Travmatize Toplum: Hile yapmayı nasıl yasaklar ve uygarlığımızı nasıl kurtarırız?

Fred Harrison'ın kaleme aldığı Travmatize Toplum isimli kitap Ayrıntı Yayınları tarafından okuyucu ile buluştu. Harrison, ekonomiye bakışı; antropoloji, psikoloji ve arkeoloji disiplinlerinin desteğiyle tek tek bireylerde ve toplumsal gruplardaki etkileriyle tartışıyor. Dolayısıyla toplumsal/bireysel ahlâk paradigmasının değişimine yönelik genelleşmiş fikirleri sarsmak konusunda zihin açıyor.

Abone ol

"Hile yapmanın yeni bir evresinin başladığı tarih hassasiyetle tanımlanabilir. 11 Kasım 2011. Bu tarih dünyanın küresel sağlığını takip eden BM’nin kurumlarının defterlerine işlenmelidir. O tarihte Küba’da, sosyalist devrimin vatandaşları toprak alıp satmaları için yetkilendirildi. Rantlar satış fiyatlarında sermayeleştirildi. Fidel Castro, şeker ekicilerinin yozlaşmış rejimlerini ve Amerikalı kumarhane sahiplerini 1959’da devirdiğinde hilecileri kovmuştu. Kardeşi Raul, komünistlerin sosyalist gündemine de uygun görülmüş bir yasa örtüsü altında yırtıcı virüsün tekrar tanıştırılmasına başkanlık etti. Amerikalı turistler ülke sınırları içinde dolarlarını tekrar rahatça harcamaya başladıklarında, bir avuç insan Küba’da zenginleşecekti." (1)

Onur Bütün

DUVAR - Ayrıntı Yayınları İnceleme Dizisi’nden yeni çıkan Travmatize Toplum isimli kitap, yazarı Fred Harrison’ın Oxford’da ekonomi okuduktan sonra, lisansüstü derecesini aldığı University College’da felsefe ve siyaset eğitimiyle beraber, multi-disipliner bir yöntemin yaklaşık 40 yıllık teorik hazırlığını içeriyor. Harrison, ekonomiye bakışı; antropoloji, psikoloji ve arkeoloji disiplinlerinin desteğiyle tek tek bireylerde ve toplumsal gruplardaki etkileriyle tartışıyor. Dolayısıyla toplumsal/bireysel ahlâk paradigmasının değişimine yönelik genelleşmiş fikirleri sarsmak konusunda zihin açıyor.

Kitabının Önsöz’üne verdiği ad, bu bağlamda kritik bir temayla açılıyor: Varoluşsal Kriz.

"Paranın izini sürünüz. İzleri utanç vericidir. Dolandırıcıların bu izleri örtmek için yüzyılları olmuştur." (2)

Paranın izini sürmek hem metaforik hem de gerçekçi anlamıyla kapitalizmin tüm muğlak tanımlarını da kapsayarak, soykırımdan intihara, toplumların ve bireylerin giderek içine sıkışıp kaldığı psikolojik, ekonomik, antropolojik evreni de betimliyor. Harrison, klasik ekonomi modellerinin (klasik kavramı burada genel olarak bilinen anlamında kullanılmıştır) kriz, finans, toprak, rant ve hile kavramlarını/bağlamlarını, kültürel, antropolojik ve arkeolojik dayanaklarla okura sunmuş. Dünyada ve Türkiye’de ağır ağır gelişen bu yaklaşım; herhangi bir disiplin üzerine çalışırken, çoklu/çoksesli düşünme ve tartışma olanaklarını, multi-disipliner yaklaşımları da zorunlu kılıyor. Kitabın en öne çıkan niteliklerin biri bu. Ekonomi disiplinini antropoloji, psikoloji ve arkeoloji ile birlikte ele almak.

Travmatize Toplum’un alt başlığından da fark edebileceğimiz en temel kavramı: Hile.

