'Türbülanslar arttı, can kaybı olabilir'

Uzmanlar artan türbülanslara karşı uçak yolcularını uyarıyor, önceden tespit edilemeyen bu olayların kazalara yol açmaması için kemerlerin bağlı kalmasının yararlı olabileceğini belirtiyor.

Abone ol

DUVAR- İklim değişikliği hava hareketlerine etkisi bir alanda daha risk oluşturmaya başladı. Uçak yolculuklarında, hava akımı değişikliklerinin yarattığı türbülanslarda artış yaşanıyor. Son olarak Singapur Havalyolları'na ait bir uçakta yaşanan türbülansta bir yolcunun hayatını kaybettiği açıklandı. 

Birgün yazarı Çağrı Mert Bakırcı, iklim değişikliği nedeniyle karbondioksit seviyelerindeki artışın bir tür türbülansa neden olduğunu belirtti, önceden öngörülemeyen bu türbülansların genelde yolcuların kemer takmadığı sıralarda gerçekleşmesinin ise ciddi yaralanmalara ve ölümlere yol açabileceğine dikkat çekti. Bakırcı'nın "Türbülans can aldı" başlıklı yazısının bir bölümü şöyle: 

Singapur Havayolları’na ait bir uçağın Londra’dan Singapur’a giderken karşılaştığı şiddetli türbülans sonrasında 73 yaşında bir İngiliz hayatını kaybetti ve onlarca kişi de yaralandı.  

(...) Olay şöyle gelişti: SQ321 sefer sayılı Boeing 777-300ER, Pazartesi günü yerel saatle 10:38’de 211 yolcu ve 18 mürettebatıyla Londra’daki Heathrow Uluslararası Havalimanı’ndan havalandı. Uçak, kalkıştan 10 saat kadar sonra, 37,000 fit yükseklikte, Myanmar’daki Irrawaddy Havzası üzerinde şiddetli bir türbülansla karşılaştı. Bir uçuş takip sitesi olan FlightRadar24’ten alınan veriler, uçağın birkaç dakika içinde aniden 37.000 fitten 31.000 fite alçaldığını ve muhtemelen meydana gelen yaralanmaların ciddiyetine katkıda bulunan dramatik bir irtifa değişikliği olduğunu gösteriyor. Yolcuların paniğe kapılması ve uçak içinde kaotik bir ortam oluşması sonucunda pilot tıbbi gerekçelerle acil durum ilan etti ve uçuşu Bangkok’a yönlendirdi. Uçak, Salı günü yerel saatle 15:45’te Bangkok’a iniş yaptı. Bangkok Havalimanı müdürü (ve uçağın yere inmesinden kısa bir süre sonra uçağın içini inceleyen) Kittipong Kittikachorn, uçaktaki manzarayı ‘tam bir karmaşa’ olarak tanımlıyor.  

(...) Federal Havacılık İdaresi’ne (FAA) göre, 2009 ve 2022 yılları arasında ABD’de kayıtlı uçaklarda türbülans nedeniyle 163 ciddi yaralanma meydana geldi. Size anlattığım üzere güncel araştırmalar, türbülansın giderek daha sık ve şiddetli hale geldiğini gösteriyor. Bunun ana sorumlusu, hava akımlarını etkileyen karbondioksit seviyelerinin yükselmesi ve tabii ki bundan kaynaklı iklim değişimi. Geophysical Research Letters’da yayınlanan 2023 tarihli bir çalışma, 1979’dan 2020’ye kadar Kuzey Atlantik Okyanusu üzerinde şiddetli açık hava türbülansının %50’den fazla arttığını ortaya koyuyor. 

Bu vakada işleri yokuşa süren bir diğer mevzu da ‘açık hava türbülansı’ olarak tabir ettiğimiz bir türbülans tipi. Mevcut teknoloji ile çoğu zaman tespit edilemeyen açık hava türbülansı, görsel ipuçları olmadan meydana geldiği için önemli riskler oluşturabiliyor. ABD Ulusal Bilim Vakfı’nın Ulusal Atmosferik Araştırma Merkezi’nden fizikçi Larry Cornman, bu tür türbülansların uyarı vermeden meydana gelebileceğini belirterek, uçuş sırasında emniyet kemerlerinin her zaman bağlı tutulmasının önemini vurguluyor. 

İklim değişikliğinin, açık hava türbülansının artan yaygınlığına katkıda bulunan bir faktör olduğu düşünülüyor. Normalde yüksek irtifalı, hızlı hareket eden bir hava akımı olan jet akımı, daha soğuk kuzey bölgeleri ile daha sıcak güney hava kütleleri arasındaki sıcaklık farkları tarafından yönlendiriliyor. Küresel sıcaklıklar arttıkça, bu sıcaklık değişimleri daha belirgin hale geliyor, jet akımında daha fazla istikrarsızlığa neden oluyor ve sonuç olarak daha fazla türbülansa yol açıyor. 

Reading Üniversitesi’nde doktora araştırmacısı olan Mark Prosser, jet akımının istikrarsızlığının, yüksek irtifalardaki rüzgâr hızlarını artıran küresel ısınma ile daha da kötüleştiğini açıklıyor. İklim değişmeye devam ettikçe bu istikrarsızlığın daha da kötüleşmesi bekleniyor. Yine size önceki yazımda anlattığım üzere, 21. yüzyılın ikinci yarısına kadar açık hava türbülans olaylarının iki ve hatta potansiyel olarak üç katına çıkacağı tahmin ediliyor. 

Korkmalı mıyız? 

Peki korkmalı mıyız? Modern uçaklar yapısal hasar olmaksızın şiddetli türbülansa dayanacak şekilde tasarlanmış olsa da, yolcular için birincil risk, ani sarsıntılar sırasında kemer takmıyor olmaktan kaynaklanıyor. Uçuş Görevlileri Birliği (CWA) Başkanı Sara Nelson, açık hava türbülans olaylarının hem uçuş görevlileri hem de yolcular için ciddi bir güvenlik sorunu olduğunu vurguluyor. Yolcuları mürettebatın talimatlarına uymaya ve yaralanma riskini en aza indirmek için oturdukları yerde emniyet kemerlerini bağlı tutmaya davet ediyor. 

Embry-Riddle Aeronautical Üniversitesi’nde havacılık bilimi profesörü olan Bob Thomas ve Reading Üniversitesi’nde atmosfer bilimi profesörü olan Paul Williams ise türbülansın rahatsızlık ve yaralanmalara neden olabileceğini, ancak uçağın yapısal bütünlüğü için bir tehdit oluşturmadığını hatırlatıyor. Asıl tehlike, türbülansın ani ve beklenmedik doğasında yatıyor; bu da yolcuların ve nesnelerin kabin içinde savrulmasına yol açabiliyor. "

(HABER MERKEZİ)