürel etkinliklerin aktif olarak yapılıyor. Elbette müze ve ören yerlerinde etkinlik yapılması tartışılabilir bir konudur. Olumlu ve olumsuz yönleri vardır. Ancak koruma, kullanma ilkeleri belirlenmiş, gerçekçi analizleri yapılmış ve katılımcı sayıları ile şekli belirlenmiş etkinliklerin yapılmasının müze ve örenyerlerinin tanıtımına katkı sağladığını da unutmamak gerekir. Müzelerde ve günümüze ulaşmış antik kentlerin anıtsal yapılarında gerçekleştirilen bu tür faaliyetlerde temel hareket noktası, müzelerin 'soğuk' yüzünü dışarıya karşı ısıtmak, antik kentlerle tanışmak, mermer taşlardan oluşan muhteva yıkıntılar ile insan arasında bir ilişki yaratmaktır.

SINIRLAR İÇİN ENDİŞELENMELİYİZ: Antik bir tiyatroda müzik dinleme deneyimi yaşayanlar bu söylediğimin ne anlama geldiğini iyi bilir. Dünyada birçok müzede, özellikle Avrupa ve Amerika müzelerinde, yapıların fiziksel özellikleri ve bozulmaları göz önünde tutularak sık sık bu tür etkinlikler düzenlenmektedir. Dünyanın değişik yerlerinde örnekleri olabilen, konserli yemek ya da yemekli konser türü organizasyonlar tanıtım amaçlı yapılır. Bununla birlikte bu tür organizasyonlarda etkinliğin yapılacağı kültürel mirasa uygun görsel standartlara dikkat edilmelidir. Asli olarak tarihi barındıran bu mekânlarda yapılan organizasyonlar için değil organizasyonların sınırları konusunda yaşanacak handikaplar için endişelenmeliyiz.

.

Doç. Dr. Necmi Karul: Marka değeri düşürülmemeli

DÜNYADA KABUL GÖRÜYOR: Arkeolojik alanların tanıtımı ya da arkeolojinin toplumsallaştırılması gibi amaçlarla alternatif kullanımı dünyada kabul gören bir uygulama. Ancak eğer antik kent bir dekor oluşturacaksa amaç, kentin fiziki durumu, etik ve alanın "marka" değerini düşürmeyecek şekilde planlanması; yer seçiminden, kullanılan eşyaya ya da ses ve ışık düzeneğine kadar her şeyin çok iyi hesaplanması gerekir. Ayrıca kamusal bir alanın kullanımı eşitsiz olmamalı, ortak kültürel mirasın elitist bir yaklaşımla kullanıma açılması ne yazık ki kısa vadede bu yerin değersizleşmesinin önünü açar. Sanırım yönetmeliğin özellikle etkinlik yerinin seçimi, düzenek ve eşitlikçi yönleriyle yeniden ele alınması, her yerin kendi koşulları dikkate alınarak planlanması gerekir.

POPÜLİZME DÜŞÜLMEMELİ: Bu haberin bir diğer yönü de, gazetecinin 'sünnet düğünü' vurgusunu maharet sayması ya da haberin doğruluğu ve ağırlık merkezini önemsememesi. Sıkça içine düşülen bu popülizm eleştiriye de gölge düşürdüğü gibi çoğu kez meslektaşlarımızın haksız yere zor durumda kalmasına neden oluyor. Oysa tartışma sığ bir mecrada yürütülürse getirisi de olmayacaktır.