Temel Demirer'in dostlarından 'serbest bırakılsın' çağrısı

ANKARA - Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan bir soruşturma kapsamında dört gündür gözaltında olan yazar Temel Demirer için Mülkiyeliler Birliği Genel Merkezi'nde dostları tarafından basın açıklaması yapıldı. Yazarlar, İsmail Beşikçi ve Fikret Başkaya'nın aralarında bulunduğu çok sayıda kişi Temel Demirer'in serbest bırakılması için çağrı yaptılar.

'İLAÇLARININ YANINA ALMASINA İZİN VERİLMEDİ'

Ankara Düşünce Özgürlük Girişimi ve Aydın ve Sanatçı Girişimi'nin ortak açıklamasını Fikret Başkaya okudu. Dosyada gizlilik kararı olduğu gerekçesiyle Demirer'in neden gözaltına alındığını hâlen bilemediğini ifade eden Başkaya, "Gözaltı esnasında raporu yanında yok diye ilaçlarını yanına almasına da izin verilmedi. Sonrasında kimseye görüştürülmeden Ankara ekibine teslim edilerek Ankara Emniyeti'ne getirildi. Gözaltı üzerinden 24 saat geçmesine rağmen avukatların görüşme talebinin reddedilmesi yanında, zaruri ilaçlarını yanına almasına izin verilmemesi, hukukla, yasayla vb. değil, ancak 'gözdağı, intikam, yıldırma' gibi arkaik güdülerle açıklanabilir" dedi.

'BU REJİM MUHALİFİ DÜŞMAN SAYAN BİR REJİMDİR'

"Temel Demirer'in gözaltına alınmasının sadece muhalifleri sindirmek amaçlı bir imalat olduğunu da biliyoruz" diyen Başkaya basın açıklamasının ardından sözlerini şöyle sürdürdü, "Bu rejim muhalifi düşman farklı düşüneni hain sayan bir rejimdir. En değerli aydınlarını katletmediği zaman hapislerde çürütmüştür, açlığa ve işsizliğe mahkum etmiştir, sürgüne zorlamıştır. Bütün bunlar özgürlük ve eşitlik mücadelesi verenleri caydırmamıştır, bundan sonra da caydırmayacaktır. Kapitalizm reforme edilebilir olmadığı gibi devlet de ehlileştirilebilir değildir. Ellerinde sadece iki koz var birisi para birisi terör. Baskıyla şiddetle bir şey yapmaları mümkün değil, bizi yıldıramazlar. Cümle alem bilmelidir ki Temel Demirer'i hiçbir zaman yalnız bırakmayacağız."

'HOCAMIZIN AĞIR SAĞLIK SORUNLARI VAR'

İsmail Beşikçi de Demirer'in serbest bırakılması çağrısı yaparak, "Eğer toplumda ifade özgürlüğü kısıtlıysa o topluma çağdaş toplum demek mümkün değildir. Görkemli yollarınız, hava yollarınız olabilir ama çağdaşlığın göstergesi ifade özgürlüğünün toplumda olup olmamasıdır" dedi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ise OHAL'in ardından yapılan düzenlemeyle gözaltı sürelerinin 12 güne çıktığını hatırlatarak, "Valilerin ve kolluğun yetkilerini genişlettiler. Adliyede yaşanan olayları gördüğümüzde kolluğun hakimler ve savcılar üzerinde ne kadar etkili olduğunu görüyoruz. Darbe döneminde karşılaşmadığımız uygulamalarla karşılaşıyoruz. İfade özgürlüğü yok demokrasi de yok. Şu an Temel hocanın neden gözaltına alındığını bilmiyoruz, tahmin edebiliyoruz. Devam eden davalarının hepsi ifade özgürlüğü kapsamında yöneltilen suçlamalardı. Bu rejime otoriter demeye devam edeceğiz. Hocamızın ağır sağlık sorunları var gözaltında tutulmaması gerekir. Buradan kolluğu uyaralım. Temel hocamızın başına bir şey gelmesin bunun altında kalırsınız. Süreci izleyip temel hocamızı aramıza getireceğiz" diye konuştu. (DUVAR)