Tecavüzcüleri İmha Timi’nden Büyük Örgü Şişi Devrimi!

Çiçek Tahaoğlu

DUVAR - Çocukların çocuğunun “tecavüz” kelimesinin anlamını bile bilmediği, açıklandığında ise kavramakta zorluk çektiği bir dünya hayal edin... İnsanlık böyle bir noktaya nasıl gelmiş, insanlar cinsel şiddeti tamamıyla nasıl durdurmuş olabilir?

Tabii ki Büyük Örgü Şişi Devrimi’yle! “Örgü Grubu: Tecavüzcüleri İmha Timi”, işte bu devrimin hikayesini anlatıyor. “Tecavüzcülerin testislerine atılan bir tekme kadar güzel” bu kitap, tam da bugün yani 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde raflarda olacak.

ÖRGÜ ŞİŞİ CİNAYETLERİ

“Örgü Grubu: Tecavüzcüleri İmha Timi” sessizce okurken zaman zaman yüksek sesle güldüğünüz, karanlık bir komedi.

Örgü grubunda tanışan altı kadın, her birinin tecavüze maruz kaldığını ve tecavüzcülerin hiçbirinin hapse girmediğini öğreniyor. Aralarından birinin “Annem her zaman bir şeyin düzgün yapılmasını istiyorsan, onu kendin yapmalısın, der” sözleriyle Örgü Grubu’nun tecavüzcülerle mücadele macerası başlıyor.

Örgü Şişi Cinayetleri bile en başlarda kadın olarak ciddiye alınmalarını sağlamıyor. Cinayetleri “30’lu yaşlarında beyaz bir erkeğin” gerçekleştirdiğine neredeyse emin olan ve onlarla Çılgın Terörist Kaltaklar Örgü Grubu diye dalga geçen medya ve polis, “Tecavüze Son Verin ya da Örgü Grubu’nun Gazabıyla Yüzleşin” mesajıyla katillerin “bir takım karılar” olduğunu öğrendiğinde ise çileden çıkıyor.

Televizyondan, her türlü erkek düşmanlığının ve erkeklerin sevişme isteğini reddeden kadınların ihbar edilmesi çağrısı yapılıyor. Olaylar ülkede örgü şişinin yasaklanması ve ABD hükümeti ile El Kaide’nin Örgü Grubu cinayetlerine karşı müttefik olmasına kadar varıyor.

BİRLEŞİK TECAVÜZCÜLER SENDİKASI, TECAVÜZE KARŞI KADINLARA KARŞI BAYANLAR

Tecavüzü mizah konusu yapmak zordur. “Örgü Grubu: Tecavüzcüleri İmha Timi” ise neredeyse her satırında patriarkayı ve kapitalizmi hedef tahtasına oturtan iyi bir siyasi mizah örneği.

Hikayenin satır araları, dünya çapındaki adaletsizlikler ve bunlara karşı ortaya çıkan hak mücadelelerinden örneklerle süslü. Kitap boyunca kadın-erkek arası ücret eşitsizliğinden seks işçiliğine, kadın hareketinin gündeminde olan birçok tartışmaya değiniliyor. Hikayedeki ilişkiler de ikili cinsiyet sistemine sıkıştırılmamış.

“TKKKB: Tecavüze Karşı Kadınlara Karşı Bayanlar” gibi örgüt isimleri ve kısaltmalar kitabın bir diğer eğlencesi. Bir süre sonra kitaptaki “BTS” harflerini görünce, birkaç satır aşağıdaki açılımını henüz okumadan “Birleşik Tecavüzcüler Sendikası”ndan bahsedildiğini tahmin edecek kadar ustalaşıyorsunuz.

Örgü Grubu’na karşı mücadele edenlerin tecavüzleri/tecavüzcüleri meşrulaştırmak ya da kadınları itibarsızlaştırmak için kullandıkları argümanların tanıdıklığı ise can sıkıcı.

25 KASIM...

Irmak Saraç’ın Türkçeleştirdiği “Örgü Grubu: Tecavüzcüleri İmha Timi”, Türkçe okurla Patika Kitap etiketiyle buluşuyor.

Derrick Jensen ve Stephanie McMillan’ın yazdığı kitap (The Knitting Circle Rapist Annihilation Squad, PM Press/Flashpoint) ABD’de 2012’de yayınlanmış.

Jensen ve McMillan, kapitalizm, emperyalizm, ırkçılık, cinsiyetçilik karşıtı ve ekoloji konusunda da çalışan ABD’li iki aktivist. Mizahı ön plana aldıkları bu kurgu romanda, eleştiri oklarını her yöne doğrultmuşlar. Söz konusu eril imtiyazlar olduğunda muktedirleşen sivil toplum aktörlerine de değinmeyi unutmamışlar.

Tecavüzcülerin peşine düşüp öldüren bir grup kadının hikayesi anlatılırken, şiddete başka bir şiddetle karşılık verilmesi, öz savunma konuları da doğal olarak tartışmaya açılıyor. Kitabın konusu itibarıyla bu tartışmanın nasıl sonuçlandığını tahmin etmek zor değil. Ama burada Örgü Grubu’ndan bahsediyoruz, varsın hikaye bir kere de böyle yazılsın. Tek istedikleri olağanüstü kazaklar örmek olan kadınların tecavüzle mücadele etmek zorunda kalmadıkları bir dünya için, örgü şişleriyle devrim yapmaya gönüllü kadınlar varsa, kim buna itiraz edebilir ki? En fazla bugün keyfimiz yerine gelir, dövizler-sloganlar için ilham olur…