TTB Merkez Konseyi: Darbeciler bile bizi ele geçiremedi

TTB Merkez Konseyi, son dönemde artan baskılara yönelik toplantı düzenledi. TTB Merkez Konseyi üyeleri, “görevden alma” davasına karşı her türlü olasılığa hazır olduklarını belirtti.

Abone ol

Nur Kaplan

ANKARA – Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, son dönemde TTB’ye yönelik açılan soruşturmalar, davalar ve artan baskılara yönelik toplantı düzenledi. Ankara’da bir otelde yapılan toplantıya TTB Merkez Konseyi, tabip odaları üyeleri ve çok sayıda gazeteci katıldı.

TTB Merkez Konseyi üyeleri, 'görevden alma' davasına karşı her türlü olasılığa hazır olduklarını belirtti ve TTB’ye yönelik baskıların bütün bir ülkeye dönük olduğu ifade edildi. Toplantıda 10 Ocak’ta Ankara’da TTB Merkez Konseyi’nin görevden alınması davası ve 11 Ocak’ta İstanbul’da Şebnem Korur Fincancı’nın davasına çağrı yapıldı.

‘TTB, 70 YILDIR HEKİMLERİN KOLEKTİF SESİDİR’

Toplantının açılış konuşmasını yapan TTB Merkez Konseyi İkinci Başkanı Ali İhsan Ökten, TTB’nin iktidarların hedefi olduğunu, Merkez Konseyi ve tabip odalarına davalar, soruşturmalar açıldığını kararın her zaman beraat ile sonuçlandığı ifade etti. TTB’ye yöneltilen suçlamaların gerçekçi olmadığını söyleyen Ökten, şu ifadelere yer verdi:

“TTB ve tabip odaları olarak halk sağlığına dönük savunmalarımız iktidarla her zaman ters düşmüştür. Sağlıkta yaşanan çöküşü gün yüzüne çıkarmamız iktidarın asıl olarak hedefi haline gelmemize neden oldu. TTB, 70 yıldır hekimlerin kolektif sesidir. Tüm hekimlerin hakkını koruyan ve halkın sağlığı için çabalayan bir demokratik kitle ve mücadele örgütüdür.”

‘MERKEZ KONSEYİ ÜYELERİNE ‘ÖRGÜT ÜYELİĞİ’NDEN SORUŞTURMA AÇILDI’

TTB’ye iktidar tarafından tekrar hedefe konulduğunu söyleyen Ökten, Şebnem Korur Fincancı’nın hukuksuz şekilde tutuklu olduğunu ifade etti. Merkez Konseyi’nin görevden alınması için dava açıldığını ve ardından TTB yasa değişikliğinin gündeme getirildiğini söyleyen Ökten, Merkez Konseyi’nin tüm üyelerine “örgüt üyeliği” için soruşturma açıldığını ifade etti. Ökten, şunları söyledi:

“TTB neden hedefte? Nitelikli, ücretsiz ve herkese eşit sağlık hizmetini istediği için, sağlıkta ticarileşmeye ve özelleşmeye karşı çıktığı için, tıp eğitiminin niteliksizleştirilmesine karşı çıktığı için, doğaya ağaca canlıya sahip çıktığı için, üniversitede özerkliği savunduğu için, son 1,5 yıldır yükselen hekim hareketi başlattığı için. Başkanımız Şebnem hocanın bilimsel değerlendirmesinden sonra algı yönetimiyle başlayan siyasi iktidarın verdiği direktifler sonrasında tutuklandı. Merkez Konseyi üyelerine açılan görevden alma davası var. Bu dosyanın da içeriği boştur. Davanın açılma gerekçesi, Konsey üyelerinin faaliyetleri dışında bulunması belirtildi. Bu faaliyetlerle ilgili herhangi bir bilgi yoktur. Konseyin 8 üyesi üniversitelerde çalışan devlet memurlarıdır. Hepimiz öğrencilere ve asistanlara ders anlatan kimseleriz. TTB üzerine başlatılan algı yönetimini iktidar ortaya koydu. TTB hangi iktidar olursa olsun halkın sağlığı için doğruları söylemekten vazgeçmeyecektir.”

‘SALDIRIYA KARŞI BİR ARADAYIZ’

TTB Merkez Konseyi üyesi Nursel Şahin, Merkez Konseyi’nin başkanına ve örgütüne sahip çıkması gerektiğini, ifade özgürlüğü çerçevesinde yapılan ‘saldırıya’ karşı bir arada olduklarını belirtti. Şebnem Korur Fincancı’nın tutukluluğu sırasında topluma verilen gözdağına karşı çıktıklarını ifade eden Şahin, şunları kaydetti:

“TTB’ye olan güven, vatandaşların TTB’nin sözüne güveniyor olmasının açığa çıktığı bir haldeyken bunlar yaşandı. Bütün bunlara karşı toplumun demokratik mücadelesi açısından ve kurumsal bütünlük açısından herhangi bir sıkıntımız yok. Giderek artan despotik düzende TTB’nin sık sık hedefe oturtulduğunu biliyoruz. Buna karşı umudumuz da sürüyor.”

‘HİÇBİR DELEGE TTB’YE ZARAR VERECEK BİR ŞEY YAPMAYACAKTIR’

TTB Merkez Konseyi’ne ‘görevden alma’ kararı çıktığı takdirde TTB’nin tavrının ne olacağına ilişkin soruyu yanıtlayan Kazım Doğan Eroğulları, olası bütün senaryolara ayrıntılı biçimde çalıştıklarını, hekimlik mesleği, halkın sağlık hakkı ve TTB’nin örgütsel bütünlüğü için mücadele edeceklerini belirtti.

TTB Merkez Konseyi üyesi Nursel Şahin ise TTB’nin yasası gereği Merkez Konseyi’nin yine seçimle belirlenmiş delegelerden oluşacağını, dışardan atanmış veya başkaları tarafından yönetilecek bir TTB’den bahsedilmediğini söyleyerek, “Seçilen 5 kişi de TTB üyesi, seçime delegelerimizle gireceğiz. Hiçbir delege, TTB’ye zarar verecek bir şey yapmayacaktır” dedi.

‘DARBECİLER BİLE BİZİ ELE GEÇİREMEDİ’

TTB Merkez Konseyi’ne ceza çıkması durumunda “programınız ve eylem çağrınız nedir” sorusuna cevap veren Onur Naci Karahancı, kararın çıkması durumunda bütün senaryolara hazırlıklı olduklarını söyleyerek, “Darbecilerin yaptığı yasa değişikliğinde bile bizi ele geçiremediler. Zorluk yaşayabileceğimizin, zaman gerektirebileceğinin farkındayız. Biz haklı çıkacağız, kazanacağız” dedi.

MERKEZ KONSEYİ DAVASINDA GİZLİLİK KARARI

TTB’nin Merkez Konseyi’ne açılan davanın 'tesadüfen' öğrenildiğini söyleyen TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut, akabinde dosyaya gizlilik kararı getirildiğini ve UYAP sisteminde görünürlüğünün kaldırıldığını belirtti. TTB İkinci Başkanı Ökten ise TTB Merkez Konseyi’ne açılan davanın Fincancı’nın cezasını arttırmak adına olabileceğini ve bunun da anti-demokratik olacağını, son yaşananların hekimlik mesleğine dönük bir gasp olduğunu belirtti.