TÜİK Başkanı: Yaşam maliyetini değil, enflasyonu ölçüyoruz

Açıkladığı enflasyon rakamları inandırıcı bulunmayan TÜİK'in başkanı Sait Erdal Dinçer eleştirilere, "Yaşam maliyetini değil, 84 milyon için enflasyonu ölçüyoruz" yanıtını verdi.

Abone ol

DUVAR - Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yönetimi, kuruma yönelik şaibeleri ortadan kaldıracakları taahhüdünde bulundu. 2021 yılında verilerin yüzde 21’inin online olarak barkod sisteminden geldiğini, bu oranın gıdada yüzde 50 olduğunu belirten TÜİK yönetimi, "2022 yılında sepetteki barkod hedefimiz yüzde 50. Gıda tarafında ise barkodun payının yüzde 75 olmasını hedefliyoruz. Yani şaibeleri ortadan kaldıracağız. Geçmiş yıllarda, 'gece market açılıyor, veri alınıyor' gibi aslı astarı olmayan yorumlar yapılıyordu. Bunlar bertaraf edilecek” açıklamasını yaptı.

HİSSEDİLEN ENFLASYON İLE AÇIKLANAN ENFLASYON NEDEN FARKLI?

TÜİK Başkanı Sait Erdal Dinçer ve TÜİK yönetimi, Dünya gazetesine açıklamalarda bulundu. Dinçer, kamuoyunda en çok sorulan “Açıklanan enflasyon ile hissedilen enflasyon arasındaki neden kaynaklanıyor?” eleştirisi için, “Biz yaşam maliyetini değil enflasyonu ölçüyoruz” açıklamasını getirdi.

YENİ BİR ENDEKS ÜZERİNDE ÇALIŞILIYOR

Dinçer, 'Yaşam Maliyeti Endeksi' adıyla özel kapsamlı yeni bir endeks üzerinde çalıştıklarını açıkladı.

TÜİK yönetimi, enflasyon verileriyle ilgili olarak şunları söyledi:

"Halk enflasyonu, bütün dünyada tartışılıyor. Hissedilen enflasyon, bütün dünyada farklı bir kavramdır. İnsanlar hep kendi hissettikleri enflasyonu en son aldığı ve daha sık tükettiği ürünlere bakıyor. Enflasyonda iki tane ölçü var. Ya enflasyona odaklanırsınız ya da eşya maliyetine odaklanırsınız. Biz enflasyonu ölçüyoruz. Halkın enflasyonu kişiden kişiye değişir. Biz tamamen Eurostat kurallarına bağlıyız.

Aslında iki amacı var bunun. Birincisi Merkez Bankası para politikasına yardımcı olacak, karar vericilerin, fiyat gelişmelerini yorumlayabileceği rakamı üretmek, ikincisi uluslararası hesaplara yardımcı olmak.

Bunun için de sabit bir sepet yapıyoruz. Tanımlarımız, işyerlerimiz, kalitemiz sabit. Yıl boyunca bu sabit tanımlar üzerinden gidiyoruz. İkincisi sepetimizin ağırlık sistemi var. Bu ağırlık sistemi, her şeyi algıyı değiştirebiliyor. Algıdan kastımız, örneğin bir çocuğunuz varsa bebek mamasından daha fazla etkileneceksiniz, bezden daha fazla etkileneceksiniz. Bende bu yoksa farklı şeylerden etkilenirim."