TİHEK kararları: Güzide kurumlarımıza haksızlık olur

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'nun cezaevlerinden gelen hemen her başvuruya 'dayanaktan yoksun' kararı verdiği görüldü. Kurul, 15 cezaevi başvurusundan sadece 1'i hakkında ihlal kararı verdi. Bu ihlal kararında da kurul üyesi bir kişi karşı oyunda "İhlal kararı vermek güzide kurumlarımıza haksızlık olur" dedi.

Abone ol

DUVAR - İnsan hakları ihlallerini önleyici etkisi olması hedeflenen Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'na (TİHEK) en çok yapılan başvuru ayrımcılık yasağı ve cezaevlerinde kötü muamele konularında. Cumhurbaşkanlığı’nın görevlendirdiği Adalet Bakanlığı ile ilişkili olarak çalışmalarını sürdüren TİHEK, res'en inceleme ve yaptırım yetkisi olan bir kurum. 2020 yılında sadece 21 başvuruyu karara bağlayan kuruma bugüne kadar binlerce kişi cezaevlerinde yaşanan kötü muamele ve ayrımcılık nedeniyle başvuruda bulundu. Cezaevlerindeki başvurularla ilgili verilen kararlar sivil toplum kuruluşlarının ve mahpusların eleştirisine konu oldu.

KARARLAR: DAYANAKTAN YOKSUN

TİHEK, bu yılın başında kapalı cezaevindeki bir mahkumun yaptığı başvuruyu inceledi. Mahpus, eşi ile görüşlerinin kısıtlandığını, ayda bir eşiyle görüşebildiğini, haftada bir görüş taleplerinin kabul edilmeyerek hakkının ihlal edildiğini bildirdi. Başvuruyla ilgili karar, mahpusun tahliye edilmesinden sonra açıklandı: Tahliye nedeniyle dosya incelemeye alınmadı.

TİHEK Kurulu'nun ikinci kararı ise cezaevinde sağlık hizmetine erişimle ilgiliydi. Bir mahpus TİHEK'e, hastaneye sevk edilmediği ve tedavi edilmediğine ilişkin başvuruda bulundu. Kurul 7 Ocak'ta başvuruyu inceledi ve kararını açıkladı. Başvurucunun iddiaları, 'durumu suistimal' ettiği gerekçesiyle dayanaktan yoksun bulundu. Ancak söz konusu mahpus ise ilaç tedavisi alamadığını ve hastaneye kaldırılmadığının altını çizerek kurula başvuruda bulunmuştu.

Bir diğer başvuru da bir mahkumun cezaevindeyken İşletme Bölümü'nü kazanıp kayıt yaptıramamasıyla ilgili oldu. Söz konusu başvurucu TİHEK'e, kayıt işleminin eğitim biriminin ihmal, kusur, hata veya eksik işleminden dolayı gerçekleşmediğini söyledi.

TİHEK bu başvuruyu da dayanaktan yoksun buldu. Kurul bu kararını da şöyle gerekçelendirdi: “Başvuranın; İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi İşletme Bölümüne kayıt işleminin eğitim biriminin ihmal, kusur, hata veya eksik işleminden dolayı gerçekleşmediğine yönelik iddiaları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, başvuranın iddialarının açıkça dayanaktan yoksun olduğu ve bu nedenle kabul edilmez olduğu anlaşılmıştır."

Kurul üyeleri başvurunun kabul edilemez olduğuna ilişkin gerekçelerinin devamında da mahpusun geçerli bir telefon numarası, e devlet şifresi ibraz edemediğinden kaynaklandığını belirtti. Ancak cezaevindeki mahpusun eşi ise PTT şubesinin kayıt için gerekli olan eşinin e devlet şifresinin kendisine verilmediğini söyledi ve bu nedenle hem cezaevi yönetiminin hem de PTT şubesinin suçlu olduğunu beyan etti. 

İHLAL KARARI VERİLEN BAŞVURU

TİHEK, 7 Temmuz'da kurula bildirilen bir başvuruya ise bu sefer ihlal kararı verdi. Başvuru konusu ise bu kez cezaevi olmadı. Çağrı merkezinde çalışmak için iş başvurusunda bulunan bir kadın, yetkili kişilere hamile olduğunu söyledikten sonra işe alınmayınca TİHEK'e  başvurdu. Kurul bu başvurunun üzerine söz konusu iş yerinden savunma yapmasını istedi. İşveren bu iddiaların doğru olmadığını, işe başvuran kişinin ilgili sınava girmediğini söyledi. Kurul bu değerlendirmenin üzerine, “Başvuranın sunduğu ve çözümü yaptırılan ses kaydındaki konuşmalardan başvurana Sivas Müşteri Temsilciliği pozisyonu için teklifte bulunuldu. Ancak başvuranın hamile olduğunu belirtmesinin ardından 'Biz daha sonra sizi sürece dahil edelim' denilerek görüşme sonlandırıldı. Başvuranın işe alım sürecini kendi isteğiyle sonlandırdığı açıklamalarının ikna edici olmadığı ve başvuranın gebe olması nedeniyle işe alınmadığı anlaşılmaktadır” dedi.

