'Tereddüt'e gerek yok

Yeşim Ustaoğlu’nun son filmi ‘Tereddüt’te, farklı sınıf ve kültürden iki kadının kesişen hikayesiyle erkek şiddetinin boyutlarını göstermeyi başarıyor.

DUVAR - Yeşim Ustaoğlu, bir önceki filmi “Araf”ta ortaya koyduğu yönetmenlik becerilerini çok daha geliştirmiş olarak çıktı karşımıza. “Tereddüt”, zor bir konuya hiç tereddüt etmeden el atma becerisini gösterdiği, senaryosu bir iki noktada teklese de derdini anlatmakta sıkıntı yaşamadığı için yönetmenin sinemasında özel bir yer edecek gibi görünüyor. Özellikle de Türkiye sinemasında mevzu bahis kadın cinselliği olduğunda örneklerini sıkça göremediğimiz bir alandaki cesaretiyle de dikkat çekiyor.

Orta sınıf, eğitimli genç bir kadın psikiyatrist olan Şehnaz, İstanbul’dan çok uzak olmayan bir taşra kasabasında görev yapmaktadır. Hafta içi görevine burada devam ederken, hafta sonu da İstanbul’daki evine ve kocasının yanına gelmektedir. Dışarıdan bakıldığında kusursuz gibi görünen bir evlilik karşılar önce bizi. Diğer yandan, yaşı büyütülerek evlendirilmiş Elmas’ın hikayesini takip etmeye başlarız. Her gece kocasının tecavüzüne uğrayan, gündüzleri kaynanasına bakan, evden çıkmasına izin verilmeyen, sigaradan başka sığınacak dalı olmayan ve ailesine dönemeyeceği için yaşadıklarına katlanmak zorunda bırakılan Elmas, trajik bir gecenin ardından psikolojik tedavi görmek için kendisini hastanede bulur. Şehnaz ile Elmas’ın buluşması ikisi için de yeni bir sürecin kapılarını aralayacaktır.

ERİL ŞİDDETİN İKİ YÜZÜ

tereddut

“Tereddüt”, biri çok açık ve saf; diğeri üstü örtük eril şiddetin kadınları üzerinde yarattığı tahribatı usul usul sererken seyircinin önüne, Şehnaz’ın hayatına giren bir başka erkek olan Umut’un varlığıyla da yeni bir kapı açıyor. Ancak, Yeşim Ustaoğlu filmin ‘koca’ rollerini üstlenen erkek karakterlerde olduğu gibi ‘olumlu’ karakter Umut’a da fazla alan açmamaya özen gösteriyor ve kamerasının odağında asıl olarak kadınları tutmayı tercih ediyor. Şehnaz, Elmas’ın bastırdığı acılarını gün yüzüne çıkarmaya çalışırken bir yandan kendi bastırılmışlıklarıyla da yüzleşmek zorunda kalıyor. Tatminsiz bir adamı tatmin etmek için yapmak zorunda kaldıklarının, kendi rızasıyla başlamış bile olsa bazı cinsel deneyimlerinin ‘şiddet’ içerdiğinin ayırdına varıyor bir noktada. Yeşim Ustaoğlu, bu iki durumu eşitlemeye cüret etmiyor ama ikisinin de yaralar açtığının altını çizmekten geri durmuyor.

YILIN EN İYİ YERLİ YAPIMLARINDAN

“Tereddüt”, Şehnaz ve Cem ilişkisinin niteliğini seyircinin kafasına oturtmada ve bazı terapi seanslarında senaryo olarak sıkıntılar yaşasa da cinsel şiddetin iki boyutuna da tutulmuş bir ayna olarak sinema tarihimizdeki yerini alıyor.

Elmas karakterini canlandıran Ecem Uzun’un rolünün gösterişliliğinin de etkisiyle büyüdüğü, Funda Eryiğit’in filmin olmazsa olmazı sayılabilecek sahnelerdeki cesaretiyle ayrı bir değer kattığı “Tereddüt” yılın en iyi yerli yapımlarından.

Bir tereddüdü belirterek bitirmekte yarar var. Film, Kültür Bakanlığı desteğiyle çekildiği için sevişme sahneleri yüzünden “+18” yaş sınırı alma ihtimali var. Bu durumda bakanlık verdiği desteği geri talep ediyor. Sınıflandırma kurulunda “+18” almamak için filmin festivallerde gösterilen orijinal halindeki bazı sahnelerin vizyon gösteriminde olmayabileceğini seyirciye hatırlatmakta yarar var.

Loading video