DUVAR -Salgın döneminde sosyal mesafenin bir kenara bırakıldığı AK Parti kongreleri ve hükümet yetkililerinin katıldığı bazı cenaze törenlerindeki görüntüler tepkilere neden olurken, 1 Mayıs öncesi valilikler tarafından 1 ay süreyle her türlü eylem, miting ve gösteri yasaklanmış durumda. Sendikalar ise 1 Mayıs'ı yaptıkları açıklamalarla 1 Mayıs'ı kutlamakta kararlı olduklarını belirtiyorlar.

Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS) Merkez Yönetim Kurulu da, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs'ı kutlayacağını duyurdu. Sendikadan yapılan 1 Mayıs açıklaması şöyle:

Gün be gün artan işsizlik, açlık ve gelir adaletsizliği; Korona virüsü salgınının yarattığı ekonomik ortam, ücretsiz izin uygulamaları; durmak bilmeyen iş cinayetleri, sağlıksız-güvencesiz çalışma, örgütlenme ve grev hakkı önündeki engeller…

İŞÇİ SINIFININ SESİ KISILMAK İSTENİYOR

İşçi sınıfı koronavirüs koşullarında yakıcı sorun ve taleplerle 1 Mayıs’ı karşılıyor. Ancak salgın gerekçesi ile il valilikleri ve kaymakamlıklarca alınan bir dizi karar doğrultusunda 1 Mayıs etkinlikleri yasaklanmıştır. Herhangi bir afiş asılması, broşür veya el ilanının dağıtılması dahi yasak kapsamına alınmış, işçi sınıfının sesi kısılmaya çalışılmıştır.

1 Mayıs’ın salgın bahanesi ile yasaklanması kabul edilemez. İşçi ve emekçiler salgın koşullarında da bedel ödemeye devam ediyor. Koronavirüs en çok emekçilerin yaşamını etkiledi. Salgın nedeniyle çok sayıda işçi çalışırken yaşamını yitirdi. Aşılamada öncelik isteyen emekçilerin sesine kulak veren olmadı.

EMEKÇİLER GÜNLÜK 50 LİRAYA MAHKUM EDİLDİ

Ücretsiz izin uygulamalarıyla bir milyondan fazla işçi işini kaybetti. Sermaye için 100 milyar liradan fazla destek paketleri açıklanırken, düzenli gelirini kaybeden emekçilere 2 lira zam yapılarak günlük 50 liralık bir paraya mahkûm edildi. Bu dönemde getirilen kısa çalışma ödeneği ise kaldırıldı. 

İŞYERLERİNDE HİÇ BİR TEDBİR ALINMAZKEN, 1 MAYIS YASAKLANIYOR

Salgının başından beri işçi ve emekçiler için tedbir almak aklına gelmeyen, geçici de olsa üretimi durdurmaya yanaşmayan, toplu taşımada tıka basa yolculuğa karşı önlem almayan; aşılamada öncelik bile verilmeyen, işçiler korona virüsü sebebiyle ölürken işçiyi-emekçiyi düşünmeyen yöneticilerin, işçilerin talepleri için sokağa çıkmak, 1 Mayıs’ı kutlamak istemesini salgın tedbiri bahanesiyle yasaklaması kimseyi ikna edebilecek bir bahane değildir. Emekçinin bayramına, 1 Mayısına olan tahammülsüzlük salgın bahanesiyle maskelenmiştir.

Birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs hem dünyada hem de Türkiye’de büyük bedeller ödenerek kazanılmış hakları simgelediği için işçi sınıfı açısından asla unutmayacağı, unutturmayacağı ve vazgeçemeyeceği bir mücadele günüdür. İçinden geçtiğimiz korona virüsü koşullarında dahi işçi ve emekçilerin kazanılmış haklarının gaspına yönelik her gün yeni bir girişim varken, kendilerinin ve ailelerinin yaşamı hiçe sayılarak aralıksız çalıştırılır, üst üste bindikleri otobüslerle işe götürülüp getirilirken, buna karşın aşı bile yapılmazken 1 Mayıs daha da önem kazanmıştır.

YASAKLAMA YANLIŞINDAN DÖNÜLMELİ

Hükümeti salgın tedbiri bahanesinden vazgeçmeye, işçi ve emekçilerin bayramını yasaklama yanlışından dönmeye çağırıyoruz.  

1 Mayıs yasaklanamaz. 1 Mayıs’tan asla vazgeçmeyiz. Bizler her koşulda 1 Mayıs’ı kutlamaya, örgütlü olduğumuz tüm işyerlerinde taleplerimizi haykırmaya devam edeceğiz." (EKONOMİ SERVİSİ)