TOY-DER'den maden tepkisi: Bugün İliç, yarın Tonya

Trabzon'un Tonya ilçesinde düzenlenen basın açıklamasında İliç'te insanların canına kast edildiğini ve maden projelerine karşı tek kurtuluşun mücadele olduğu vurgulandı.

Abone ol

TRABZON - Tonya Çevre Platformu (TOY-DER), Erzincan'ın İliç ilçesinde meydana gelen maden felaketine tepki gösterdi.

Tonya Meydanı'nda düzenlenen basın açıklamasında yurttaşlar, "Artık yeter. Sömürgeci şirketler ve yerli işbirlikçileri yaşam alanlarımızdan defolun" pankartı açtı. Katılımcılar ayrıca daha önce bölgedeki çevre mücadelelerinde taşıdıkları dövizleri açtırlar.

TOY-DER Sözcüsü Bekir Uzunoğlu, İliç'te daha çok kar hırsıyla hesapsızca yığılan siyanür ve sülfürük asite çevrilen vatan toprağımız adeta isyan edercesine aktığını söyledi. İşçiler diri diri toprağa gömülürken, onay veren zamanın bakanının sorumluluktan kaçtığını, şirket sahiplerinin ise ortada olmadığını kaydeden Uzunoğlu, "Bilim insanları günlerdir, aylardır, yıllardır her fırsatta uyarı yapıyor. Geldiğimiz noktada tek bir gerçek var; yabancı şirketler ve çıkar uğruna satmayacağı değeri olmayan yerli işbirlikçiler insanımızın canına kastetmiş, doğamızı ve yaşam alanlarımızı daha çok kar uğruna yok etmeyi göze almıştır" dedi.

'MÜCADELE OLMAZSA BU YAĞMA HIZLANACAK'

Ölüm ve yağma projelerinin yurdun 20 yerinde daha faaliyette olduğunu ve hızla yeni maden ruhsatı verildiğini kaydeden Uzunoğlu, tek kurtuluşun halkın mücadelesi ve yaşam alanlarına sahip çıkması olduğunu söyledi. Uzunoğlu, "Yoksa bu yağmalama hızlanarak sürecek. Yeni yeni felaketler vahşi madenciliğin olduğu her yerde insanlarımızı diri diri toprağa gömecek" dedi.

Uzunoğlu açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Erzincan İliç'te bu felakete adım adım nasıl gelindi? Önce hayvancılığı yanlış politikalarla yok edilen köylülerin çaresizliğinden yararlanıldı, para ve ev yapımı karşılığında susturuldu. Siyasiler, bürokratlar, muhtarlar, yetkililer Amerika gezileri ile ikna edildi.

Tonya için benzer bir yıkım projesi çimento fabrikası ve taş ocakları mücadelesine karşı biz de kararlılıkla mücadele ettik. Yakın geçmişte Honefter Yaylası'nda aynı maden girişimi karşısında Düzköy ve Çayırbağı halkıyla dayanışmaya içinde olduk. Mücadele kazanıldı ve şirket amacına ulaşamadı. Eğer halkın tepkisi olmasa İliç'te gördüğümüz manzarayı fazlasıyla yaşayacaktık.

Şimdi soruyoruz; vatanımızın neredeyse yüzde 22'si maden sahası ilan edildi. Bu durumun ülkemize büyük felaketler açacağını ön göremiyor musunuz? Bu sömürge madenciliği hemen durdurulsa bile doğadaki tahribatın uzun yıllar süreceği ve korkunç bütçelerle bile rehabilite edilemeyeceğini bilmiyor musunuz? İnsanlarımız toprağın altına diri diri gömülmüş olmasına rağmen şirket yetkilisi bulamıyorsanız yarattıkları kirliliği temizletmek için kimi bulacaksınız?"

(HABER MERKEZİ)