Timur Soykan HÜDA-PAR'ı hatırlattı: 'Tarih unutmaz'
HÜDA-PAR, seçimde cumhurbaşkanı adayı çıkarmayacaklarını ve Erdoğan'ı desteleyeceklerini söyledi. Gazeteci Timur Soykan, partiyle ilgili, "Şimdi Hizbullahçılar, Cumhur İttifakı’nın ortağı" dedi.
DUVAR - Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhur İttifakı adayını destekleyeceklerini açıkladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleme kararı alan partinin geçmişini hatırlatan gazeteci Timur Soykan, "Hizbullahçıların partisi HÜDAPAR, Cumhur İttifakı’nın ortağı olurken Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’ı nasıl katlettiklerini ve mezar evlerini hatırlayalım. Hizbulkontra için Türkiye tarihinin en vahşi örgütü denilebilir" dedi.
Sosyal medya hesabı Twitter'dan birçok paylaşım yapan Soykan, Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan ve feminist yazar Konca Guriş'in öldürülmesini hatırlattı.
"Devlet içinden desteklendiği defalarca itiraf edildi ve ‘Hizbul-kontra’, ‘Hizbul-vahşet’ diye anıldı" diyen Soykan paylaşımlarına şöyle devam etti:
"Radikal İslamcı örgütün merkezi Batman’dı. Bugün Erdoğan’ı destekleyen Doğu Perinçek’in dergisi ‘2000’e Doğru’da Hizbullahçılar’ın hedefi olmuştu.
Gazeteci Halit Güngen, 2000’e Doğru Dergisi’nde 1992'de Hizbullahçıların, Diyarbakır Çevik Kuvvet Merkezi’nde eğitildiğini yazdı, ilk kez örgütün lideri yazıldı: Hüseyin Velioğlu. 21 yaşındaki Halit Güngen bu haberden iki gün sonra derginin Diyarbakır Bürosu’nda öldürüldü.
Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan, Hizbullah’a yönelik çok sayıda operasyon yapmış, önemli kadrolarının yakalanmasını sağlamıştı. Bu operasyonlarda ele geçirilen belgeler ve bilgiler soncu örgütün lideri Hüseyin Velioğlu, İstanbul Beykoz’daki bir villada kuşatıldı.
Beykoz’daki villaya baskında Hüseyin Velioğlu öldürüldü, Edip Gümüş ve Cemal Tutar sağ yakalandı. Cemal Tutar, gazeteci Halit Güngen’i de öldürdüğünü itiraf edecekti. İtiraflar ve villada yakmaya çalıştıkları CD’ler ile bilgisayar açılınca Hizbul-vahşet gözler önüne serildi.
İstanbul, Adana, Diyarbakır, Konya gibi pek çok şehirde insanları beton çivisi ve domuz bağıyla işkence yapıp öldürerek gömmüşlerdi. Çok sayıdaki mezar evden haftalarca cesetler çıkarıldı. Bir kısmı ajan olmakla suçlanıp Hüseyin Velioğlu’nun emriyle öldürülmüştü.
Müslüman Feminist yazar Konca Guriş, Temmuz 1998’de evinin önünden kaçırılmıştı ve kayıptı. Ocak 2000’de Hizbullah’ın Konya Meram’daki mezar evinde Konca Kuriş’in cesedi bulundu. 35 gün domuz bağıyla işkence yapılıp öldürüldükten sonra evin bodrumuna gömülmüştü.
Operasyonlarla çok sayıda örgüt üyesi yakalandı. Tek kurşunla cinayetler örgütün imzasıydı ve hepsini itiraf ettiler. Gaffar Okkan’a yönelik suikast ihbarları geliyordu. Hizbullahçılar, Türkiye tarihinin en organize, kalabalık ve karanlık suikast eylemini gerçekleştirecekti.
Gaffar Okkan, 24 Ocak 2001 günü saat 17.40’da emniyet müdürlüğüne 500 metre uzakta kurulan pusuda çapraz ateşe alındı. Hizbullahçı tetikçi sayısı 20’den fazlaydı. 16 tane kalaşnikof silah kullanıldı. 469 tane mermi sıkıldı. Saldırıdan hemen önce bölgenin elektrikleri kesildi.
Gaffar Okkan ve 5 koruma polisi hayatını kaybetti. Adım başı kontrol noktası olan Diyarbakır’da emniyet müdürlüğünün 500 metre uzağına uzun namlulu silahlarla 20 kişi nasıl gelmiş ve biri bile yakalanmadan nasıl kaçabilmişlerdi… Destek almamaları halinde bu imkansızdı.
Suikasttan bir hafta önce Gaffar Okkan’a Hizbullahçıların suikast düzenleyeceğine dair istihbarat 32. Gün'de haber olmuştu. Mezar evlerde onlarca kişiyi öldürenler, 10 yıl sonra, 2011'de adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Sloganlarla karşılanıp yurt dışına kolayca kaçtılar.
Sözcü’den Özgür Cebe’nin haberiyle öğrendik. Gaffar Okkan’ı katledenlerin hepsi 2019 seçimi öncesi cezaevinden salınmıştı. Tahliyelerden önce Erdoğan, HÜDAPAR Başkanı’yla görüşmüştü ve seçim desteği karşılığında bırakıldılar. Şimdi Hizbullahçılar, Cumhur İttifakı’nın ortağı.
Çok milliyetçi, şahin siyasetçilerin, polis teşkilatının aklına Hizbullahçılarca katledilen devletin emniyet müdürü Gaffar Okkan gelmiyor. Doğu Perinçek de dergisinde çalışırken öldürülen gazeteci Halit Güngen’i unutmuş olmalı, Erdoğan’a desteği sürüyor. Ama tarih unutmuyor." (HABER MERKEZİ)