Trende kaybettikleri kızlarını 20 yıl sonra Google buldu
Dört yaşındayken Belarus’ta kaybolan ve kendisini esrarengiz bir biçimde Rusya’da bulan genç kadın, erkek arkadaşının yaptığı bir internet aramasından sonra ailesine kavuştu. Ailesi ile bir polis istasyonunda buluşan Yulia Gorina, "Annem bana sarılmadan duramıyor, küçük bir kızmışım gibi beni sürekli kucağına alıyor." dedi.
DUVAR - Bir tren yolculuğu sırasında dört yaşındayken Belarus’ta kaybolan ve kendisini esrarengiz bir biçimde Rusya’da bulan genç kadın, erkek arkadaşının ‘trendeki kız’ yazarak yaptığı basit bir internet araması neticesinde 20 yıl sonra anne babasına kavuştu.
24 yaşındaki Yulia Gorina, 4 yaşındayken Belarus’un başkenti Minks’ten, Asipoviçı kentine doğru yaptıkları 100 kilometrelik yolculuk sırasında babasının uyuyakalması sonrası kayboldu. Kendisini esrarengiz bir biçimde Rusya’da bulan Gorina, burada kendisini evlat edinen bir aile tarafından büyütüldü. Gerçek ailesi ise, tüm çabalarına rağmen kızlarının izini bulamadı.
Olaydan 20 sene sonra genç kadının 31 yaşındaki erkek arkadaşı İlya Kryukov, yaptığı basit bir internet araması sonucu Gorina’nın gerçek ailesini buldu. Yapılan DNA testinin ardından, Gorina’nın Viktor ve Lyudmila Moiseenko çiftinin kızı olduğu kanıtlandı.
KIZLARININ ÖLDÜĞÜNDEN ŞÜPHELENDİLER
Günümüzde 50’li yaşlarının sonunda olan çift, vakti zamanında kaybolan kızlarını bulmak için ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını ancak en nihayetinde kızlarının öldürüldüğünden şüphelendiklerini açıkladı.
Yulia’nın Asipoviç’ten Ryazan’a nasıl geçtiği hâlâ bilinmiyor olsa da, kendisi yaptığı yolculuğu zar zor hatırladığını söylüyor.
Yıllar sonra kavuştuğu ailesine sarılan Yulia, “Artık tüm yaşadıklarımın gerçek olduğunu biliyorum. DNA testi yaptırmış olsak da, testten önce de fotoğraflarını görür görmez onların ailem olduğunu anlamıştım. Birbirimize çok benziyoruz, aile olduğumuza hiç şüphem yok. Belarus’a gittiğimde yalnızca ebeveynlerimi değil, Dmitriy isimli ağabeyim ve Nadya isimli kız kardeşimi de bulmuş oldum” dedi.
'KONUŞMADAN SADECE BİRBİRİMİZE SARILIP AĞLADIK'
Yulia, Maryina Horka kasabasındaki polis merkezinde gerçekleşen kavuşmayı şu sözlerle anlattı: “Hepimiz gözyaşları içindeydik. Konuşmadan yalnızca birbirimize sarılıp ağladık. Ebeveynlerim beni çok uzun süre aradıklarını söylediler. Eninde sonunda bulacaklarına inanıyorlardı. Annem bana sarılmadan duramıyor, küçük bir kızmışım gibi beni sürekli kucağına alıyor" diyen Yulia şu sözlerle devam etti, "Sabah üçe kadar sohbet ettik, ancak sonrasında İlya’yla beraber Rusya’ya dönmem gerekti. Zira kardeşim evde beni bekliyordu. Ancak eve dönmeden önce babamla beraber 1999 yılında kaybolduğum tren istasyonuna yeniden gittik. Babam gözyaşları içinde onu affetmem için bana yalvardı, ben de tabii ki affedeceğimi söyledim. Yıllar önce kaybolduğum tren istasyonunda gözyaşları içinde yürüdük."
ÇOK ÇABALADI AMA AİLESİNİ BULAMADI
Polis ekipleri tarafından bulunduğu 21 Ekim 1999 gününü hatırlayan Yulia, “Polis memurlarından saklanan bir kadın ve adamla beraber yolculuk ettiğimi hatırlıyorum. Yol boyunca terk edilmiş evlerde kaldık, ancak her detayı hatırlayamıyorum. Belarus aksanıyla konuştuğumu ve yöremize özel kelimeler kullandığımı anımsıyorum. Polis memurlarının ailemi araştırırken neden bunu göz önünde bulundurmadıklarını bilmiyorum” dedi.
Yulia, bugüne dek internet üzerinden ailesini bulmak için çok çabaladığını ancak her seferinde elinin boş kaldığını anlattı. Erkek arkadaşı İlya’ya hikâyesini anlatmasının ardından ise genç adam, internette Yulia’nın Rusya’da bulunmasından çok kısa bir süre önce Belarus’ta kaybolan bir kız çocuğuna dair haberleri buldu.
O anları anlatan Yulia, “Okumaya başladığımda pek çok detayın kendi hikâyemle uyuştuğunu gördüm. Ardından gözyaşlarına boğuldum. Doğum günümü 1 Ekim olarak kayıtlara geçirmişlerdi. Söz konusu gün ise, kaybolduğum gündü” ifadelerini kullandı.
Yulia birkaç kez babasıyla sosyal medya üzerinden iletişime geçmeye çalıştı, ancak hiçbir yanıt alamadı. Zira babası mesaj yazmayı bilmiyordu. Ardından Yulia telefon numaralarına ulaşıp evlerini aradı ve ‘merhaba, ben sizin büyük kızınızım’ dedi. Gözyaşlarına boğulan baba, telefonu derhal eşine verdi. Ve nihayetinde aile, kavuşmuş oldu. (Kaynak: Sputnik)