Tiyatroya dönüşen villa: Mordem Sanat

Barış ve Savaş Işık adlı tiyatrocu kardeşler, Diyarbakır’da Mordem Sanat kurdular. Eylül ayında kapılarını açacak olan Mordem Sanat’ın 160 kişilik bir tiyatro salonu olacak. Mordem Sanat’ta sadece oyunlar sahnelenmeyecek, başta tiyatro olmak üzere sanatın diğer alanlarında kurslar da verilecek.

Abone ol

DİYARBAKIR - İkiz kardeşlerden Barış Işık Batman Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nda,  Savaş ise Diyarbakır’da bir özel tiyatroda oyuncuydu. Batman Belediyesine kayyım atanınca tiyatrocular işsiz kaldı. İlk bakışta, tiyatrocuların işsiz kalması, Olağanüstü Hal ilanından sonra binlerce insanın işsiz kalması gibi trajiktir elbette. Ama sanatçı, sanatını icra edecek mecra bulmakta mahirdir. Yeter ki istekli olsun ve biraz destek hissetsin.

İşte, Barış ile Savaş’ın, bir sanat okulu vazifesi de üstlenecek olan Mordem Sanat’ı kurması da bu istek ve destekle ilgilidir. İki kardeş köydeki araziyi satarak elde ettikleri parayı Mordem Sanat’a yatırmışlar. Mordem Sanat, onlarca kafenin restorandın, özel okulun bulunduğu Dicle Kent’te, Eylül ayında kapılarını açmaya hazırlanıyor. Mordem Sanat ile ilgili olarak hem Savaş ve Barış’la hem de diğer tiyatrocularla konuştuk. Ama önce Mordem Sanat’ın bulunduğu muhiti, bilmeyenler için kısaca anlatmak isterim.

Diyarbakır’da "kalburüstü" diye nitelendirilebilecek Dicle Kent villaları vardır. Vakti zamanında şehrin zenginleri için yapılmıştı bu villalar. Ancak bir süre sonra şehir hızla büyüdü ve villalar çok katlı binaların arasına sıkıştı. Bu durum şehrin zenginlerinin huzurunu kaçırmış olmalı ki bu villaları elden çıkardılar. Bir kısmı şehrin öbür yakasında inşa edilen villalara ya da “yüksek güvenlikli sitelere” taşındılar.

Elden çıkarılan bu villalar hızla kreşlere, pastanelere, kafelere, restoranlara dönüştürüldü. Kebap kokularına müzik seslerinin yanı sıra çocuk seslerinin karışması da bu nedenledir. Kiraları yüksek olsa da iş yapıyor bu mekanlar.

'CİĞERCİ AÇSAK PARA KAZANACAĞIMIZI SÖYLEDİLER AMA BİZİM İŞİMİZ TİYATRO'

Mordem Sanat, Eylül ayında, işte bu villalardan birinde faaliyetlerine başlayacak. O kadar çok kafe ve benzeri işletme var ki adı (nedense hâlâ) Dicle Kent Villaları olan muhitte, tiyatro salonu açmak, pek akıl kârı bir yatırım gibi görünmüyor doğal olarak. Hazır köydeki araziyi satıp bir villayı kiralayacak ekonomik gücün var, daha kâr garantili bir iş yapılamaz mıydı? Barış Işık, “Doğru söylüyorsunuz” diyor gülerek, “Bir ciğerci açsak para kazanacağımızı söylediler bize. Ama biz tiyatro yapmak istiyoruz. Bizim işimiz tiyatro” diyor.

Barış (yeşil tişörtlü) ve Savaş (mavi tişörtü, gözlüklü) kardeşler Mordem Sanat’ı kurdular.

Mordem Sanat’ın arka bahçesinde konuşuyoruz. Az önce tiyatro salonunu, kursların verileceği odaları gezmiştik. Bir zamanlar villa olan bina yeniden inşa ediliyor ve daha şimdiden başka bir görünüm kazanmış bile. Dönüştürme kısmının önemli kısmı bitmiş ama ustalar hâlâ çalışıyor. Biz konuşurken araya çekiç sesleri, matkap sesleri giriyor. Biz Barış’la konuşurken ikiz kardeşi Savaş, tiyatronun diğer oyuncuları Pelda Bal, Kenan Demir, Mustafa Zeren ile Mordem Sanat’ın Koordinatörü Gülidar Gürbüz de katıldılar konuşmaya.

'İLLA SANATÇI YETİŞTİRMEK DEĞİL AMAÇ'

Kurslar için hem kendileri eğitmenlik yapacaklar hem de dışarıdan eğitmen getirtecekler. Kurslarla ilgili konuşan Barış, hayalini şöyle özetliyor: “Burada sadece tiyatro yapmayacağız, aynı zamanda tiyatro ve diğer sanat dalları için kurslar da vereceğiz” diyor. Bu onun ve aslında diğer arkadaşlarının da hayali. Bu kurslar 6 aylık olacak ve yaş sınırlaması olmayacak. Barış, “Bu kurslardan amacımızın illa sanatçı yetiştirmek olmadığını söylemek istiyorum. Kurslara devam edenler 6 aylık eğitimden sonra hayatlarına sanat perspektifinden bakarak devam edebilsinler istiyoruz. Bu bizim hayalimiz.”

Bölgedeki belediyelere kayyım atandıktan sonra belediyelere ait kültür sanat kurumlarının içinin boşaltıldığını belirten Barış, “Ama şehrin böyle kurumlara ihtiyacı var. Sanata ve tiyatroya yoğun bir ilgi var. Ancak bu potansiyeli karşılayacak kurum yok. Biz şimdi burayı kuruyoruz ama belki bizim bu çabamız da potansiyele karşılamayacaktır. Bu yüzden başkalarının da elini taşın altına koyması gerekiyor” diyor.

