Taşocağına karşı direniş başlattılar

Halk köylerine kurulmak istenen taşocağına karşı direnişe başladı. Çadır kuran köylüler ‘Ağaçların gölgesini kaybetmek istemiyoruz’ dedi.

Abone ol

DUVAR - Sinop'un Ayancık ilçesine bağlı Çaylıoğlu Köyü’nde Mitto isimli firmanın kurduğu kalker ocağı tesisine tepki gösteren köylüler, taşocağına karşı direniş çadırı kurdu. Köylülerden Şevket Çaylı, ocakta kullanılan dinamitlerin köye büyük zararı olduğunu ve atılan dinamit nedeniyle köyde su sıkıntısının yaşandığını ifade etti. Çaylı, “Dinamit nedeniyle evler çatladı. Gösteriyoruz, önceden çatlamıştır, diyorlar. Özellikle mıcır kırma makinesi bölgeye çok zarar veriyor. Makine nedeniyle tarım yapamıyoruz. Dinamit atılan yerle evler arası çok yakın. Atılan dinamit sonrası evler sallanıyor. Köylü bunu istemiyor” diye konuştu.

Birgün'den Uğur Şahin'in haberine göre, taşocağının doğal dengeyi bozduğunu vurgulayan köylü Haşim Çaylı ise köyün toz altında kaldığına değindi. Çaylı, “Köyün yukarısındaki mahallelerdeki evlerin çoğu sarsıntı nedeniyle çatladı. Köyde su kuyularımız vardı, dinamit patlatmaları nedeniyle sularımız çekildi. Uzaktan boruyla getirdiğimiz su da etkileniyor. Doğal denge bozuluyor, toz duman alıyor köyü. Durulmaz bir yere dönüştürecekler köyü, bunun için direniş çadırımızda sonuna kadar duracağız” şeklinde konuştu.

TARİHİ VE KÜLTÜREL YANI

“Ağaçların gölgesini kaybetmek istemiyoruz” diye konuşan ve Çaylıoğlu Köyü'nde büyümüş olan Hatice Karateke de sözlerini “Bizim çocukluğumuz oralarda geçti, oranın dutunu ve incirini kaybetmek istemiyoruz. Geçmişimizi, köklerimizi kaybedersek her şeyimizi kaybederiz. Oradan bizim kazancımız mı var? Bizim incire ve çınara ihtiyacımız var! Oranın doğasının da dışında tarihi ve kültürel bir yanı var” diye sürdürdü.

HİÇ KAZI YAPILMADI

Ön tarih devirlerinden kalan ve henüz hiçbir bilimsel araştırmanın yapılmadığı Çaylıoğlu köyünde, Pontus Krallarına ait kaya mezarları bulunmakta. Bölgede bir de kilise mevcut. Kilise, yine aynı yerleşim yerinde İstefan (Çaylıoğlu) burnunun batı yakasında, toprak altında olup içi toprak ve su dolu halde. Galerilerinden biri ise toprak üstünde. Halk, kilisenin içinin su dolu olması ve çevresinin de su kaynağı yönünden zengin olması nedeniyle buraya sulu kilise adını vermiş. Henüz hiçbir kazı çalışması yapılmadığı alanda eski bir höyük de bulunuyor.