Gazze'ye doğru çölde yürüyorduk. 14 ülkeden 21 kişi. Gazze'nin
ablukasını kırmak için yanımızda ilaç vardı. Tabii ki sembolikti
ama abluka ve ilaçsızlık gerçek. Otobüsle giderken asker ve polis
yolumuzu kesmişlerdi. İnip yolu işgal etmiştik. Komikti. Bir
pankartla yolun ortasında duruyorduk. Çölde yandan geçiveriyordu
arabalar. Slogan atıyorduk. 'Gazze'nin ablukasını kaldır', 'Özgür
Gazze' diye. Bize bakıp korna çalıyorlardı. Hemen hemen bütün
arabalar destek veriyordu. Gerçi pek sık geçtikleri de
söylenemezdi. Saatte bir ya da iki tane işte. Sonra yürümeye
başladık. Eh ne yapalım büyük gemilerimiz yoktu ve çok çok daha
önceydi. Devlet filan da yoktu sırtımızı dayadığımız. 21 uçuk solcu
işte. –Solcu olmak uçuktur belki ama kesin onurlu bir şeydir.– Bizi
durdurana kadar yürüyecektik. Ya durdurmazlarsa, demişti İskoç bir
kadın arkadaş ve çölün ortasında yürürken sürekli ona baktık çünkü
durdurmuyorlardı. Gazze'ye 100 kilometre, az su, bol güneş ve kum
vardı. Çöl işte...
Filistin meselesi bizde her zaman ikiyüzlüdür ama her açıdan
ikiyüzlü. Her tarafı ikiyüzlü olan bir prizmadır! Türkiye devleti
her zaman Filistin'in yanındaymış gibi görünür, laf olsun beri
gelsindir ve sadece timsah göz yaşları için iyi bir yerdir
Filistin. Zaten eşyanın tabiatına aykırıdır. Her şeyi ile İsrail
olan bir devlet nasıl Filistin dostu olabilir?
İkiyüzlülük her düzeyde, kategoride, merhalede ve hatta
zerrededir. Filistinli çocuklar taş attıklarında 'küçük
generaller', Kürt çocuklar attıklarında 'kandırılmış
teröristler'dir mesela ya da Filistin'de açlık grevi yapan
tutsaklarınki 'mazlumların direnişi', Türkiye'dekiler 'terörist
kışkırtması'dır; Faşistleri de birbirlerine benzer. Mesela 'Batı
Şeria'da bulunan Ofer, askeri hapishanesinin dışında aşırı sağcı
Ulusal Birlik partisinin gençlik kolu mangal yaptı. Arutz
Sheva 7'de yer alan habere göre, "İsrail’de hapishanelerde bulunan
1.500'ün üzerinde Filistinli tutsağın açlık grevine başlamasını
‘protesto’ etmek isteyen Ulusal Birlik Partisi üyesi yerleşimciler,
hapishane önünde mangal kurup tavuk kızarttı." Aynısını yaklaşık
bir yıl kadar önce Alanya'da birileri yapmışlardı ve sadece
mangalda tavuğun yanında sucuk da vardır ya da.
"Hapishane önündeki mangala katılan Ulusal Birlik partisi genel
sekreteri Ophir Sofer, "Açlık grevlerine kulak vermeyi bırakmanın
ve onların kaprislerini kâle almadığımızı göstermenin zamanı geldi"
dedi. Partinin gençlik kolları başkanı Avichai Greenwald, "Açlık
grevinden kurtulmak mı? Teröristlere neden ölüm cezası vermediğimiz
bile belli değil. Umarız grevlerinde başarılı olurlar.
Bildiklerini okusunlar" haberi size çok mu yabancı geliyor?
Burada ellinizi sallasanız ellisidir. Hepsi devlet yutmuştur
yani...
Biz çölde ikide bir toplantı yapıyorduk. Dedim ya solcuyduk ve
komik. Ne yapacağımızı tartışıyorduk. Bir araba geçerken, pankartı
açıp slogan atıyorduk. Biraz daha yürüyüp yeniden toplanıyorduk. Bu
toplantılardan birinde tahmini 10. kilometrede daha küçük bir
ekiple sonuna kadar yürümek kararı alındı. 100 metre sonra polis
herkesi aldı. Biz, pankart, 'Ya durdurmazlarsa diyen İskoç arkadaş
ve eylem Kahire'ye sürüldü. Otobüsten iner inmez sloganlar atıldı.
'Özgür Gazze' diye. Bu sefer etrafta korna çalan çok araba
vardı...
Devlet yutmuşlar; sizin belki devletiniz, şanlı ordularınız,
silahlarınız, maaşlı ve tımarlı kahramanlarınız olabilir, bizimse
çoğu zaman görüntüde neticesiz, belki naif, bazen garip ama her
zaman onurlarıyla direnenlerimiz var...