TTB'den depremin 6. ayı raporu: Sağlık Bakanlığı’nın Hatay’da neler yaşandığından haberi var mı?

TTB Maraş merkezli depremle ilgili 6. ay raporunu açıkladı. Açıklamada sosyal hayata dönemeyen tek kentin Hatay olduğu belirten Dr. Servar Yılmaz, "Sağlık Bakanlığının Hatay'dan haberi var mı" dedi.

Abone ol

DUVAR - Türk Tabipleri Birliği (TTB), 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan Maraş merkezli depremlere dair 6. Ay raporunu açıkladı. TTB Genel Merkezi’nde düzenlenen basın açıklamasına deprem bölgesinden çok sayıda tabip odası yöneticisi, TTB MK üyeleri, TTB AHEK yöneticileri ile TTB Halk Sağlığı Kolu üyeleri online olarak katıldı.

Deprem illeri arasında tablonun halen ağır seyrettiği Hatay’dan yayına katılan Tabip Odası Başkanı Dr. Servar Yılmaz, “Burada sağlık bakanlığına birkaç soru sormak istiyorum. Halen 5 hekimin cenazesine ulaşılamadığını biliyor mu? 50 hekim yurtdışına gitmek için hazırlanıyor, biliyorlar mı? Açılan kadrolara kaç hekim başvurdu? Kaç hekim tayin isteyip gitti? Kaç hekim gitmek istiyor? 57 ASM yıkıldı, birkaçı tamirle yeniden hizmet vermeye başladı, biliyorlar mı? Hatay devlet hizmet yükümlülük süresinin Mersin ile aynı olduğunu biliyorlar mı? Bunlardan haberleri olsun. Çünkü yakında Hatay’da doktor kalmayacak” diye konuştu.

6. Ay deprem raporuna dair açılış konuşmasını TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut yaptı. Bulut sırasıyla hekimlere söz vererek deprem bölgesinden güncel aktarımları aldı.

'BARINMA ALANLARINI OLUŞTURAMAYAN HEKİMLER SAĞLIK HİZMETİ VERİYORLAR'

TTB MK Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı depremin üzerinden 6 ay geçmiş olmasına rağmen halen sorunların çözülemediğini belirterek; “TTB’nin çeşitli kolları halen orada çalışma yürütüyor. 6 aydır kendi barınma alanlarını oluşturamayan meslektaşlarımız orada  hem sağlık hizmeti yürüterek hem de tabip odalarını ayakta tutmaya çalışıyorlar. Kadın sağlığı, psikososyal çalışmalar ve halk sağlığı alanında çalışmalarımızı yürütüyoruz. Kriz koordinasyonlarını deprem koordinasyonlarına dönüştürdük. Bir de tüm bunlar arasında merkez konseyi başkanlarını görevden alma davasına da katıldık. Ancak tüm olumsuzlara rağmen çalışmalarımız devam ediyor. Üstelik Dünya Tabipleri Başkanı Dr. Enabulele de bu süre zarfında çalışmalarımıza katıldı. Bu süre zarfında özellikle eğitim hakkı için kamu kurumları ile yazışmalarımız oldu. Hem eğitim hakkı hem de sınav hakkı verildi öğrencilere. Ayrıca bir talep olan esnek çalışma Hatay için yeniden söz konusu oldu. Afetlerle baş edebilmek bir kamu görevidir. Bu raporda net olarak durumu göreceksiniz” dedi.

'ASBEST BUGÜN HALA KENTTE BÜYÜK BİR SORUN'

Maraş Tabip Odası Başkanı, TTB MK Üyesi Dr. Lütfi Tiyekli, Maraş’ta açıklanan bir hastane projesi olmamasının kendilerini endişelendirdiğini ifade ederek şunları söyledi; “Şebeke suyunda sorular var. Kentte su kesintileri yaşanıyor. Açılan su kuyuları moloz dökülen alanlara yakın. Bu da bizi endişeye sevk etmekte. 6 Ağustos tarihinde biten aile hekimleri ödeneğinin yenilenmemesi aile hekimi meslektaşlarımızı endişelendiriyor. Asbest bugün hala kentte büyük bir sorun.

Malatya Tabip Odası Saymanı Dr. Safa Burak Kıyak iske kentte özellikle birinci basamak sağlık hizmetinde büyük bir çabanın söz konusu olduğunu, kentte yıkımların devam ettiğini aktardı.

