'TTB ve hekimlere saldıran çok siyasetçi gördük, hepsi gitti biz kaldık'

Türk Tabipleri Birliği (TTB), İstanbul Tabip Odası ve İstanbul Dişhekimleri Odası, artan korona virüsü vakalarına dikkat çekmek için Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde basın açıklaması yaptı. Salgına ilişkin yapılan açıklamalar nedeniyle MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin TTB'yi hedef alan açıklamasına da yanıt verildi: TTB bizim kutup yıldızımız, onurumuzdur. Sonuna kadar mücadele devam edeceğiz."

Abone ol

İSTANBUL - Sağlık çalışanları, "Tabipleri Birliği derhal ve gecikmeksizin kapatılmalıdır. Yöneticileriyle ilgili adli işlem yapılmalıdır" diyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi protesto etti. Sağlık emekçileri, korona virüsü salgınının endişe verici bir seyir izlediğine dikkat çekti. Türk Tabipler Birliği (TTB), korona virüsüne karşı mücadele için TBMM'ye de çağrıda bulundu.

TTB, İstanbul Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde bulunan konferans salonu önünde basın açıklaması yaptı. İstanbul Tabip Odası Sekreteri Osman Öztürk, Devlet Bahçeli'nin Türk Tabipler Birliği'ne yönelik sözlerine tepki göstererek; "Herkes gidici biz kalıcıyız" dedi.

Türk Tabipler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Güray Kılıç yaptığı açıklamada şunları söyledi:

YÖNETEMİYORSUNUZ... ÖLÜYOR, TÜKENİYORUZ!: Sağlık çalışanları, hastalarımız, hasta yakınlarımız; sadece hekimler ve sağlık çalışanları değil, babalarımız, annelerimiz, kardeşlerimiz önlenebilir bir hastalık olan COVID-19’dan hayatını kaybediyor. Covid-19 salgın sürecinin bugüne kadar olan yönetiliş biçimini yetersiz ve kaygı verici buluyoruz. Ülkeyi yöneten yetkili kişi ve kurumlardan en önemli ve gerçek gündemin Covid-19 salgını olduğunu kabul ederek tedbirler, salgına yönelik bütçe, koordinasyon ve planlama konusunda acil, kapsayıcı ve inandırıcı bir program açıklamalarını bekliyoruz.

PARTİLER BİR ARAYA GELMELİ: Bütün partilerin TBMM’nin açılmasını beklemeden salgın konusunda işbirliği ve koordinasyon sağlamak üzere bir araya gelmeleri için çağrı yapıyoruz. TTB olarak, uzmanlık dernekleri ile birlikte Covid izleme heyetimizin birikimini ve önerilerimizi paylaşabileceğimiz bir zeminin oluşmasını, bütün sağlık meslek odaları, sağlık sendika ve dernekleriyle birlikte 'Covid-19 işbirliği ve ortak çalışma meclisi' oluşturulmasını ve sürecin şeffaf yürütülmesini talep ediyoruz.

BİREYSEL TEDBİRLERLE SALGIN ÖNLENEMEZ: Hiçbir salgın vatandaşların bireysel çabalarıyla önlenemez. Bireysel tedbirler merkezi ve kapsamlı bir irade ve güven verici kararlarla birlikte uygulandığında anlamlı olur. Sağlık Bakanlığı, İl Hıfzıssıhha Kurulları'nı işlevli kılmalı, başta belediyeler ve kent konseyleri olmak üzere işçi-memur sendikaları, hemşeri-köy derneklerinden, kültür sanat dernek ve vakıflarına kadar bütün demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarını sürece katmalıdır.

Devlet Bahçeli: TTB derhal ve gecikmeksizin kapatılmalı

MESLEK HASTALIĞI TANIMI KABUL EDİLMELİ: Hekimler ve bütün sağlık çalışanlarının ölüm kalım savaşına dönüşen salgın mücadelesinde yalnız bırakılmayacaklarını, korunacaklarını, bu insan üstü çabaların farkında olunduğunu gösterecek; maddi ve manevi olarak destekleyecek, hastalanan ve vefat eden arkadaşlarımızın 'meslek hastalığı' tanımını kabul edecek bir Sağlık Bakanlığı ve hükümet tutumu istiyoruz.

SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMI İPTAL EDİLMELİ: AKP hükümetlerinin 'Sağlıkta Dönüşüm Programı' ile cisimleşen; sağlıkta özelleştirme-performans sistemi ve kamu özel idaresi odaklı milyarlara mal olan 'şehir hastaneleri'nin Covid-19 salgını ile insanı değil, sermayeyi ve kârı öncelediği görülmüştür. Sağlıkta Dönüşüm Programı, yarattığı tüm sonuçları ile birlikte iptal edilmeli, salgın biliminin öngördüğü üzere kamusal bir sağlık programı hayata geçirilmelidir. 'Koruyucu hekimlik-sağlık' hizmetlerinin öncelenmesi geçmişte kalmış bir nostalji değil, bugünün ve geleceğin sağlık perspektifidir. Birinci basamak sağlık hizmetlerinin kamusal bir perspektifle yeniden düzenlenmesini, Aile Sağlığı Merkezleri’nin varlığı ve çalışanları ile birlikte kamu sağlık merkezi olarak tanımlanmasını ve acil olarak tüm binalarının kamu eli ile temini ve onarımı ile ek sağlık personel ataması yapılmasını talep ediyoruz.