SANATSEVER EMLAKÇI

Mordem Sanat binasının mülk sahibi bir emlakçı. Arsa alıp satan Mehmet Ali Berktarım, Mordem Sanat’ın kurucularına destek olmuş. Onların villa için ihtiyaç duydukları mimari projeyi kendisi çizdirmiş. Maddi manevi destek sunmuş Mordem Sanat’a. Barış, “Bize katkıları ve bu şehre bir tiyatro sahnesi kazandırdığı için ona borçluyuz. Açılışta ona bir plaket sunmayı tasarlıyoruz” diyor.

Binanın yeniden inşası sırasında oyuncuların kendisi de çalışmış. Barış, “Aklımızın erdiği, gücümüzün yettiği işleri kendimiz yaptık. Üstesinden gelemediğimiz işleri ise ustalarına bıraktık” diyor.

KADINLAR VE TİYATRO

Pelda Bal, Batman şehir Tiyatrosu’nda oyunculuk yapıyordu. Belediyeye kayyım atanınca işsiz kaldı ve 3 ay kadar bir çağrı merkezinde çalıştı. “Bu sırada asıl işimin tiyatro olduğunu daha iyi anladım” diyen Bal, Mordem Sanat projesinden davet alınca soluğu Diyarbakır’da almış.

Batman Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nda oyuncu olan Pelda Bal, tiyatro kapatılınca bir süre çağrı merkezinde çalışmak zorunda kaldı.

“Kadın başına” Diyarbakır’a gelmesi pek kolay olmamış. Zaten tiyatrocu olmasına da kolay alışılmamış. Bölgede tiyatro yapanların bir zamanlar kadın oyuncu bulmakta zorlandığını hatırlatan Bal, “Eskisi kadar olmasa da hâlâ kadın oyuncu bulmak konusunda sıkıntılar var” diyor.

Zaman zaman arkadaşlarıyla okullarda ve köylerde özel gösteriler yapıyorlar. Mordem Sanat binası açılıncaya kadar bu şekilde tiyatro yapmaya devam edecekler. Özellikle köylerde yaptıkları gösteriler sırasında kadınların ve çocukların tiyatroya ilgi gösterdiğini gözlemlediğini söyleyen Bal, “Kadınların salonlarda oyun izleme alışkanlığı çok gelişmedi ne yazık ki” diyor ve ekliyor: “Bunun nedenlerinden biri elbette kadınların evde çalışmasıdır. Oyunların gösterim saatleri kadınların yemek hazırladığı, bulaşık yıkadığı, çocuklarla ilgilendiği saatlerde gerçekleşiyor. Şehirde durum biraz farklı tabi, çalışan kadınlar daha rahat geliyorlar tiyatroya.”

KÜRDİ DER KAPATILINCA…

Batman’dan gelen bir diğer oyuncu Kenan Demir’in sahne tozuyla tanışması biraz tesadüf olmuş. Savaş Işık, Kürdi Der’de ders veren Kenan Demir’e bir oyunun Kürtçe çevirisi için başvurmuş. Sonrasını Kenan Demir şöyle anlatıyor: “Çeviriye yardım ettim. Bu arada Barış, tiyatro kursu verdiklerini de söyledi. Ben de kurslara katıldım. Bir süre sonra bir oyuncuya ihtiyaçları oldu ve bana rol verdiler. O günden sonra da hep tiyatro yaptım.”

Kenan Demir, tiyatroyla birlikte Kurdi Der de kapatılınca değişik işler yaptı. Mordem Sanat’ın davetini kabul ederek tiyatroya geri döndü.

Kurdi Der’in Kanun Hükmünde Kararname ile kapatıldığını hatırlatan Demir, “Kürtçe ders verme imkanını aldılar elimden. Başka işler denedim ama ben de fark ettim ki bundan sonra sadece tiyatro yapabilirim. Mordem Sanat’a hem oyuncu olarak hem de oyunların Kürtçeye çevirisi konusunda katkı sunmaya çalışacağım.”

KEPÇE OPERATÖRÜYDÜ TİYATROCU OLDU

Tiyatrocu olmadan önce en ilginç mesleğe sahip ise Mustafa Zeren. Zeren, Savaş ile tanışıncaya kadar kepçe operatörü olarak çalışmış. “Savaş’la tanışmasam hâlâ kepçe operatörü olarak çalışıyor olabilirdim” diyen Zeren, oyun sahneleyemedikleri aylarda yine kepçe operatörlüğü yapıyor. Zeren, “Bu bir meslek, altın bilezik gibidir yani. Oyun sahnelemiyorsak yine kepçe operatörlüğü yapıyorum. Geçinmek için başka işlere de ihtiyaç duyuyoruz çünkü” diyor.

Kepçe operatörü olan Mustafa Zeren, sahne tozu ile tanışınca işini bırakıp tiyatrocu olmaya karar verdi.

Pelda Bal, kayyımdan önce belediyelerin halkı ücretsiz oyun izlemeye alıştırdığını söylemişti. Belediye bunu yaparak halka bir hizmet sunuyordu elbette. Ama şimdi belediyeler, Barış’ın değişiyle “kayyımların işgali altında” ve işten çıkarılan sanatçılar, hayatlarını idame edebilmek için para kazanmak zorunda. Mordem Sanat büyük emeklerle ve istekle kurulan bir sanat merkezi. Buraya emek verenler, hiç kuşku yok, şehrin kültür sanat hayatına başka bir renk katacaklar. Şehirdeki potansiyel ise emeklerinin karşılığını alacaklarına dair işaretler veriyor.