'ADIYAMAN’DA BİRÇOK BRANŞ HEKİMİ YOK'

Adıyaman Tabip Odası Başkanı Dr. İsmail Tosun sadece tek bir hastanenin ayakta olduğunun altını çizerek; “Diş ve Kadın Doğum Çocuk Hastanesi yıkılmakta. Birçok branştan hekim şu an Adıyaman’da yok. Konteynırlarda 50 dereceyi bulan sıcakta tabip odalarımız desteğiyle konteynırlara klima ayarladık. Ancak zorlu bir süreç var önümüzde… Adıyaman’da suyumuz halan içme seviyesinde değil. Kentte toz haddinden fazla var. Asbest miktarını ölçen bir birim yok. Kent tozdan arınamıyor” dedi.

'SOSYAL HAYATIN BAŞLAMADIĞI TEK YER HATAY'

Hatay Tabip Odası Başkanı Dr. Servar Yılmaz, deprem bölgesinde sosyal hayatın neredeyse başlamadığı tek yerin Hatay olduğunu vurgulayarak şunları söyledi; “İçme suyu içemiyoruz. Belediye bununla ilgilenmiyor. Valilik bunla ilgilenmiyor çünkü kayyumluk yapmakla  suçlanmaktan korktuğunu söylüyor. Kentte enkaz kaldırma büyük sorun. Esnaf tamamen çöktü. Psikolojik destek yok! Dışa bağımlılıktan kurtulmamız gerekiyor. Aşı eksikliğine dair kentte bir çalışma söz konusu. Kentte anjiyo merkezi yok. 41 yaşında bir yurttaşımız Reyhanlı’dan Defne’ye giderken yaşamını yitirdi. Kentte var olan 4 anjiyo merkezi yıkılmış. Ancak Sağlık Bakanlığı buna dair yeni bir ruhsatlandırmaya izin vermiyor. Sağlık çalışanlarının yaşandığı sorunlar da söz konusu; buradan sağlık bakanlığına birkaç soru sormak istiyorum. Halen 5 hekimin cenazesine ulaşılamadığını biliyor mu? 50 hekim yurtdışına gitmek için hazırlanıyor, biliyorlar mı? Açılan kadrolara kaç hekim başvurdu? Kaç hekim tayin isteyip gitti? Kaç hekim gitmek istiyor? 57 ASM yıkıldı, birkaçı tamirle yeniden hizmet vermeye başladı, biliyorlar mı? Hatay devlet hizmet yükümlülük süresinin Mersin ile aynı olduğunu biliyorlar mı? Bunlardan haberleri olsun. Çünkü yakında Hatay’da doktor kalmayacak.”

'GERÇEK RAKAMLAR BİZE NE YAPACAĞIMIZI GÖSTERİR'

Prof. Dr. Mehmet Zencir deprem bölgesindeki çaresizliği kabul etmediklerini belirterek; “Hala çadırda kalanlar var. Ve bunların büyük bir çoğunluğu Suriyeli yurttaşlar! Prefabrike geçen yurttaş sayısı çok az. Depremin 6. ayından sonra biz çocuklarda beslenme bozukluğu bekliyoruz. İkinci büyük sorun çevre temizliği; haşere ve kemirgen sorunları…Temiz suya erişimin olmaması da bir başka sorun. Afet dediğimiz şey de yerel yönetimlerin rolü daha azdır. Bu yüzden destekler bu iller için önemli. Kamu kurumlarının desteği buralarda az. Sosyal anlamda dayanışmayı sağlayan desteklerinde az olduğunu görebiliyoruz. Birinci basamağa deprem bölgesinde düşen görev büyük. Ancak aile hekimi arkadaşlarımız orada kedilerine düşen nüfusa dahi hala erişemediler. Bu çalışmanın bir parçası olan ebe ve hemşire eksikliği çok fazla. Enkaz deprem bölgesinde bir başka sorun. Ve günümüzü de tehdit ediyor. Sulama yapılmayan enkaz çalışması ihbarına artık polisler dahi gelmek istemiyor. Ve bugün Hatay’da bu tabloyu sıkça görüyoruz. Deprem bölgesi ile ilgili halen Mart ayının başında ifade edilen rakamların haricinde rakamları bilemiyoruz. Gerçek rakamlar bizim için yol gösterici olabilir. Ancak bu rakamlara ulaşamıyoruz. Burada sıklıkla tekrar ettiğimiz şey önemli. Şeffaf yönetim bugünde bizim için oldukça önemli. Deprem bölgesindeki hekimler için ve gelecek olan hekimler için teşviğin olması önemli. Yerellerdeki örgütler kamu otoritesi ile birlikte çalışmalı. Bu sorunlar ile kollektif bir çalışma ile baş edilebilir” diye konuştu.