TİHV: 'İnsan hakları savunucusu Bilal Yıldız serbest bırakılsın'

THİV İzmir Temsilciliği, TİHV çalışanı Bilal Yıldız'ın 11 Haziran'dan bu yana hukuksuzca tutuklu olduğunu belirterek, bir an önce serbest bırakılmasını istedi.

Abone ol

İZMİR - Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İzmir Temsilciliği, Göç-İzder'e yönelik gerçekleşen operasyonda TİHV çalışanı Bilal Yıldız'ın tutuklanmasına ilişkin basın toplantısı düzenledi. Vakıf binasında düzenlenen toplantıda salona "İnsan hakları savunucuları yargılanamaz. Bilal Yıldız serbest bırakılsın" yazılı pankart asıldı. Toplantıya İHD, ÇHD, SES, İmece-Der üyeleri de katıldı. Toplantıda konuşan THİV Genel Sekreteri Coşkun Üsterci, Türkiye’de insan hakları savunucularının uzunca bir süredir, demokratik bir toplum için elzem olan, temel hak ve özgürlüklerin korunması, geliştirilmesi ve insan haklarına saygının tam olarak tesis edilmesine yönelik rollerini yerine getiremediğini söyledi.

'HUKUKSAL DAYANAKTAN YOKSUN BİR ŞEKİLDE SUÇLULAŞTIRILMAYA ÇALIŞILMAKTADIR'

TİHV İstanbul Temsilciliği’nde uzun yıllardır Sosyal Hizmet Uzmanı (SHU) olarak görev yapan Bilal Yıldız'ın, insan haklarını savunma hakkını kullandığı için 11 Haziran'da bu yana hukuk dışı ve keyfi bir şekilde tutuklu olduğunu söyleyen Üsterci, "Evet, arkadaşımız Bilal Yıldız, kararlı ve istikrarlı bir insan hakları savunucusudur. Uzun yıllardır TİHV İstanbul Temsilciliği’nde işkence görenlerin ve yakınlarının tedavi ve rehabilitasyonlarına yardımcı olmakta, sosyal iyilik hallerini sağlamaya yönelik çalışmalar yürütmektedir. Başka bir deyişle, mesleki uzmanlığını, birikimini ve gençlik enerjisini başta işkence ve diğer kötü muamele olmak üzere ağır ve ciddi insan hakları ihlallerine maruz kalmış acılı insanların onarımına adamıştır" dedi.

Yıldız'ın tutuklanmasına gerekçe olacak hiçbir delil bulunmadığını ifade eden Üsterci, "İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianame içeriğinden de sözü edilen keyfiyet ve baskı amacı açıkça anlaşılmaktadır. İddianamede sevgili Bilal’in bir bütün olarak insan hakları savunuculuğu faaliyetleri, hukuksal dayanaktan yoksun bir şekilde suçlulaştırılmaya çalışılmaktadır" ifadelerini kulandı.

'SİYASAL İKTİDARI İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARINA YÖNELİK HER TÜRLÜ TACİZE SON VERMEYE ÇAĞIRIYORUZ'

Bilal Yıldız'ın yalnız olmadığını ve tüm TİHV camiası olarak yanında olduklarını vurgulayan Üsterci, “Siyasal iktidarı ve diğer tüm yetkilileri, Bilal Yıldız’ın tutukluluk halini derhal sonlandırmaya, onun şahsında başta GÖÇİZDER üye ve yöneticileri olmak üzere, Türkiye’deki tüm insan hakları savunucularına yönelik -yargısal da dahil- her türlü tacize son vermeye çağırıyoruz. Demokratik kamuoyunu ise savunuculuk iklimini baskı altına alan, sivil alanın tümüyle kapatılmasına yol açan bu tür uygulamalara karşı daha güçlü şekilde ses vermeye ve dayanışmayı büyütmeye davet ediyoruz. Sevgili arkadaşımız Bilal Yıldız ve diğer tüm insan hakları savunucuları özgürlüklerine kavuşana, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Savunucularının Korunması Bildirgesi’nin gerekleri koşulsuz bir biçimde yerine getirilene kadar bu çağrılarımızı yinelemeye devam edeceğiz" diye kaydetti.

'YARGIYI ELE GEÇİREREK HAK ARAMA MÜCADELESİNİ ENGELLEMEYE ÇALIŞIYORLAR'

Toplantıda konuşan SES İzmir Şubesi Eş Başkanı Nursey Yücesoy ise SES Eş Başkanlarının da yargılandığını ve tutuklandığını hatırlatarak, "İnsan hakları savunucuları insanlarını tutuklanarak insanların hakları kalmadı denecek boyuta getirdiler. Toplumun en çok ihtiyacı olan şeyin adalet olmasına rağmen bunu insanlar üzerinde baskı unsuru haline getirdiler. Yargıyı da ele geçirerek hak arama mücadelesini engellemeye çalışıyorlar. İktidarda kalabilmek için ellerinde kalan son koz budur. Ama tüm bu baskılara rağmen birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.

'TARİH ÖNÜNDE YARGILANACAKLAR'

İHD İzmir Şubesi Başkanı Zafer İncin de insan hakları savunucularının bu ihlaller yaşanmasın diye mücadele ettiğini ifade ederek, "Bizim temennimiz bu raporlama çalışmasının ve insan hakları aktivistlerinin azalması. Çünkü bir ülkede ne kadar insan hakları çalışanı varsa orada insan hakları ihlali o kadar fazladır. Bir yandan da bu baskılara rağmen insan hakları hareketinin güç kazandığının gözlemliyoruz. Basın metninde tutuklamalar için iktidara çağrı yaptık. Fakat bu görevin yargıya ait olduğunu biliyoruz. Ancak yargının siyasallaşlaştığını da görüyoruz. Yargıya siyasallaşmaya son vermesi, uluslararası belgeler doğrultusunda düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda göreve çağırıyoruz" diye konuştu.

İnsan hakları savunucularının tutuklandığı ilk dönemi yaşamadıklarını vurgulayan İmece Der Başkanı Günseli Kaya ise şöyle devam etti:

"İnsan hakları diye tanımlanan hak ve özgürlüklerin güvenceye alınmasının hakların verdiği mücadele sonucu olduğunu hatırlamalıyız. Bu hakların korunması o hakların bir fiil kullanılmasıyla mümkün. Bilal Yıldız bu hakları kullandığı ve kullanırken siyasi iktidarla çatıştığı için tutuklanmıştır. Tutukluluğa yapılan itirazların reddi hukuki değildir. Devletin altına imza koyduğu uluslararası sözleşmelerle çelişmektedir. Fakat bizler dayanışmanın güçlendirici ve yeniden örgütlendirici olduğunu bilen kişileriz. Haklıyız ve haksız olanlar tarih önünde yargılanacaklar."

ÇHD İzmir Şubesi Yöneticisi Nazlı Akın da Bilal Yıldız'ın tahliye edilmesini istedi. (DUVAR)