Tecahül-i arif: Yazdıkları mı okunur bunların?
Yazdıkları mı okunur bunların? Bizim ocaktakilerin dediğine göre teröristlere sahip mi çıkıyomuş ne bunlar, neyse işte. Ulan dedim, bunun için mi beni çaarıyonuz? Devletimize laf söyleyeni siz hala yaşatıyonuz mu ulan dedim. Gel bu devletin ekmeğini ye, suyunu zıkkımlan, sonra devlete öyle böyle de, küfret, terörist de, katil de, anarşiye arka çık. Bu devleti kolay mı buldunuz ulan?
Mustafa Kemal Coşkun
Sinik özne ideolojik maske ile toplumsal gerçeklik arasındaki mesafenin gayet iyi farkındadır, ama yine de maskede ısrar eder.
Peter Sloterdjik
Ne yaptıklarını gayet iyi biliyorlar, ama yine de yapıyorlar.
Slovaj Zizek
Ulan ne biçim kaat daatıyon, bi üçlük bile gelmiyo. Renk yok lan renk. Dooru daat şunu, bi tarafına dedirtme bana.
Haa onu diyodum abi. Geçen çaardı bizim ocaktakiler, acele bi gel. Yine burda kaat maat mı oynuyoduk ne. Meraklandım neyi var diye gittim. Şu üniverste var ya bizim burdaki, hani abi uzun uzun saçları var oğlanların, çarşı içinde geziyolar öyle, kiminde küpe müpe, kız gibi, bazıları hocaymış bunların üniverstede, hee işte, bi imza mı atmışlar ne. Bi yazı yazmışlar, altına da imzayı basmışlar. Neymiş, devletimiz adam öldürüyomuş, katliam yapıyomuş filan. Neymiş, savaş varmış, barış olsunmuş. Bizim ocaktakiler böyle böyle işte dediler. Kaşınıyolar besbelli ki. Şimdi sen bunları dedin mi kim sevinecek? Rusu, Yunanı ve dahi Almanı. Ulan bu ne ya, yine sen mi bittin? Lan daha iki kere döndük. Tabi eline hazır geliyo kaatlar, bende bir per bile yok. Daat olum, daat, ama adam gibi daat. Hile mi yapıyonuz lan? Valla dökerim bizim ocaktakileri buraya haa.
Neyse abi, bu hoca takımı bu yazıyı yazmış, okumadım ben gerçi. Ne okucam, aynı şeyin soyu hepsi. Yazdıkları mı okunur bunların? Bizim ocaktakilerin dediğine göre teröristlere sahip mi çıkıyomuş ne bunlar, neyse işte. Ulan dedim, bunun için mi beni çaarıyonuz? Lan gidip bunların hepsini tek tek bulmadınız mı? Lan burada terörist yaşatır mıyız biz? Ulan her şeyle ben mi ilgilencem bu ocakta? Devletimize laf söyleyeni siz hala yaşatıyonuz mu ulan dedim. On diyonuz otuz diyonuz dedim. Nerde kaldı lan Osmanlılık? Öyle değil mi abi yav? Gel bu devletin ekmeğini ye, suyunu zıkkımlan, sonra devlete öyle böyle de, küfret, terörist de, katil de, anarşiye arka çık. Bu devleti kolay mı buldunuz ulan? Osmanlının torunuyuz, zamanında dünyayı titretmedik mi dedim bizimkilere. Bu devletin ekmeğini yiyoz lan dedim. Nerde kaldı sizin vatanseverliğiniz? Gidin bulun bunları, okullarına gidin, ne bileyim işte, bi şey yapın dedim. Teröristi desteklemek ne lan deyin. Herkes cezasını çekcek abi, yok öyle vatana millete küfredip sonra bi şey yokmuş gibi dolanmak. Amma bizim başgan ne güzel konuştu de mi? Böyle hoca olmaz, karanlık bunlar, müsvedde, yani diyo ki hoca moca değil. Ulan dedim bizimkilere, ulan bu adamın hatrına bu devlete sahip çıkmayanları yaşatmamak lazım bu şehirde, ve dahi bu ülkede. Arkamızda koskoca bi başgan var evelallah, kimse bi şey derse bizden önce o verir zati cevabını.
Oolum çay getirsene buraya, sası susu bakıyon, bak abine sor bi ne içiyor. Çay dedim aklıma geldi abi. Çay bahçemiz vardı bizim abi ya, bildin mi, şu gölün kenarında hani, yeşillik yerdi, mis gibi. Gittiydik ya hani bi mangala, hatırlıyon mu? Hah, orayı işletiyoduk biliyon, Ceritlerin Ömer’le ortak. Çay çorba derken çok para kazandırmasa da idare ediyoduk. İki ortak olunca az oluyodu kazancı ama eve ekmek gidiyodu hiç olmazsa. Oraya inşaat yapcaz dediydi valilik, toki moki var ya işte. Onun gibi bi şey, aldılar bizden çay bahçesini. Duydum şimdi inşaat başlamış. Yine bi iki mütaiti zengin ediyolardır ya du bakalım, altından ne çapanoğlu çıkacak. E işte o da gidince kaldık ortada. Güya bi büfe verecekti vali bize, öyle söz aldıydık, onu da vermediler daha. Altı ayı geçti, bekliyoz hala ama verecekleri yok sanki. Lan dooru oynayın şu oyunu. Aha, yine bu bitti bak. Bi kere bi joker gelmedi bana, hep size geliyo. Şans mı var bizde?
