Times: TSK Şırnak'ta toplu mezarlar kazıyor

Şırnak'ta ordunun iş makineleriyle açılan mezarlara 'isimsiz' kişileri gömdüğü iddia edildi. The Times'ın haberine göre, mezarların en küçüğü bir metreden kısa...

Abone ol

Şırnak'ta ordunun iş makineleriyle açılan mezarlara 'isimsiz' kişileri gömdüğü iddia edildi. İngiltere'nin saygın gazetelerinden The Times'ın 'Türkiye'nin gizli savaşının kurbanları ordunun hafriyat makineleriyle gömülüyor ' başlıklı haberine göre, mezarların en küçüğü bir metreden kısa...

'BİR ÇOCUĞUN EBEDİ İSTİRAHATGAHI'

Hannah Lucinda Smith imzalı haberde, "Mezarlar yeni bulundu. 14 dar toprak yığını. Her biri, her iki tarafa konan taşlarla işaretlenmiş. En küçüğü bir metreden kısa. Bir çocuğun ebedi istirahatgahına benziyor. Üzerlerinde isim ya da numara yok" denildi. Times, hayatını kaybeden 500'den fazla asker ve polisin her birinin 'resimlerinin devlet televizyonunda 'şehit' altında gösterilip, törenlerle toprağa verilirken, ölen militanların çoğunlukla isimsiz kaldıklarına' da dikkat çekti.

'MEZARLARI ORDU KAZDI'

Şırnak mahreçli habere göre, mezarlığın yanına kurulmuş mülteci kampında yaşayanların hiçbiri mezarlarda kimlerin gömülü olduğunu bilmiyor. Güvenlik kaygısıyla soyadını vermek istemeyen Hasan adlı bir görgü tanığı ise "Bir hafta önce ordu iş makineleriyle geldi. Delikleri kazdılar, cesetleri koydular ve üzerini kapattılar. PKK'liler olduğunu tahmin ediyoruz" dedi.

HÜKÜMET YETKİLİSİ: PKK YAPTI

Times'a konuşan bir hükümet yetkilisi ise ordunun gizlice ceset gömdüğü iddiasını reddetti. Yetkili, "PKK şiddeti nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan vatandaşlarımız, valiliklere başvurmaları durumunda yardım alıyorlar. Afet Konutları'nda mezarlar varsa da bunun en akla yakın açıklaması PKK'nin kayıplarını az göstermek için ölen kendi üyelerini gömmüş olmasıdır" dedi.

'İKİ TARAF DA SORUMLULUK ÜSTLENMELİ'

BBC Türkçe'nin aktardığına göre, Times'ın haberinde PKK'nin Türkiye'nin doğusunda şehir savaşı yürütme stratejisinin de yanlış hesaplanmış bir hamle olduğu ifade edildi. Haberde, kampta yaşayanların Türkiye hükümeti kadar PKK'ye de öfkeli olduğu vurgulandı. Küçük kardeşi PKK'ye katılan Faysal Özcem Times'a, "PKK burada yaşayan Kürtleri gerçekten düşünmüyor. Tüm yaşamımız mahvoldu. Bunun için her iki taraf da sorumluluk üstlenmeli. Şimdi tek amacımız var, hem PKK'den hem de ordudan kurtulmak" dedi.

'TÜRKİYE GADDAR BİR ORTAK'

Times gazetesi, söz konusu haberin yanı sıra 'Erdoğan'ın gizli savaşı' başlıklı bir başyazıya da yer verdi. "Türkiye, ürkek Avrupa'nın rahatsız edici derecede gaddar bir ortağı oldu" yorumu yapılan başyazıda şu ifadeler kullanıldı: "Türkiye Kürtlere karşı büyük ölçüde saklı bir savaş yürütüyor. Mülteci akışını durdurmak için Erdoğan'ı başlıca lider olarak gören ve Erdoğan'ın iyi niyetini sürdürmek isteyen Avrupa Birliği, bunu görmezden geliyor. Bu durum da Batı'yı giderek artan bir biçimde ahlaki riskin içine çekiyor."

Şırnak'taki isimsiz mezarlara dikkat çekilen başyazıda, "Batı, ateşkesin bozulmasından bu yana geçen bir yılda bu kanlı katliama yüz çevirdi. Bu kısmen bölgenin Avrupa'ya uzak olmasından, kısmen de Kürt isyancıların ayrı bir Kürdistan oluşturmak için şiddet kullanmaya çok hazır olan PKK'ye bağlı olmasından kaynaklanıyor. Fakat cehaletimiz büyük ölçüde askeri operasyonların gizliliğinden" denildi.

'YÜZBİNLERCE KÜRT SİVİL UNUTULDU'

"Kürtlere karşı savaş bizi de kaygılandırmalı" çağrısını yapan The Times, 'yüzbinlerce Kürt sivilin yerlerinden olduğunu ve unutulduğunu' vurguladı. Gazete, 'Erdoğan'ın Avrupa'yla mülteci anlaşmasını imzalamasından bu yana yaptıklarını, terörle mücadeleyle meşru kıldığı sürece elinde açık çek olduğuna inanıyor gibi göründüğünü' ifade etti. Times'a göre Erdoğan, 'Avrupa Birliği'nin zayıflığının ve Türkiye'ye bağımlılığının kokusunu alıyor ve buna göre adımlar atıyor'.

'ERDOĞAN'A BOYUN EĞMEMELİYİZ'

Türkiye'nin vize serbestisi için başta terör yasasında değişiklik olmak üzere bazı kriterleri karşılamadığını aktaran Times, başyazısına şöyle son verdi: "Ancak Cumhurbaşkanı en büyük koza sahip kartın kendi elinde olduğunu biliyor. Ege Denizi'nden mülteci akını Türkiye'nin işbirliği sayesinde azaldı. Erdoğan, istediği an bunu tersine çevirebilir. AB terör yasasıyla ilgili taleplerinden vazgeçmezse Avrupa yeni bir mülteci dalgası bekleyebilir. Güç siyasetinin en ham hali bu ve buna boyun eğmemeliyiz."