Gervinho, Djaniny ve Nwakaeme, imparatorluktan bağımsız otonom
valiler gibi, başına buyruk oynamaya cesaret edebiliyorsa, bu
özgürlük bir sistemin arka planından kaynaklanmıyor. Tersine, özgür
oyuncular sistemi deforme ediyor. Galiba Abdullah Avcı, bu
oyuncuların yeteneklerine çok güveniyor. En uçta, topla
buluşmalarını bir sorun gibi görmüyor. Bakasetas’ın iki kanada
uzattığı uzun vuruşlar da aslında bir keyfiyet değil, anlaşılan bir
tercih. Peki, bu uçar kaçar oyundan Abdullah Avcı ne bekliyor? Bu
oyunu rasyonel hale getirmek mümkün mü? Gervinho’ya atılan her top
ya rakibi birebir geçme sevdasından kaybediliyor ya da rakip
geçilse bile, ceza sahasında yeterli çoğalma sağlanmıyor. Eğer
sonuç ve manzara buysa, bu planın amacı ne?
Açıkça söylemek gerekirse ne Hamsik ne de Bakasetas, bu dikine
oyunun, sonuç üretecek oyuncusu değil. İkisi de bu kadar hızla
savrulan oyunu toparlayacak güç ve kudrete sahip değil. Daha
doğrusu bu oyunun bu dikine temposuna hiçbir oyuncu ayak uyduramaz.
Uydursa bile bu sadece rastlantı olur. Roma maçında Trabzon atağa
çıkarken ikinci bölge ile üçüncü bölge arasında oluşan derin
boşlukları Mourinho’nun nasıl kullandığını gördük. Roma bütün
hücumlarını bu boşluktan faydalanarak organize etti.
Neden bu dikine oyuna bir değer biçmiyorum; çünkü ileri vurulan
her top isabet sağlasa bile, topla buluşan oyuncu yalnız başına
kalıyor. Takım, topun olduğu bölgede çoğalamıyor ve dolayısıyla
topun ileride takımda kalma şansı azalıyor. Genellikle de böylesi
toplar rakibe kaptırılıyor ve rakip çok kısa sürede hiç zorlanmadan
ikinci bölgeyi dirençle karşılaşmadan geçiyor.
Sivasspor dahil, Trabzonspor’la oynayan her takımın çok kolayca
Trabzonspor ceza sahasının çeperlerine kadar gelebilmesinin nedeni
budur.
Oysa eğer dikine oyun yerine, çoklu oyuncu ile toplar kenara
taşınsa, o topu rakibe kaptırmadan içeriye doğru taşımak mümkün
olabilecek ya da geriye doğru taşınacak olan top, göbekten ters
kanada ulaştırılabilecek. Bu durumda takım bir bütün olarak rakip
yarı sahasına yerleştiği için, kazara kaptırılan top olsa bile,
hızla ikinci top olarak kazanılabilecek.
Trabzonspor, oyunda daha dengeli durmuş olacak ve takım
kondisyonu da boşuna heba edilmemiş olacak. Abdullah Avcı, bu tuhaf
hücum oyunu ile belki maçlar kazanmaya devam edecek, ama bu oyun
kesinlikle favori bir oyun değil ve bundan şampiyonluk
çıkmaz.
Trabzonspor şampiyon olacak bir favori oyun istiyorsa, takım
defansı daha fazla ileri çıkmak zorunda. Orta saha pres yapmak
için, her iki bölge oyuncularıyla yakın mesafede iş görmek
mecburiyetinde. Dörtlü defansın önüne bir yapışkan gibi Berat’ı
dikmek çok kolaycı bir tedbir. Djaniny’i Gervinho ile
birlikte oynatmak, oyunu belirsizliklere terk etmek
demektir.
Abdullah Avcı daha yavaş ve çok oyuncunun katkı verdiği bir
hücum planı inşa etmelidir. Yoksa Trabzonspor maçları Rus ruletine
dönüşür.