Temiz enerjiye geçmek her şeyi çözer mi?

Kayseri’deki güneş tarlalarını ve güneş paneli üreticilerini yerinde gördükten sonra aklıma şu soru düşmüştü: Gerçekten temiz enerji ve iklim değişikliğini düşünerek mi bu yatırımları yaptılar yoksa genel gidişata ayak uydurup sadece yeni bir yatırım alanı olarak mı gördüler?

Abone ol

Barış Can Sever*

Küresel iklim değişikliği belirtilerini dünyanın farklı yerlerinde farklı şekillerde gösterirken (buzulların erimesiyle birlikte okyanus ve denizlerdeki su seviyesinin yükselişi, kuraklık, aşırı iklim olayları, tarım faaliyetlerinin zarar görmesi, göçler, sosyo-ekonomik yıpranmalar vb.), etki seviyesi daha yüksek senaryolarla karşılaşmamak ve içinde bulunduğumuz koşulları iyileştirmek adına fosil yakıtlardan temiz enerjiye geçiş hayati önem taşımaktadır. Bunu yaparken bu geçişi sarmalayan pek çok soru da beraberinde geliyor tabii: Geçiş adil olabilir mi? Kapsayıcı olmayan bir politik atmosferde geçiş kim için ve ne için? Temiz enerjiye geçmek her şeyi çözer mi?

Bu sorular çerçevesinde konuya ulusal ve yerel ölçekte yaklaşıp Türkiye’nin bu geçişteki pozisyonunu ele almaya çalışacağım. Türkiye’de bir süredir yenilebilir enerjiye olan ilginin artışı hissediliyor. Güneş ve rüzgâr ile ilgili önemli adımlar atıldı fakat halen beklenenin çok altında bir teşvik ve temiz enerji üretimi var. Diğer taraftan Kayseri’deki güneş tarlalarını ve güneş paneli üreticilerini yerinde gördükten sonra aklıma şu soru düşmüştü: Gerçekten temiz enerji ve iklim değişikliğini düşünerek mi bu yatırımları yaptılar yoksa genel gidişata ayak uydurup sadece yeni bir yatırım alanı olarak mı gördüler? Yeni bir yatırım alanı olarak görülmesi bile iyi diyenler olabilir fakat bir süre sonra en olmadık yerlerde ve verimli arazilerde bu güneş panellerine denk geleceksek şimdiden oturup düşünmemiz lazım. Güneş ve rüzgârın, insan ve doğa adına temiz enerji olarak üretilmesi mantığı, bu kaynaklardan daha fazla kâr edebilme anlayışıyla çelişiyor.

Konunun en can alıcı noktalarından bir tanesini de Türkiye’deki karar alıcı mekanizmaların halen fosil yakıtlarda oldukça ısrarlı olması ve kömür santrallerine hız kesmeden yatırım yapmaya devam etmesidir. Bir yandan halk sağlığını tehdit eden, tarımsal alanlara, su kaynaklarına zarar veren bu santraller, bir yandan da fosil yakıt üretimiyle insan kaynaklı iklim değişikliğini ve küresel ısınmayı körüklemeye devam ediyor. Bu noktada pek çok farklı aktörün talebine rağmen, siyasi irade bu konuda henüz kapsayıcı bir tutum alabilmiş değil. Aslında işin özünde temiz enerjiyle birlikte diyalog kanallarının kapalı olması durumu var. Tüm yatırımını temiz enerjiye yöneltmiş fakat tüm bu süreçleri de kapsayıcı olmayan bir şekilde yürüten bir mekanizma ne kadar insan ve doğa yanlısı olabilir? Verimli arazilere kurulacak güneş santralleri, kırsalda yaşayan insanların evinin dibine veya üretim yaptığı alanlara kurulmuş rüzgar tribünleri, gelişigüzel ve doğa katliamı yaratacak şekilde oluşturulan hidroelektrik santralleri ve dahası çoğulcu olmayan bir sosyo-politik ortamda temiz enerjiye geçiş sağlanacaksa varsın sağlanmasın! İnsan dediğimiz canlı da bu doğanın bir parçası ve insana gelen zarar demek doğaya gelen zarar demektir.

Bu noktada karar alıcılara birtakım önerilerde bulunmak isterim. Her şeyden önce insanı ve doğayı ilgilendiren konularda; özellikle yerelde yaşayan halka, konuyla ilgili uzmanlara ve dünyadaki iyi örnek uygulamalarına kulak vermeleri hepimizin yararına olacaktır. Bununla birlikte, hem yereli hem de küreyi etkileyecek olan insan kaynaklı iklim değişikliğine yönelik olumlu bir etki bırakabilmek ve dünyanın farklı bölgelerine iyi örnek modeli olabilmek için temiz enerjiye demokratik bir şekilde geçişin önü açılmalı, bu konuda daha fazla çaba sarf edilmelidir. Örneğin, Yenilenebilir Enerji Müdürlüğü gibi bir resmi birim varken, bunun kapatılıp başka bir birim altında eritilmesi, mevcut siyasi iradeyi sorgulamaya yol açacak bir adım olmuştur. Bu ve benzeri adımlar kayda geçmeye devam ediyor, insanlık tarihi kaydına…

*ODTÜ Sosyoloji Doktora Öğrencisi

Kaynaklar

http://ekoiq.com/arsiv/linyit%20raporu%20biten.pdf

http://www.greenpeace.org/turkey/tr/campaigns/enerji/

http://m.bianet.org/bianet/toplum/153250-res-olur-ama-her-yere-olmaz-mi

https://www.gazeteduvar.com.tr/yazarlar/2018/07/17/elveda-ruzgar-gunes-verimlilik-demokrasi/

https://www.birgun.net/haber-detay/enerjide-cozum-katilim-ve-demokratik-planlama-112291.html

https://yesilgazete.org/blog/2018/07/10/enerji-bakanliginin-yeni-teskilat-yapisinda-yenilenebilir-enerji-genel-mudurlugu-yer-almiyor/

https://www.birgun.net/haber-detay/iklim-kriziyle-mucadelenin-yolu-yenilenebilir-enerji-176305.html