Taşeron işçinin ölümüne 'pişmanlık' indirimi: 12 bin TL ceza
Çapa Tıp'ta önlem alınmadan lağım suyu temizletildikten sonra enfeksiyon nedeniyle karaciğeri iflas eden taşeron işçi Açıkgözoğlu'nun ölümüne ilişkin davada mahkeme, işverene 12 bin TL ceza verdi.
DUVAR- İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi'nde çalışan taşeron işçi olarak çalışırken kaptığı enfeksiyon nedeniyle ölen 26 yaşındaki Zafer Açıkgözoğlu'nun davasından skandal karar çıktı.
Zafer Açıkgözoğlu, 2013 yılında görevi olmadığı halde ve itiraz etmesine rağmen, hiçbir koruyucu güvenlik önlemi alınmadan, gerekli ekipman ve eğitim verilmeden patlayan lağımın sularını temizlemeye zorlandı. Bir süre sonra engeksiyon kaptığı ve karaciğerinin iflas ettiği anlaşılan 26 yaşındaki taşeron işçi, organ nakline rağmen vefat etti.
Yeni Yaşam gazetesinden Tolga BAlcı'nın haberine göre, avukatların çabaları sonrası başlayan dava sona erdi.
12 BİN LİRA PARA CEZASI
Davanın avukatı Onur Deniz, yargılama sonucunda mahkemenin 26 yaşındaki Zafer Açıkgözoğlu’nun ölümünde, müdürlüğünü Cafer Erdoğan’ın yaptığı Doğuş Sosyal Hizmetler firmasının 'taksirle ölüme sebep olmak'tan cezalandırıldığını duyurdu.
Deniz’in paylaştığı bilgilere göre mahkeme taşeron firmanın müdürü Cafer Erdoğan’a 2 yıl hapis cezası verdikten sonra “pişman” olmasını gerekçe göstererek yaptığı indirimlerle birlikte cezayı 12 bin 100 liralık para cezasına çevirdi.
Mahkeme şirketin Temizlik İşleri Müdürü Gülseven Yangın’ın da beraatine karar verdi.
'ARKAMDAN İKİ GÜN AĞLAYIP ÜÇÜNCÜ GÜN UNUTACAKSINIZ...'
Zafer Açıkgözoğlu ölmeden önce iş arkadaşlarına yazdığı mektupta şunları söylemişti: “Yaşarsam, malulen emekli olacakmışım. Şimdi bunları düşünemiyorum bile, sonum ne olacak, yaşayacak mıyım bilmiyorum ki! Taşeron İşçileri Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği vasıtasıyla yürütülen dava süreci devam ediyor, hastane yetkilileri bizden daha yüksekler, daha üstünler; belki onlar kazanırlar. Ne karar çıkarsa saygı duyacağız, elden ne gelir ki! Biliyorum arkamdan iki gün ağlayıp üçüncü gün unutacaksınız. Hayatınıza hiçbir şey olmamış gibi devam edeceksiniz. Benden önce her sene ölen bin 500 işçi gibi. Soma’da ölen 301 maden işçisi gibi. Şimdi diyorum ki, iş buldum, ekmek buldum diye sevinirken güvenlik önlemlerinin alınmamasından, gerekli eğitimin verilmemesinden, altyapı eksikliğinden canımdan oldum. Yaşamak istiyorsanız, sevdiklerinizle mutlu bir yaşam sürmek, evlenmek, çocuk sahibi olmak istiyorsanız; var olan şartların, eğitimlerin tamamlanmasını isteyin. Çalışma Bakanlığı başta olmak üzere, tüm sorumluların yasalarca cezalandırılması en büyük dileğimdir. Ceza alsınlar ki tekrar aynı hatalar yaşanmasın. Güle güle...” (HABER MERKEZİ)