Önce gazete haberleri, ardından troller ve en son Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Bağlantısı çıkarsa şaşırmam” sözleri...
CHP, “Kılıçdaroğlu hakkında soruşturma mı açılacak?”, “Ana muhalefet lideri tutuklanır mı?” sorularına yol açan yaklaşık 15 gündür devam eden süreci “hazırlıklı, planlı, tek kanaldan yönetilen bir kumpas girişimi” olarak görüyor.
Kılıçdaroğlu’nu, İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasına gerekçe yapılan MİT TIR'ları dosyasıyla ilişkilendiren iddialar bir süredir hükümete yakın gazetelerin manşetlerinde.
CHP’nin “kumpas girişimi” olarak nitelediği bu tartışmada tepkisi sert oldu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, süreci “Bir yandan muhalefeti korkutma, sindirme, diğer yandan yargıya hazırlık yapın talimatı” olarak okuyor. Bunun ilk işaretinin Adalet Yürüyüşü sırasında yine Erdoğan tarafından verildiğini hatırlatan Tezcan, yürüyüşün başlarında söylenen, "Yargı yarın sizi de davet ederse şaşmayın" sözlerinin bundan farklı olmadığına dikkat çekiyor.
İddialarla ilgili en sert açıklamaları yapan Tezcan’a son durumu sorduk. “Ortada suç yok, çok ciddi iftira var” diyen Tezcan, Kılıçdaroğlu’na dönük bir soruşturma, tutuklamanın Türkiye’de çok ciddi gerilime yol açacak bir adım olacağına dikkat çekerek “Tavsiye etmeyiz” diyor.
SÖZCÜ 'KASTI AŞTIK' DİYOR
AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal, Erdoğan’ın tartışmayı büyüten sözleri için, “Cumhurbaşkanımız kendine has üslubuyla konuştu” demişti. Tezcan, Ünal’ın bu sözlerini de, “Genel başkanlarının zaman zaman sorumsuzca konuşabildiğini ifade etmeye çalışıyor. Aslında “kastı aştık” diyorlar” şeklinde yorumluyor.
Ortam biraz yatışmış gibi görünse de yarın ne olacağı belli değil! Tezcan da buna dikkat çekiyor, bir de tepkilerinin Kılıçdaroğlu üzerinden kişisel bir tepki olarak yorumlanmaması gerektiğini söylüyor. “Mesele Kılıçdaroğlu değil, Türkiye meselesi” diyen Tezcan’ın bu çerçevede şu sözlerinin altını çizmekte fayda var, “Normal hukuk sisteminde buradan bırakın tutuklamayı, soruşturma bile açılmaz. Ama AK Parti’nin yarattığı Türkiye yarın ne olacağını kestiremediğimiz bir Türkiye. O nedenle “şu olur, bu olur” hesabı üzerinden gitmiyoruz. Bizim tepkimiz “genel başkana soruşturma açılır, tutuklanabilir” telaşı üzerinden bir tepki değil. Tepkimiz, ana muhalefet partisi genel başkanını böyle bir iftira üzerinden talimatla soruşturacak, tutuklayacak bir Türkiye yaratılmasına. Asıl endişemiz Türkiye. Böyle bir Türkiye’de kimse yaşamak istemez.”
Aslına bakılırsa iddialara en üst düzeyde ve çok sert tepki gösteren CHP de ana gündem bu değil. Ancak soru üzerine bu değerlendirmeleri aldığımız CHP yöneticileri Adalet Yürüyüşü’nün devamında yapılacak Kurultay’a hazırlanıyor. Adalet Yürüyüşü’nün mimarları 4 genel başkan yardımcısı, bu kez 4 gün sürecek Kurultay’ın çalışmalarıyla meşgul.
Neredeyse bir tam gün mesai yaptığımız CHP Genel Merkezi’nde bir tarafta drone ile çekilmiş fotoğraflar üzerinden kamp alanı üzerinde planlamalar yapan yöneticileri, diğer tarafta ellerinde listeler, tek tek Kurultay’a katılıp katkı sunacağını düşündükleri isimleri arayan genel başkan yardımcılarını izledik.
Kurultay ile ilgili son çalışmalar hakkında bilgi aldığımız Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu’ya, “Gündeminizde başka neler var?” diye sorduğumuzda da yanıtı yukarıda aktardığımız tutuklama tartışması olmadı. Adalet Kurultayı’nın 3 ana başlığında yer alacak konuşmacıları arayan Erdoğdu, hükümetin memurlara zam teklifine dair daha etkin çalışmalar yapılması gerektiğini vurguladı.
CHP’yi, Türkiye’de siyasetin olmazsa olmazı haline gelen polemiklerden uzak bir mesai içinde bulduk. Polemikçi, gerilimden beslenen, çatışmacı dil yerine kucaklayıcı, pozitif, çözüm öneren bir politik dil oturtmaya çalışan parti kurmayları, “iddiaların altında ezilmeyiz ama biz işimize bakacağız” diyor. Adalet Yürüyüşü’nde hareketin bereket getirdiğini gören kadrolar ülkenin temel gündem maddeleri üzerinden yürüyüşü farklı etkinlik ve çalışmalarla devam ettirmekten yana. Adalet Yürüyüşü’nün ardından yapılacak Kurultay bu açıdan bir başka önemli sınav olacak.