Trump ve Kim neden anlaşamadı?
ABD Başkanı Donald Trump ile Kuzey Kore Lideri Kim Jong-un Vietnam’da ikinci defa bir araya geldi. Zirveden anlaşma çıkmadı. ABD yaptırımları ve nükleer tesislerin yok edilmesi anlaşmazlığın temel nedeni oldu. Bundan sonra nasıl bir yol izleneceği merak ediliyor...
ANKARA - ABD Başkanı Donald Trump ile Kuzey Kore Lideri Kim Jong-un Vietnam’ın Hanoi şehrinde ikinci defa bir araya geldi. Yoğun güvenlik önlemleri ve medyanın yoğun ilgisi altında geçen iki günlük görüşme trafiğinden anlaşma çıkmadı. Uzlaşmaya varılamamasının temel nedeni, Kuzey Kore’nin nükleer faaliyetlerini askıya almak için ABD yaptırımlarının tamamının kaldırılması şartını getirmesi gösteriliyor.
Liderlerin yanı sıra dışişleri bakanları ve konu üzerine çalışan heyetlerin katılımıyla gerçekleşen zirvenin ayrıntılarına ve çözümsüzlük noktasında yakından bakalım.
VİETNAM ZİRVESİ’NE KADAR GEÇEN SÜREÇ
ABD ile Kuzey Kore, 2017’de Kuzey Kore’nin nükleer füze denemeleri nedeniyle gergin günler yaşadı. Kuzey Kore, 2017’de Japonya ve Güney Kore’yi menzile alan füzelerin ABD’nin askeri varlığının bulunduğu Guam’a kadar uzanabileceği tehdidinde bulundu. ABD Başkanı Donald Trump, 2017 yazında ardı ardına gerçekleşen nükleer denemelere dönük olarak, "Kuzey Kore’ye cehennemi yaşatırız" demişti. Trump’tan geri kalmayan Kuzey Kore Lideri Kim Jong-un'dan “elinizi tutan mı var” yanıtı gelmişti. İki lider söz düellosuna tutuşmuşken, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Kuzey Kore ile Güney Kore arasında yakınlaşma arayışının yanında ABD ile Kuzey Kore arasında doğrudan temas için görüşmeler yapıyordu. Ancak diplomatik temasların baskın gelmesini sağlayan Pompeo değil, Güney Kore Lideri Moon-Jae oldu.
Moon Jae-in söz konusu dönem boyunca yapıcı tavrıyla dikkat çekti. Moon 2017’de yapılan seçimi kazanmasının ardından ilk iş Kore yarımadasının Kuzey'i ile ilişkileri yoluna koymak için düğmeye bastı. Moon iktidarıyla dünya 'ilk'lerle karşılaştı. Nisan 2018’de Kuzey lideri Kim’in görüşmeler için Güney Kore’ye geçmesinin ardından iadeyi ziyaret Eylül 2018’de geldi. Kuzey Kore ile Güney Kore arasındaki görüşmeler halen belirli bir takvim etrafında ilerliyor. İki ülke lideri, kültürel konular, ticaret gibi alanlarda bir hayli yol kat etti.
Kuzey ile Güney arasındaki yakın temasın yanında her iki ülke de ABD ile doğrudan iletişim halinde. Güney Kore hali hazırda ABD müttefiki olduğu için sık sık görüşmeleri anlaşılır. Kuzey Kore ile ilişkiler açısından da Trump yönetimi tercihini diyalogdan yana kullandı. Bu çerçevede Kim Jong-un ile Donald Trump 12 Haziran 2018’de Singapur’da bir araya geldi.
Singapur Zirvesi bir ilk olması ve temasların kapısını açması nedeniyle önemliydi. Nitekim iki ülke zirvede nükleer denemelerin sonlanması ve ABD’nin Güney Kore ile yaptığı askeri tatbikatlar, savaş esirleri gibi konuları ele alarak bir 'iyi niyet anlaşması' imzaladı. İki lider Singapur’dan sonra ilk defa Vietnam’da bir araya geldi.
ANLAŞMAYI ENGELLEYEN ABD YAPTIRIMLARI
ABD ile Kuzey Kore arasında görüşmeler bir yandan devam ederken en dikkat çeken konuların başında, her zirvede ABD’nin Kuzey Kore’ye uyguladığı yaptırımların promosyonunu yapması ve özellikle Asya Pasifik ülkelerini bu yaptırımlara katılmaya teşvik etmesiydi. “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” dedirtecek çelişki yer yer Kuzey Kore tarafından da gündeme getiriliyordu.