Travmatize Toplum, Fred Harrison, cev: Duygu Yeniçınar, 336 syf, Ayrıntı Yayınları, 2018

Hile, Türkçede anlam değişikliğine uğramış bir kavram. Arapça’da hile (hilâ) “Kurnaz bir mucit, bilim adamı veya zanaatkâr tarafından, insan gücünden tasarruf etmek için kullanılan makine” anlamına geliyormuş. Kuran-ı Kerim’in çeşitli ayetlerinde de bu kavram geçiyor. Toprak rantının ortaya çıkmasıyla birlikte, tüm Dünyada hile kavramının anlamı; dolap çevirmek, bir kimseyi aldatmak, yanıltmak için yapılan oyun ve çıkar sağlamak için değerli bir şeye değersiz bir şey katmak gibi anlamlar taşıyarak, dönüşüme uğramış.

“Machiavelli, Prens’te kazanmak için kötü olunması gerektiğini anlatmaz; iyi insanların kötülerden ders çıkartması gerektiğini anlatır. Sadece iyi olmayı değil, etkili olmayı da savunur. İyi bir insan olsak bile, mesleğimiz ne olursa olsun, hayatın her yerinde kurnaz ve hilekâr insanlar ile karşılaşacağız ve bu insanların uyguladıkları yöntemleri bilip bunlara göre hareket etmemiz gerekiyor.” (3)

Bizim coğrafyada Machiavelli genellikle yanlış anlaşılır. Bir pragmatist olarak damgalanmıştır. Harrison ve Machiavelli’nin hile’yi ele alışları bire bir aynı olmasa da; tarıma dayalı ekonomiden kentsel/endüstriyel döneme geçişe ve sonrasına, evlilik törenlerinden fahişelere, insanlar arası ilişkilerde oluşan hafıza kaybından güven ve itibar kaybına kadar pek çok parametreyi daha anlaşılır kılıyor.

Harrison’un yeni bir toplum kurmak konusunda önerisiyse; hile yapmayı bırakmak ve rantları paylaşmak! Özellikle zihinlerimizi tazelemeyi, temizlemeyi ve kolektif bilincimizi geçmişte başardığımız gibi yeniden ekolojiye, adalete, eşitliğe ve yoksulluğa duyarlı hale getirebileceğimiz bir düşünsel çalışmayı önemsiyor. Harrison’un eşitlikçi toplum önerisini, yazar Mustafa Cemal’in Belge Yayınları’ndan çıkan kitabıyla (Eşitlikçi Toplumlar) eşzamanlı okuma önerisi olarak buraya not edelim.

Benim açımdansa bu çalışmada kullanılan çok hoş ve zihin açıcı kavramlar/kavram setleri var. Bu kavramlar bana başkaca kavramları ve bağlamları çağrıştırdı. Bazılarını paylaşmak istiyorum.

  • Hile endeksleri
  • Travma düşünüşü
  • İflasçı kapitalist model
  • Toprak döngüsünü durdurmak
  • Homeostatik fiyatlandırma mekanizması
  • Devamlı büyüme
  • Hilenin/yaşamın algoritması
  • Hile kültürü
  • Rant arayışının patalojisi
  • Havana stiliyle hile yapmak
  • Kültürleri çapraz çiftleştirme

Harrison kişisel travmayı da kültürel ve çevresel meselelerle bağlantılandırarak kitabını bitirmiş:

"Eğer bir bireyin sağlığını kazanmasını istiyorsak; aynı zamanda insanın doğayla ve kültürle ilişkisini tedavi eden multi-disipliner bir yaklaşıma ihtiyacımız vardır. Kişiliğin katartistik yenilenmesi, paylaşılanların hepimizin yararı adına iyileşmesini içerir."

Dipnotlar

1. A.g.e., s: 9

2. https://ceotudent.com/machiavelliye-gore-iyi-insanlar-kazanamaz

3.  Travmatize Toplum, Ayrıntı Yayınları, s. 319