Tarık Ziya Ekinci: HDP'nin yanında durulursa tuzak bozulur
Yazar, siyasetçi Tarık Ziya Ekinci seçim sürecini değerlendirdi: Asıl iş Türkiye’nin "demokratım" diyen solcularına ve demokratlarına kalmıştır. Demokrasi cephesi etkin biçimde HDP’nin yanında yer alırsa ve Türkiye demokrasi cephesini güçlendirebilirlerse HDP’ye barajı aşar ve bunların kurduğu tuzak bozulur
DUVAR - Kürt siyasetçi ve yazar Tarık Ziya Ekinci, kendisine “demokratım” diyen herkesin AK Parti’nin ülkeyi tek adam rejimine sürüklediği gerçeğini görerek HDP’nin yanında yer alması gerektiğini söyledi. Ekinci, Kürt partilerinin de en güçlü hareket olarak Kürt özgürlük hareketini temsil eden HDP’nin yanında yer almasını istedi.
Mezopotamya Ajans'tan Sadiye Eser'e konuşan Ekinci, "OHAL koşullarında seçime gitmek hiçbir demokratik ülkede görülmemiştir. Baktığımız zaman demokrasisi henüz ikinci planda olan ülkelerde bile OHAL altında seçimlere gitmek kabul edilir bir durum değildir. Bunu elinde tutan siyasi gücün OHAL içinde ve itiraz dahi etmek mümkün olmayan KHK’lerle ülkeyi idare ettiği bir dönemde seçime gitmeyi kabul etmesi kendisi için büyük bir züldür, mağlubiyettir ve itibar kaybeden bir iştir. Asla tasvip etmediğim bir harekettir. Onların da bunu nasıl içine sindirebileceğini anlayamıyorum. Devleti yöneten, "Ben devlet adamıyım" diyen bir kişinin bu şartlarda seçime gitmeyi kabul etmesi ve insanları seçime zorlaması demek, "Çekilin ben tek başıma seçim yapacağım" demektir. Bütün siyesi partilerin el birliği yaparak "OHAL kaldırılmadan biz seçime girmeyeceğiz" demesi lazımdı. Ama ne yazık ki böyle olmadı" dedi.
'YÜZDE ON BARAJININ TEK NEDENİ HDP'
"Başından beri yüzde 10 barajının devam ettirilmesinin tek nedeni HDP idi" vurgusunda bulunan Ekinci sözlerine "Bu ittifak kararı alındığı zaman kafada bu hesap vardı. Diğer partilere ‘HDP ile iş birliği yapıyor, Kürtlerle iş birliği yapıyor, Türkiye’nin milli birliğine karşı siyasi partilerdir’ diye amansız bir propaganda yürüterek baskı altına tutulacaktı ve HDP ile ittifak kurmalarını engelleyecekti. Bunu gayet iyi biliyordu. Hiç kimse AKP’nin elindeki devlet imkânlarını kullanarak yaptığı propagandayı aşacak güçte değil. Eğer HDP’yi kendi aralarına alsaydılar veya alma cesaretinde bulunabilseydiler, açıktan bunları karşılarına alacaklardı. İşte ‘Vatan hainidir, bölücüdür, bölücülerle iş birliği yaptılar, amaçları Türkiye’yi bölmektir. Zaten başından beri belliydi Cumhuriyet Halk Partisi bölücü bir partidir’ diye böyle korkunç bir propagandayla diskalifiye ederek, seçimlerde zor duruma sokacaktı" diyerek devam etti.
Ekinci, "Diğer partiler için de aynı şeyi yapacaktı. Onun için barajı kaldırmadı. Çok iyi biliyordu ki barajdan zarar görmemek için diğer partilerde aralarında ittifak yapacaklar ve bu ittifaka da HDP’yi almayacaklar. "HDP elimde kapalı bir keklik gibi kalacak ve ben HDP’yi JÖH ve PÖH’lerle ezeceğim. Köylerde baskı yapacağım ve barajın altında düşüreceğim. Barajın altına düştükten sonra da Kürt bölgesindeki 80 milletvekili benim cebime girecek" diye düşünüyor. Çünkü bölgede HDP ve AKP’den başka oy alan parti yok" dedi.
'ASIL İŞ KENDİNE 'DEMOKRATIM' DİYENLERDE'
"Birinci parti eğer seçimi kaybederse yani barajın altında kalırsa milletvekillerinin tümü ikinci partiye gider. Hiç hak etmediği halde, oy almadığı halde bütün milletvekilleri oraya gidecek. Bu hesap yapılmıştı ve bu hesaba göre de sözünü ettiğim ittifakı kuran, yani karşı ittifakı kuran partilerde bu tuzağa düştü ve HDP’yi almadılar. Görelim bakalım seçim sonuçları ne olacak, ne ölçüde baskı yapacaklar" diyen Ekinci sözlerini şöyle bitirdi:
"Asıl iş Türkiye’nin "demokratım" diyen solcularına ve demokratlarına kalmıştır. Demokrasi cephesi etkin biçimde HDP’nin yanında yer alırsa ve Türkiye demokrasi cephesini güçlendirebilirlerse HDP’ye barajı aşar ve bunların kurduğu tuzak bozulur. Ama bunu yapamazlarsa, HDP’yi tek başına bırakırlarsa, Türkiye demokrasi güçleri de kaybeder. Türkiye demokrasisi de kaybedecektir. Türkiye’de ‘demokratım’ diyen bir insanın bu gerçeği görmesi ve bugün HDP’nin yanında yer alması gerekir."