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi 2006’dan bu yana Kuzey Kore’ye yaptırımlar uyguluyor. Ticaretten, hava trafiğine geniş bir sepete yayılan yaptırımlara yenileri en son Ağustos 2017’de eklenmişti. Ancak Kuzey Kore’ye yaptırım uygulayan yalnızca BM Güvenlik Konseyi değil.
ABD’nin Vietnam Zirvesi’nde masaya gelen yaptırımlarının tarihi 1950’lere kadar uzanıyor. 1980’lerde yaptırımlar sertleştiği gibi 1988’de Kuzey Kore, ABD’nin 'teröre destek olan ülkeler' listesine dahil edildi. 1994’te Güney Kore ile Kuzey Kore arasında görüşmelerin başlaması sonrasında Clinton Yönetimi, Kuzey Kore ile bir 'çerçeve anlaşma' imzaladı. Ancak Kuzey Kore’nin nükleer faaliyetlerine devam etmesi sebebiyle anlaşma iptal edildi ve Kuzey Kore’ye ekonomik alanı kapsayan yeni yaptırımlar uygulandı.
ABD’nin yaptırımları 2000’lerde de sürdü. 2001’deki 11 Eylül saldırıları sonrasında dönemin ABD Başkanı George W. Bush, Kuzey Kore, İran ve Afganistan’ı şeytan devletler olarak tanımlamıştı. ABD yaptırımları 2006, 2009, 2013 ve 2017’de devam etti. Söz konusu yaptırımlar, ticaret yasakları, silah yapımında kullanılan materyaller, bankacılık, finansal hareketler, lüks gıdalar ve seyahat alanlarını kapsıyor.
Kuzey Kore’yi hedef alan son ABD yaptırımı 12 Aralık 2018’de geldi. İnsan Hakları ihlalleri ve sansür nedeniyle Kuzey Kore Devlet Güvenliği Bakanı Jong Kyong Thaek, Kore İşçi Partisi Teşkilat ve İdare Departmanı Direktörü Choe Ryong Hae ve partinin Propaganda ve Ajitasyon Departmanı Direktörü Pak Kwang Ho'nu ABD’nin yaptırım listesine aldı.
ANLAŞMA YOK GÜVEN BUNALIMI VAR
Yüklü yaptırım listesiyle karşı karşıya olan Kuzey Kore, Aralık 2017’den bu yana nükleer denemeler yapmıyor. Ancak ABD için bu yeterli değil. ABD Kuzey Kore’den nükleer silahsızlanma için deneme tesislerini yok etmesini ve malzemeleri iade etmesini talep ediyor.
Öte yandan Kuzey Kore, bu istekleri peşinen reddetmiyor. Kim Jong-un “nükleer silahsızlanmaya hazır mısınız” sorusuna “Eğer hazır olmasaydık buraya gelmezdim” diye yanıt verdi. Ancak Kim, nükleeri koşulsuz bırakmıyor. ABD’nin Güney Kore ve Japonya’daki askeri varlığını kendisinin kuşatılması olarak gören Kim, en azından ABD’nin yaptırımlar kaldırarak bir teşvikte bulunmasını istiyor. Trump’ın zirve sonrasından yaptığı açıklamaya göre Kim, tüm ABD yaptırımlarının kaldırılması şartını koştu. Bu da anlaşmaya varılamamasının en önemli nedeni olarak gösterildi.
Akıllara takılan, iki liderin o kadar yol geldikten sonra neden aşamalı olarak yaptırımları kaldırmayı gündeme almadığı. Belli ki taraflar 'aşamalı' bir biçimde adım atmak yerine peşin çekler bekliyor. Bu ABD’nin “nükleer deneme tesislerini hemen yok edin” vurgusunda da Kim’in “siz de yaptırımları kaldırın o zaman” sözlerinde de açık olarak görülüyor.
Çok boyutlu ve çok yönlü olan Kuzey Kore’nin nükleerden arındırılması, açıktır ki zamana ihtiyaç duyuyor. Ancak, ABD’nin yaptırımlar konusundaki tavizden uzak tavrı, Güney Kore ve Japonya’daki askeri varlığını gündeme bile almaması tıkanmayı tetikliyor. Son olarak özellikle ABD, 1994’teki anlaşmada olduğu gibi peşin iyi niyet göstererek yaptırımları hafiflettiğinde Kuzey Kore’nin yeniden nükleer faaliyetlere dönmesinden çekiniyor. Yani taraflar arasında ciddi bir güven bunalımı var. Önümüzdeki görüşmeleri izlemeye devam edeceğiz. Sürecin diğer taraflarından görüş alınması ve belki onların da masaya davet edilmesi, çözüm için uygun olabilir, zira Rusya, ABD yaptırımları değilse de BM yaptırımlarının aşamalı olarak kaldırılmasını savunuyor.