ÇALIŞMA ŞARTLARI İYİLEŞTİRİLMELİ: Hekimler ve sağlık çalışanlarının çalışma sürelerinin 6 saate indirilmesini, dinlenme yer ve zamanlarının pandemi göz önünde bulundurularak yapılandırılmasını ve yeterli sayıda kişisel koruyucu ekipman sağlanmasını, bu hususta hiçbir aksama yaşanmamasının sağlanmasını istiyoruz.

Çalışma yaşamı, ulaşım, eğitim başta olmak üzere toplu bulunma ortamlarına dair insan yaşamını önceleyen, insan emeğinin değerini koruyan yasal ve idari düzenlemelerin hak kaybı yaratmadan ve en dezavantajlı, yoksul kesimleri-emekçileri gözeterek ivedilikle yapılmasını bekliyoruz.

HATIRLATMAYA DEVAM EDECEĞİZ: Covid-19 salgını mücadelesinde başarı; akıl ve bilim esas alınarak, gerçekleri konuşarak, filyasyon ve test süreçlerini çok iyi yöneterek, tedavi ortamını iyileştirip, sağlık çalışanlarını motive ederek sağlanır. Suçu vatandaşa, yükü hekimlere ve sağlık çalışanlarına yıkanların tarihsel sorumluluklarını yılmadan her gün hatırlatmaya devam edeceğiz.

'SAHADAN ALINAN BİLGİLER İÇ KARATICI'

İstanbul Dişhekimleri Odası Genel Sekreteri Sozan Gölbaşı da, Türk Tabipleri Birliği'nin basın açıklamasına destek verdi. Gölbaşı şu açıklamayı yaptı:

"Pandemi ile mücadelede son zamanlarda açıklanan rakamlar ve sahadan alınan bilgiler ne yazık ki iç karartıcı... Toplumsal önlemleri ekonomiye ve turizme kurban ederek, aylardır toplumsal hareketliliğin kısıtlanmasına dair yeterli önlem alınmamasının bedeli 7 binden fazla yurttaşımız ve 70’den fazla sağlık çalışanının canıyla ödeniyor. Vakaların katlanarak arttığı bu süreçte her gün maske, mesafe ve hijyen açıklamaları yapılmasının çok yetersiz kaldığını acı bir şekilde deneyimledik.

TTB'den Bahçeli'ye yanıt: Sözlerimizin arkasında, görevimizin başındayız

Covid-19 salgını sürecinin mevcut yönetilme biçimini yetersiz ve kaygı verici buluyoruz. Tüm sağlık çalışanları, hekimler, dişhekimleri ve hemşirelerin insan üstü çabalarla gösterdikleri Covid-19 mücadelesinde yalnız bırakılmamalarını, korunmalarını, maddi ve manevi olarak desteklenmelerini, Covid-19'un meslek hastalığı olarak kabul edilmesini talep ediyoruz. Covid-19 pandemisinin bilimsel yöntem ve şeffaf verilerle, ilgili tüm çevrelerin katılımıyla daha etkin ve koordineli bir yaklaşımla yönetilmesini talep ediyoruz. Tüm toplumu korunma önlemlerini aksatmadan devam ettirmeye ve yetkilileri ise suçu vatandaşa, yükü hekimlere ve sağlık çalışanlarına yıkmadan sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz."

'BİZ KALICIYIZ'

İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Osman Öztürk ise MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin TTB'nin kapatılması ve yöneticilerinin yargılanması çağrısına tepki gösterdi. Öztürk, şunları söyledi:

"Dünya ve Türkiye büyük bir salgınla karşı karşıya. Biz de hekimlerin, sağlık çalışanlarının ve tüm toplumun sağlığını korumak için elimizden geleni yapıyoruz. Ne yazık ki son dönemlerde, gerçekleri ifşa etme faaliyetlerimizin iktidar partisini ve iktidar partisi ortaklarını rahatsız ettiğini görüyoruz. Ne kadar rahatsız olurlarsa olsunlar hayata ve topluma adanmış bir mesleğin üyeleri olarak bu ülkenin insanlarına hizmet vermeye devam edeceğiz. Şunu bilsinler ki TTB ve hekimlere saldıran çok siyasetçi gördük ama hepsi gitti biz kaldık. Meslek örgütümüz kaldı. TTB bizim kutup yıldızımız, onurumuzdur. Sonuna kadar da mücadeleye devam edeceğiz."

'ÇOK SANCILI BİR DÖNEMDEYİZ'

SES Şişli Eğitim ve Örgütlenme Sekreteri Fırat Burak Gürhan da, bugün tükendiklerini anlatmak için bir araya geldiklerini söyledi. Gürhan "Bu hastanede biz güvenlik arkadaşımız Murat abimizi kaybettik. Bu virüs onu elimizden aldı. Tek başına virüs almadı. Bakanlığın, yöneticilerin, iktidarın politikaları da onu elimizden aldı. Maalesef Murat abimizi koruyamadık. Onun gibi adını sayamadığımız çoğu sağlık çalışanı arkadaşımızı da maalesef hayatını kaybetti. Çok sancılı bir dönemdeyiz. Ama biz mücadeleyi bırakmayacağız. Bakanlıktan taleplerimizin yerine gelmesini beklerken aksine tehdit, şantaj, zulüm hep yanımızda oldu. Bu bizim hakkımız değil. Biz bunu hak etmiyoruz. Tükenmeye devam ediyoruz. Lütfen durdurun. Bir insanımız daha ölmesin istiyoruz. Biz mücadeleye hazırız, zaten mücadele içerisindeyiz. Ancak bizi bitirmeyin, bizi tüketmeyin lütfen. Sağlık emekçileri kaçmaz, bilimin ışığında her zaman her şeyi yapmıştır, yapacaktır" dedi.