Tour de France'da Sloven olmak

La Planche des Belles Filles dağlarında, Sloven bayrakları sadece Roglic için değil, Pogacar için de sallanıyordu. Yine yani... 2 milyon nüfuslu bir ülke, dünyanın en prestijli bisiklet yarışında kürsünün ilk iki basamağını işgal ediyor, o ülkenin yurttaşları, dünyanın çeşitli yerlerinde sporcularının başarısıyla gururlanıyordu.

Abone ol

Aydan Çelik

Dünyanın en prestijli bisiklet yarışı Tour de France, 20 Eylül Pazar günü Paris'te sona erdi.

Bugüne kadar bu sporun otoriteleri için en heyecan verici tur, 1989'da yaşanmıştı. Paris'te koşulan son etapta birinci durumdaki Laurent Fignon'dan 50 saniye geride olan Greg LeMond, 58 saniye daha iyi derece yapmış. 8 saniye farkla o yılın şampiyonu olmuştu.

Muhtemelen, pandemi yüzünden Temmuz'da değil de, Eylül de yapılan 2020 Fransa Turu, 1989'un bu unvanını elinden alacak.

Niye mi?

Anlatacağım.

Ama ondan önce 2 Mart 2019'da Dubai'de çektiğim bir fotoğraf ile söze başlamak isterim.

Fotoğrafta gördüğünüz iki zarif hanımefendi ile o gün tanıştım. Ülkeleri, Slovenya'nın bayraklarını kapmış, Dubai'de final etabı koşulan, çok az insanın izlediği, UAE (Birleşik Arap Emirlikleri) Turu'nda, yurttaşlarını desteklemeye gelmişlerdi.

O yurttaşlarının adı Primoz Roglic idi.

Turun şampiyonu da o olmuştu.

**

2020'de, Fransa'da, özellikle son etaplarda, Slovenya bayrağını daha çok görür hale geldik.

Slovenler, birçok otoritenin favori gösterdiği yurttaşları Roglic'i desteklemeye gelmişlerdi.

Roglic'in en büyük rakibi olarak, geçen yılın şampiyonu, Kolombiyalı Egan Bernal gösteriliyordu. Ama Bernal son hafta yarıştan koptu ve sırt ağrıları yüzünden yarışı terk etti.

Bernal, yarıştan kopunca Roglic'in eli daha da güçlendi. Zaten takımı Jumbo Visma turun açık ara en güçlü ekibiydi.

19 Ocak Cumartesi günü geldiğinde Roglic, ikinci pozisyondaki Tadej Pogacar'dan 57 saniye öndeydi.

Ayrıca en büyük uzmanlık alanı olan bireysel zamana karşı etabı koşulacaktı. Otoriteler, bahisçiler yine açık ara Roglic'i favori gösteriyordu.

Ama o gün inanılmaz bir şey oldu ve bisiklet tarihinin en heyecan verici anlarından biri yaşandı. Roglic, Pogacar'dan 1 dakika 56 saniye daha kötü bir derece yaptı ve 59 saniye ile şampiyonluğu kaybetti.

Pazar günü Paris'te koşulan "gösteri mahiyetindeki" etapta da sonuç değişmedi ve Tadej Pogacar, şampiyonluk kupasını ülkesi Slovenya'ya götürdü.

Evet. Slovenya'ya...

Yani sizin anlayacağınız, bu yıl Fransa Turu'na şampiyonluk yarışı iki Sloven arasında geçti.

La Planche des Belles Filles dağlarında, Sloven bayrakları sadece Roglic için değil, Pogacar için de sallanıyordu.

Yine yani... 2 milyon nüfuslu bir ülke, dünyanın en prestijli bisiklet yarışında kürsünün ilk iki basamağını işgal ediyor, o ülkenin yurttaşları, dünyanın çeşitli yerlerinde sporcularının başarısıyla gururlanıyordu.

**

İnsan böyle bir durumda ister istemez dönüp kendi haline bakıyor. Hele bir de bisiklet sporuna ve kültürüne gönül vermiş biriyseniz...

Fazla söze gerek yok. Ama dünyadaki ilk bisiklet federasyonlardan birini kuran (1923) 80 milyonluk Türkiye'nin, değil derece yapmak; 117 yaşındaki Fransa Turu'na bir (rakamla 1) bisikletçi bile gönderemediğini not düşmek isterim.

Bu da bizim gururumuz olsun!

Hamasetle peynir gemisi yürümediği gibi, bisiklet tekeri de dönmüyor.