Uluslararası sözleşmelere atıfta bulunan TİHEK, kimsenin ayrımcılığa maruz bırakılmayacağını söyleyerek bu başvuruyla ilgili ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine karar verdi. TİHEK Kurulu söz konusu şirkete 10 bin lira idari para cezası verdi.

İHLAL KARARI: HAŞEMA GİYDİKLERİ İÇİN HAVUZA GİREMEDİLER

Kurulun bir diğer başvurusu da tatile giden bir ailenin haşema giydikleri için havuz başında bekleyen görevlilerin buna izin vermeyişi ile ilgili oldu. Kurul ayrımcılık yasağının ihlal ediliğine oy çoklukluğuyla karar vererek site yönetimi hakkında beş bin lira para cezası verdi.

İHLAL KARARINA KARŞI OY: İKİ GÜZİDE KURUMUMUZA HAKSIZLIK OLUR

Eşi hükümlü olan bir kişi de eşinin hastanede 50 gün boyunca kelepçeli tutulması nedeniyle TİHEK'e başvurdu. TİHEK bu başvuruya ihlal kararı verdi. Cezaevi başvurusuyla ilgili verilen ilk ihlal kararı olan bu dosya için TİHEK, “Jandarma personelinde ciddi kanıtların bulunmaması nedeniyle yoğun bakımda tedavi olan mahpusa yaklaşık 2 ay boyunca kelepçe takılmasının orantısız ve insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir uygulama olduğu...” ifadelerini kullandı. Ancak kurul bu ihlal kararını oy çokluğuyla verdi. İki üye bu karara, 'karşı oy' kullandı.

Kurul üyesi Saffın Balın'ın karşı oy gerekçesi kararın en dikkat çekici bölümlerinden biri oldu. Balın, görevde ihmali bulunduğu tespit edilen Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı'nın bu olaydan haberi bile olmadığının altını çizerek bu yönde bir karar verilmesinin iki kuruma haksızlık olarak yorumladı. Balın karşı oy gerekçesinde şöyle dedi: “Muhattabı Hastane Başhekimliği ve tedaviyi yürüten doktorlar olması gerekirken, olaydan herhangi bir şekilde haberi bile olmayan ülkemizin güzide iki kurumu Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı ile ilgili olarak insan hakları ihlali yapıldığına şeklinde bir değerlendirmede bulunmanın hakkaniyet ilkesi ile örtüşmeyeceği ve bu kurumlarımızın kamuoyuna böylece haber edilmesi haksızlık olacaktır."

Karşı oy veren kurul üyesi Harun Mertoğlu ise gerekçesini şöyle açıkladı: "Başvuru kanunun öngördüğü şekilde ve sürede incelenmemiştir. Başvuranın dilekçesi incelenmek üzere Adalet Bakanlığına, S. İl Jandarma Komutanlığına ve S. İl Sağlık Müdürlüğüne gönderilmiştir. Bu kurumlardan söz konusu dilekçe içeriğinin incelenmesi istenmiştir. Usulüne uygun bir inceleme yapılmamıştır. Başvurunun muhatabı açık bir şekilde belirlenmemiştir. Bu sebeplerle çoğunluk görüşüne katılmıyorum."

Kurul, cezaevlerindeki şikayetlerin 15'i hakkında kabul edilemezlik ya da dayanaktan yoksun buldu. Kurulun başvurulara arasında ihlal kararı verdiği tek başvuru ise bu oldu.

DAYANAKTAN YOKSUN VE KABUL EDİLMEYEN BAŞVURULAR

TİHEK'in kabul edilmezlik ve dayanaktan yoksun bulduğu diğer kararlar ise şöyle: 

- Ceza İnfaz Kurumunda bulunan mahpusun İnfaz Koruma Memurlarınca tekme tokat dövüldü iddiası

- İşkence altında ifade verme başvurusu

- Kanuna aykırı gözaltına alınma

-Cezaevinde sağlığa erişim hakkının engellendiği başvurusu

- Cezaevinde kanuna aykırı bir şekilde disipli cezası alma iddiası

- Valilik ile yaşadığı problemleri İl İnsan Hakları Kuruluna taşıyan ancak Tuncelili olduğu için işlem yapılmış gibi gösterilerek gereği gibi incelenme yapılmadı iddiası

- Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan başvuranın, başka bir mahpusa tecrit uygulandığı, bu kişinin sağlık hizmetinde sorunlar yaşadığı ve psikolojik baskı uygulandığı iddiası.

NE ZAMAN, NEDEN KURULDU?

TİHEK, 20 Nisan 2016 tarihli ve 29690 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6701 sayılı Kanun ile kuruldu. TİHEK'in görevi insan onurunu temel alarak insan haklarını korumak ve geliştirmek, kişilerin eşit muamele görme hakkının güvence altına alınmasını sağlamak. Kurulun üyeleri Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından seçiliyor. Bakanlar Kurulu tarafından seçilen üyeler şöyle: Süleyman Arslan (kurul başkanı),  Can Esen, Cemil Kılıç, Halil Kalabalık, Hıdır Yıldırım, Mehmet Altuntaş, Mehmet Emin Genç, Saffet Balın.

Cumhurbaşkanı tarafından seçilen kurul üyeleri ise şöyle: Dilek Ertürk, Harun Mertoğlu, Mesut Kınalı.