Trabzonspor’da kabuk değiştirme sancısı

Denizlispor maçı, kabuk değiştirme arzusunun yoğun sancılarına sahne oldu. Her takım Denizlispor kadar cömert olmayabilir. Aman dikkat.

Ali Fikri Işık polesar@hotmail.com

"Dersini almış da ediyor ezber" türküsündeki, şaşkın ezbercinin, gaz lambası ışığında bütün gece 3. kıtayı ezberlemeye çalışırken uyuya kalmasını andırıyordu, Trabzonspor’un hücum girişimleri. Kim bilir belki bu şaşkınlık, savunma stratejisinden hücum stratejisine geçişin karın ağrıları olabilir ve belki de Beşiktaş zaferinin hazmedilmemiş gastronomi sancıları da olabilir. Maalesef Trabzonspor’un maçın ilk yarısındaki vaziyeti, tam da böyle bir manzaraya işaret ediyordu.

Yeri gelmişken Abdullah Avcı’ya dair bir itiraf ve bir özür borcumu bugün bu fırsat nedeniyle paylaşmış olayım. 2010 yılında Taraf Gazetesi'nde yazarken, Abdullah Avcı o zamanlar İstanbul Büyükşehir Belediyespor’un başındaydı ve ben hücum futbolunun fanatik bir militanıydım. Avcı, o zamanlar öyle can sıkıcı deneysel çalışmalar yapıyordu ki, hakikatten de o oyunları izlemek çok büyük eziyetti. Hiç unutmuyorum bir GS maçı sonrası, aynen şöyle yazmıştım. "Abdullah Avcı, teknik direktörlük lisansını yırtmalı ve hiç vakit kaybetmeden çöp tenekesine atmalıdır" diye haddimi ve terbiyemi aşan, aşırı bir yorum yapmıştım. 

Bugün dönüp bakarken o cümlelerden ötürü yüzüm kızarıyor. Çok gecikmiş olsa da bugün, buradan Sayın Abdullah Avcı’dan özür diliyorum. 

Eğer Avcı, Beşiktaş zaferini, değişim zamanının meşru nedeni olarak ele alıp, Bakasetas transferiyle kısa sürede savunma takımından hücum takıma dönüşebileceğini düşünüyorsa bence çok acele ediyordur. Hücum ve savunma iki ayrı tarz ve karakterdir ki, bu değişmez niteliği Avcı herkesten daha iyi biliyor olmalı.

Denizlispor maçını bir hücum takımı gibi oynamaya çalıştı Trabzonspor; ama iki sorunu aşamadı. Birincisi hücum takımı özellikle de hücumda takımın boyunu kısaltmak zorunda. Bunu anlamı şudur; birinci bölge ve ikinci bölge işlerini hem en az 20 metre ileriye taşımak zorunlu hem de ikinci toplar için yoğun pres yapmak. İkincisi Bakasetas, tipik hücumcu olduğu için, her Trabzonspor atağı sonrası, ikinci bölge ile üçüncü arasında çok geniş boş alanlar oluştu ve bu durum pres yapmayı imkânsız hale getirdi.

Açık ki, bir hücum takımına dönüşmek için, oyuncuların içselleştirdikleri zihin açıklığı, hala bulutlar arasında sörf yapıyor. Hücum planını sıkı detaylarla örüp inşa etmeden bir hücum takımına evrilmek, maceradan başka bir şey olmaz. 

Trabzonspor için bir hücum takımına dönüşmek yerine, geçiş oyunlarında ustalaşmış bir takım olmak, sanki daha hayırlı bir iş ve seçim olacak gibi duruyor. Çünkü hücumu defansın yoğun katkısı olmak standart haline getirmek neredeyse imkansızdır. Savunmayı da hücum girişimleri için yeniden konumlandırıp, yapılandırmak ise en az birincisi kadar çok zor bir iştir. 

Denizlispor maçı, kabuk değiştirme arzusunun yoğun sancılarına sahne oldu. Her takım Denizlispor kadar cömert olmayabilir. Aman dikkat.

 
 
 
 
 
 
 
Tüm yazılarını göster