'Trump ile Erdoğan çok iyi anlaşacak!'
Financial Times, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD Başkanı Trump'la görüşmesini değerlendirdi: Çok iyi anlaşacaklar. Türkiye'nin otokrasiye kayışı Amerikalılar için bir uyarı.
DUVAR - İngiliz gazetesi Financial Times, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın bugün ABD Başkanı Donald Trump'la Beyaz Saray'da yapacağı görüşmeye dair değerlendirmesinde "Çok iyi anlaşacaklar, çok ortak noktaları var" yorumunu yaptı. Gazetenin dış haberler yazarı Gideon Rachman'ın kaleme aldığı "Trump, Erdoğan ve demokrasiler nasıl ölüyor" başlıklı makalede, 'Türkiye'nin otokrasiye kayışının Amerikalılar için bir uyarı' olduğu yorumu yapıldı.
'DAMATLARINA GÜVENİYORLAR'
Rachman, Trump ile Erdoğan arasında şu benzetmelri yaptı: "İkisi de ülkelerini yeniden büyük yapmaya söz veren millyetçi liderler. İkisi de ülke yönetimini bir aile işine dönüştürdü, damatları Jared Kushner ve Berat Albayrak'a fazlasıyla güveniyorlar... İkisi de metropol seçkinleri tarafından hor görülse de, büyük şehirlerin dışında yaşayanların hayranlığına mazhar. İkisi de ülkelerinin bürokratik yapısını kendilerine karşı komplo kurmakla suçluyor."
'MEDYA VE YARGIYA BAKIŞLARI DA AYNI'
"Amerikalıları en çok Trump ve Erdoğan'ın medya ile mahkemelere karşı tavırlarındaki benzerlik korkutmalı" diyen Rachman, Trump'ın ana akım medyayı 'yalan haber' üretmekle suçlarken Erdoğan'ın Türkiye medyasına karşı 'savaş açtığını' iddia ediyor.
Trump ile Erdoğan'ın yargıya karşı da suçlamalarda bulunduğunu aktaran yazar, aralarındaki farkın "Erdoğan'ın ülkesini uzun bir yoldan sonra otokrasiye sürüklemesinden, medyayı ve yargıyı ABD'de imkânsız olan bir şekilde bastırmasından" kaynaklandığını öne sürüyor:
"Trump, kendisini memnun etmeyen televizyon sunucularını kınamakla sınırlı kalırken, Erdoğan hükümeti 120 gazeteciyi mahkum etti. Geçen hafta, Cumhuriyet gazetesinin internet editörü Oğuz Güven gözaltına alınan en son gazeteci oldu. Benzer bir şekilde Trump, FBI'ın başındaki James Comey'yi kovdu, daha önce de ABD Adalet Bakanı Vekili Sally Yates'i ve New York'un önde gelen savcılarından Preet Bharara'yı görevden aldı. Erdoğan hükümeti ise geçen yaz olağanüstü hal ilan edildiğinden beri 4.000'den fazla hakimi ve savcıyı işinden etti."
'ABD'DE GÜÇLER AYRILIĞI TRUMP'A ENGEL'
"Trump'ın Amerika'sı ve Erdoğan'ın Türkiye'sinin arasındaki farklardan kaynaklanan iki sonuç var" diyen Rachman, şöyle devam ediyor:
"İlki ve en rahatlatıcı olanı, Amerikalılar için kişilerden çok sistem daha büyük önem teşkil ediyor. Trump'ta bir otokratın içgüdüleri olabilir ama Amerika'daki güçler ayrılığı ve köklü demokrasi geleneği en kötü eğilimlerin ortaya çıkmasına engel olacaktır. Türkiye'nin askeri darbelerle dolu tarihi ve demokrasinin askıya alınışları ise kurumlarını ABD'ninkilerden daha az dayanaklı kılıyor.
İkinci seçenek ise Amerikalılar için daha az rahatlatıcı. Yeterli bir zaman verildikten sonra herhangi bir demokratik sistem diktatoryal bir liderin saldırılarına karşı kırılgan bir hale gelebilir. Erdoğan 2003 yılında başbakan oldu ve zamanla ülkesini değiştirdi."
Rachman ayrıca "Erdoğan'ın bazı özgürlükleri askıya alışının Amerikalılar için alarm zillerinin çalmasına yol açması" gerektiğini savunuyor. Tehlike arz eden durumlardan ilkinin 'lidere bağlılık' olduğunu söyleyen Rachman, 'Türkiye'de Erdoğan'ın güttüğü politikalar partisi tarafından ne olursa olsun desteklendiğini, ABD'de de bazı Cumhuriyetçilerin Trump'a desteğinin her kararında sürdüğünü' savundu.
'TRUMP DA OHAL İLAN EDEBİLİR'
Rachman ikinci uyarının ise 'Erdoğan'ın terörizm ile ilişkili tehdidi kullanışından kaynaklandığını' öne sürüyor. Erdoğan'ın olağanüstü hal ile birçok kurumun işleyişini askıya aldığını öne süren yazar, Trump'ın da herhangi bir saldırıda benzer bir uygulamaya girişebileceğini aktarıyor.
İki liderin çok iyi anlaşacağını savunan Rachman, buna Trump'ın Suriye'deki Kürtleri silahlandırmak kararının engel teşkil edebileceği notunu düşerek yazısını, "Amerikalılar iki liderin iç meseleleriyle ilgili notları kıyaslamaya başlamamasını umut etmeli" diyerek bitiriyor. (Kaynak: BBC Türkçe)