Trump, Kudüs kararını barış için almış
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Herbert McMaster, BBC'ye konuştu. McMaster'e, göre ABD Devlet Başkanı Trump 'Kudüs kararını barışa katkı için' aldı.
DUVAR - ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Herbert Raymon McMaster, ABD Devlet Başkanı Trump'ın 'Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma kararını değerlendirdi. Herbert Raymon McMaster, Trump'ın Kudüs kararını barış için kullanmayı umduğunu söyledi.
McMaster, Türkiye hakkında önce "radikal ideolojilerin yeni sponsoru", sonra "Türkiye ile güçlü ittifaka sağlam şekilde inanıyorum" ifadelerini kullanmıştı.
McMaster, BBC'den Yalda Hakim'in sorularını yanıtladı:
Büyükelçiliği Kudüs'e taşımanın getireceği riskler konusunda başkana tavsiyeler verdiniz mi?
Evet, biz her zaman tavsiye veririz. Başkana seçenekler sunarız, bütün birimimiz bunun için çalışır.
Seçeneklerin avantajları ve dezavantajlarını vurgularız, başkan da bunlara bakarak karar verir. Biz de kararı uygularız.
Bu önemli bir karardı çünkü bu karar Kudüs'ü İsrail hükümetinin fiili merkezi olarak tanıdı. Başbakan orada yaşıyor, Cumhurbaşkanı orada yaşıyor, Parlamento orada.
Başkanın yaptığı şey bu.
Bu bölgeyi biliyorsunuz. Müslüman dünyasında yaşadınız. Orada savaşta askerlere liderlik ettiniz. Bunun bu kadar basit bir mesele olmadığınızı biliyorsunuz.
Önemli olan, herkesin başkanın konuşmasına geri gidip bunun sınırları değiştirmediğini, Kudüs'teki sınırlara dair bir önyargı taşımadığını anlamasıdır.
Konuşmasında söylediği ve herkesin gözden kaçırdığı bir diğer şey ise, iki tarafın anlaşması durumunda başkanın iki devletli bir çözümü destekleyeceğiydi.
Başkan kalıcı bir barış getirecek barış sürecine kendini adamış durumda.
Ama Filistinliler bunu böyle görmüyor. Filistinli liderlerle görüştüm, BBC'ye konuştular ve barış görüşmelerinin bu hamleyle öldüğünü söylediler.
Öyle olmadığını umalım. ABD'nin Kudüs'ü başkent olarak tanımadığı eski koşullar altında kalıcı bir barış bugüne kadar mümkün olmadı. Bu yeni koşullar altında nasıl bir momentum yaratabileceğimize bakalım.
Bu kararın yaptığı şey bir tarafa tamamen avantaj sağlarken diğer tarafa ise tam tersini yapması. Bunu zaman gösterecek.
Öyle değil. Başkanın söylediği şey bu kararın bir önyargı taşımadığı, sınırlara dair önyargısı olmadığı, iki tarafın varacağı anlaşmaya dair bir önyargı taşımadığı. Bu yüzden söylediğiniz şey yanlış.
Filistinliler bu kararın, ABD'nin tarafsız bir arabulucu olmadığını kanıtladığını söylüyor.
ABD tarafsız bir arabulucudur. ABD'nin daha çok istediği başka bir şey yok. Ama ABD bunu iki taraftan daha fazla isteyemez. Yapmak istediğimiz şey iki tarafın anlaşması için yapıcı bir rol oynayarak kalıcı bir çözüme ulaşmak.
Uluslararası toplum bunu böyle görmüyor. BM Güvenlik Konseyi bu kararı geri çevirmek için bir oylama yaptı ve ABD dışındaki tüm ülkeler bunu desteklerken ABD veto etti.
Başkan aldığı kararın ABD çıkarlarıyla uyumlu olduğunu düşünüyor. Bu kararı İsrail halkı için de Filistin halkı için de çözüm üretmeyen bu süreç için bir momentum olarak kullanmayı umuyor. (Kaynak: BBC Türkçe)