The Economist'ten seçim öngörüsü: Ya otoriterleşme ya köklü değişim

İngiltere'nin The Economist dergisi, 14 Mayıs seçimlerine ilişkin analizinde AK Parti'nin meclisteki çoğunluğunu kaybedeceği öngörüsünde bulundu.

Abone ol

DUVAR - İngiltere'nin haber ve ekonomi dergisi The Economist, 14 Mayıs'ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin  olası sonuçları ve bu sonuçların iç de dış politikaya olası etkilerini ele alan bir analiz yayınladı. Dergi, dokuz sayfalık analizinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimi ya kıl payı ya da sonuca itiraz ederek kazanacağı, AK Parti’nin ise meclisteki çoğunluğunu kaybedeceği öngörüsünde bulundu.

Voice of America (VOA) Türkçe'nin aktardığına göre, The Economist'in analizinde seçimlerin, ülkenin gittikçe otoriterleşen yolda devam edip etmeyeceğini ya da rotasını köklü bir şekilde değiştirip değiştirmeyeceğini belirleyeceği yorumu paylaşıldı.

'CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN İKTİDARDA KALIRSA...'

Derginin analizinde, Erdoğan’ın iktidarda kalmaya devam etmesi halinde, yüksek enflasyonun devam edeceği, ülkenin yatırımcılar açısından çekiciliğinin kısıtlı kalacağı ve Türkiye’nin Avrupa ve ABD’den uzaklaşmayı sürdüreceği öngörüsüne yer verildi.

The Economist, Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun mevcut durumda kamuoyu yoklamalarında önde olduğuna, 20 yıllık iktidarın ardından Erdoğan’ın yenilme riskinin ise yüksek olduğuna işaret etti.

'TÜRKİYE İÇİN YENİ VİZYONU UYGULAMAK KOLAY OLMAYACAK'

Seçimi muhalefetin kazanması ihtimalini de ele alan dergi, bunun Türkiye için önemli değişiklikleri beraberinde getireceğini kaydetti. Muhalefetin kazanması durumunda, otokratik cumhurbaşkanlığı sistemini kaldırıp ekonomide geleneksel politikalara dönüşü sağlayacağı ve Türkiye’nin NATO gibi batılı kurumlarla ilişkilerini yeniden inşa etmeyi amaçlayacağını belirten derginin analizinde, “Sandıkta başarılı olsalar bile Türkiye için yeni vizyonunu uygulaması kolay olmayacak” değerlendirmesine yer verildi.

The Economist seçimin çekişmeli geçeceğini, kararsız seçmen oranının yüzde 13 civarında olduğunu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uzun süredir görevde olmasının getirdiği avantajlardan, kamu kaynakları ve kurumları üzerindeki kontrolünden, medya ve seçim yetkilileri üzerindeki etkisinden yararlanacağını da yazdı.

'MECLİS ÇOĞUNLUĞUNU KAYBETSE DE GÜÇLÜ BİR DENETLEME OLMAZ'

Türkiye’de seçimden sonra meclis çoğunluğunu kaybetse bile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yönetimini devam ettirmesinin elindeki gücü korumasını sağlayacağı ifade edilirken, Türkiye’de parlamenter sistem 2018 yılında değiştiği için, Erdoğan’ın kabinesini oluşturmak için meclis onayına ihtiyaç duymayacağı ya da yasamadan güçlü bir denetleme ile karşı karşıya kalmayacağı hatırlatıldı.

Seçim sonuçlarının dış politika üzerindeki olası etkilerini de elen alan dergi, Türkiye’nin Erdoğan döneminde Rusya ile derinleşen ilişkilerin, Rusya’dan S-400 sisteminin alınmasının, İsveç’in NATO üyeliğinin bloke edilmesinin ve Yunanistan’a karşı kullanılan düşmanca söylemin geleneksel batılı ortaklarla sürtüşmeye yol açtığı ifade edildi.

'MİLLET İTTİFAKI DAHA BATI'YA DÖNÜK OLACAK'

The Economist'in analizinde ayrıca, “Seçimi Erdoğan’ın kazanması bu eğilimlerin devamını beraberinde getirecektir. Dış politikada bazı muhalefet partileri arasında önemli görüş ayrılıkları olsa da Millet İttifakı daha Batı’ya dönük bir yaklaşımda olacak ve en azından AB-Türkiye ilişkilerini kısmen yeniden konumlanacaktır. NATO üyeleri muhalefetin zaferini olumlu değerlendirecek; ancak Kıbrıs ve Yunanistan’la ilgili geleneksel duruşlar, Rusya ve Çin’le dengeli ilişkiler devam edecektir” öngörüsü yer aldı.

Muhalefet partileri arasında Suriye ve Kürt sorunu konusundaki görüş ayrılıklarının, Türkiye’nin bu konudaki tutumunun ABD ile ilişkilerde muhtemelen rahatsızlık yaratmaya devam edeceği anlamına geldiği belirtildi; ancak yeni bir yönetimin AB ve ABD ile yapıcı bir diyalogun inşa edilmesine yöneleceği varsayılarak, bunun 'önemli bir değişim için fırsat penceresi' kaydedildi. (DIŞ HABERLER)