Taşkını önlemek için kurutulan Amik Gölü alanını her sene sel basıyor
Türkiye’nin en bereketli topraklarından Amik Ovası ve burayı besleyen Amik Gölü, kurutulduğundan beri her sene su altında kalıyor. Halk, Amik Gölü’nü geri istiyor.
Burcu Özkaya Günaydın
HATAY - Hatay Havaalanı ve çevredeki mahalleler, yılın yağışların fazlalaştığı yaklaşık dört ayında sürekli su altında kalıyor. 2019 yılında selde 5 yaşındaki bir çocuk öldü, çok sayıda büyükbaş hayvan telef oldu, onlarca ev ve ahır sular altında kaldı.
Amik Gölü'nün kurutularak göl aynasının tam ortasına çevrecilerin ve mimarların karşı çıkmasına rağmen havaalanı yapıldı. Ancak Hatay Havaalanı da her sene tadilat yapılmasına rağmen yeniden su altında kalmaktan kurtulamıyor.
TAŞKINDAN KORUNMAK İÇİN GÖL KURUTULDU
Peki, hem bereketli toprakları besleyen hem de bölgede yaşayan insanların geçim kapısı olan Amik Gölü neden kurutuldu? Bölgeyi yakından bilen ve Amik Gölü’nün yeniden oluşması için mücadele eden Hatay Tabiatı Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Öğünç, Amik Gölü’nün 1950’li yıllarda sıtma ile mücadele, tarım alanlarını taşkınlardan koruma ve tarımsal alan kazanma amacıyla kurutulduğunu, her yıl su basan havaalanının da bu göl aynasının tam ortasına yapıldığını anlatıyor. 1 milyon 200 bin dönümlük alanı kapsayan Amik Ovası’nın tam ortasında yer alan Amik Gölü, 330 bin dönüm alana yayılıyor. Yapı olarak çöküntü olan gölün, kendi yer altı kaynak suları ile beslenme debisi az. Daha çok Muratpaşa, Karasu ve Afrin nehirlerinin göl havzasına dökülmesi ile beslenen göl, bu nehirlerin havza içine dökülmesi engellenerek Asi Nehri’ne bağlanmasıyla kurutuldu.
‘BURADA CİDDİ BİR KAZA YAŞANMAMASI MUCİZE’
Amik Ovası, tektonik faktörlerle oluşmuş çukurluk bir alan olduğu için çevredeki sular bu çukurlukta birikiyor. Havaalanı ise bu çanağın tam ortasında. Hatay Havaalanı’nın dünyanın en pahalı havaalanlarından olduğunu belirten Abdullah Öğünç, “Buraya harcanan parayla Hatay'da uygun bir bölgeye çok daha işlevsel modern bir havaalanı yapılırdı. Büyüklüğü ve kapasitesi ile orantılarsak dünyanın en pahalı havaalanına biz Hataylılar sahibiz. Gölü kurutmak ve inşaat için çok para harcandı, her sene de su basmasın diye tadilat ve ilave önlemler yapılıyor. Alan hiçbir anlamda havaalanına uygun değil. Gölün ortasında olmasının yanında kuş göç yolu ve hava akımı fazla, mevsimsel olarak yoğun sis oluşumları ve rüzgâr da fazla. Burada ciddi bir kaza yaşanmaması mucize” dedi.
1 MİLYON 600 BİN HEKTAR SULAK ALAN KURUTULDU
Öğünç, Amik Gölü’nün kurutulması ile burada hatalı iş yapıldığını tüm siyasetçilerin de kabul ettiğini ama kimsenin adım atmadığını, hatta eski başbakanlardan Süleyman Demirel’in bir konuşmasında Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü sırasında alınan Amik Gölü’nü kurutma kararını "en büyük hatası" olarak nitelendirdiğini söylüyor. Öğünç şöyle devam ediyor: “Göl kurutulduktan sonra arazisini illegal yollardan toprak ağaları zapt etti. Bir kısmı 1980’li yıllarda iskan yasası gereği dışarıdan gelenlere dağıtıldı. Gölün yeniden oluşmasında en büyük engel havaalanı. Havaalanının buradan taşınması gerekiyor. Sadece Amik değil, 1950’den 1980’lere kadar bilinçli-projeli 1 milyon 600 bin hektar sulak alan kurutuldu. Bunların içerisinde Sadece Antalya’daki Avlan Gölü kurutulduktan sonra yeniden oluşturuldu. Biz de ‘Amik Gölü’nü istiyoruz’ diye yola çıktık. Avlan olduysa Amik de olur.”
HALK AMİK GÖLÜ’NE ŞİİRLER YAZDI
Doğayla uyumlu olmayan her projenin sonunun çöküş olduğunu, Türkiye’nin birçok yerinde bunun örneklerinin defalarca yaşandığını, Amik Gölü’nde de yaşananın bu olduğunu belirten Öğünç, yetkililerin hatayı kabul ettiğini, halkın yana yakıla gölünü istediğini, hatta kurutulduktan sonra Amik Gölü’ne şiirler yazdığını anlatıyor. Abdullah Öğünç, Amik Gölü’nün yapısının kışın donmayan su olduğunu, kurutulmadan önce 250 kuş türü bulunduğunu vurguluyor: “Amik Gölü bünyesinde çok fazla canlı yaşıyordu. O dönem 250 kuş türü olduğu söylenir ki bence çok daha fazlaydı. 350 bin dönümlük bir gölden bahsediyoruz. Donmayan su özelliği, sazı, kamışı kuş ve yaban hayatı çeşitliliğini de artırıyordu.”
‘REYHANLI BARAJI AMİK’İN TELAFİSİ OLMAZ’
Amik Gölü, sunmuş olduğu biyolojik değerler ile çevresinde yaşayanların sosyo-ekonomik faaliyetlerini de çok zenginleştiriyordu. Balıkçılık, hayvancılık, sazlıklar olduğu için kamış işi yoğun yapılıyordu. Hatta Ortadoğu’nun birçok yerine kamış buradan gönderiliyordu. Abdullah Öğünç, gölün Hatay turizmi açısından da önemli olduğunu, kurutulmadan önceki dönemlerde Antakya’daki tüm otellerin dolu olduğunu belirtiyor. İnsanların şu anda bile kuş gözlemi ve aileleriyle vakit geçirmek için göl alanına geldiğini söyleyen Öğünç, “Hayvancılık, balıkçılık yapılıyordu. Ayrıca gerçekten çok bereketli topraklar. Göl varken toprağın dönümünde 700-800 kilogram buğday, dönümden yine 600-700 kilogram pamuk elde edilirmiş. Şu an tarıma açılan alanlar kışın su altında kalıyor. Yazınsa kuraklık ile mücadele ediliyor” dedi. Yapılan Reyhanlı Barajı ile Amik’te yapılan hatanın telafi edilmek istendiğini ama ikisinin birbirinin yerini tutmadığını vurgulayan Öğünç, yapılan hatadan dönülerek gölün yeniden oluşturulması için çağrı yaptı.