Şans dedim ya abi, aklıma geldi, sahi şans yok bende ha. Ya geçen adam alcaz diye ilana çıkmışlar, bizim belediyeye, gittik. Çay bahçesi de gidince, biliyon bizde iş güç yok bu aralar. Ne iş olsa yapıyoz, kıt kanaat geçiniyoz. Hatun ekmek bekliyo, sıpalar defter kitap. İki aydır kirayı ödeyemedik. Zor işsiz olmak bilin, iş bulmak daha da zor. Neyse, meğer bi kişi alcaklarmış onun da sahibi varmış. Dedim olmasa şaşardım. Neye başvursan hep bi sahibi var zati abi. Devlet işine girmek öyle kolay değil, torpil çok abi. Devletten bize ekmek yok anlayacaan. Bi adamımız yok ki bizi oraya buraya sokacak. Para mara vermek lazım, o da bizde yok. Belediye de sözleşme mi ne, onu yapıp öyle alıyomuş kalan. Beğenmedimiydi atıyolarmış işten, öyle diyolar. Şimdiki adet buymuş, yasası masası öyleymiş yani. Olsun, iş olsun da. Lan başlıcam oynadığınız kaada. Yine bana mı kaldı hesap? Cepte beşkuruş para yok. Oolum gel lan, kaç lira hesap bir bak, yaz benim hesaba. Söyle patronuna, gelcek ay öderim inşallah. İşte onu diyodum, işsiz adam çok abi, iş bulmak da zor. Bi yere gidiyon, iş diye adam bir kişi alcak elli sapı silik gelmiş. O da asgari ücret. Millet ona bile razı. Ben de razıyım ama onu bulmak da zor, asgari ücretle geçinmek de zor. Evde bir karı, iki sıpa, biri büyük biliyon. Şu tuğla fabrikasına gireyim dedim, asgari ücretle, orda da iş ağar abi, çalışılcak gibi değil. Adamı iliğine kadar sömürüyolar valla. Ordaki çalışanlardan biliyom. Sabah 8 akşam 5 bile değil, zorla iki üç saat mesaiye bırakıyolarmış, mesai ücreti de üç kuruş. Ulan çay may getirip durma gari. Cepte para yok sen çay dayıyon burnumuza. Benim büyük oğlan mı? Yok abi, liseyi bitirdi zorla, işsiz geziyor babası gibi.
Oğlan dedin de aklıma geldi abi. Askerlik yaşı geldi onunda, yakında çaarırlar. İyi bi yere çıksa inşallah da başına bi iş gelmeden dönse. Kazanamadı ki üniversteyi. Bizim burdakine girse iyiydi ama olmadı, başka yere gitse ona da ben gönderemem, para mı var abi? Pek okumaya da gönlü yok zaten. Bi askere gitsin gelsin de sağ salim, gidip askerlik şubesiyle konuşcam bi, doğuya moğuya gitmez de şöyle rahat bi yerde yapar gelirse, sonra iş miş bakcaz artık. Oralar karışık bu aralar biliyon.
Ney abi? Haa o mu? Gitmişler üniversteye bizimkiler. Bi ikisini bulmuşlar bunlardan. Kapıya işaret koyup siz gibi teröristi bu şehirde istemiyoz yazmışlar. Hiçbiri de bi laf diyememiş. Bunlar böyle abi. Hani adam hırsızı yakalamış, babasını aramış, baba demiş hırsızı yakaladım. E getir oğlum, gelmiyo, bırak gitsin, gitmiyo. Bunlarınki o hesap, naaptıkları belli değil. Bizim şu komser Ahmedin oğlan yok mu, hee, o işte, bizim ocağa gidip gelir, o demiş ki ulan bu devletin ekmeğini yiyonuz, bi de nankörlük ediyonuz, ne barışı ulan, size mi kaldı barış marış, gider ölürüz devletimiz için demiş. Civan oğlan, aferin ulan dedim, hep böyle ol, devletine sahip çık, böyle böyle yetişcek bizim yanımızda. Öyle değil mi abi, beğenmiyosan terkedip gitcen ya da beğencen. Çaksaydınız ağzına bi tane dedim. Güvenlikçiler vardı abi dediler, onlar da bizden de şimdi işlerini zorlaştırmak olmaz dediler. Korkutmuşlar bunları işte, zaten okumuş takımı, süt bebesi bunlar. Neyse abi ben kaçıyom, bizim iboya uğrıcam, bi iş miş duyduysa bi sorcam. Hadi, allaha ısmarladık.
Ankara Üniversitesi, DTCF, Sosyoloji Bölümü
Eski Öğretim Üyesi