Türk Eczacılar Birliği: Finansal kaygıyla sağlıkta tasarruf olmaz
Türk Eczacıları Birliği, 134 ilacın geri ödeme sisteminden çıkarılacağı yönündeki iddialar üzerine açıklama yaptı: "Vatandaşın cebinden sağlığa ayırdığı miktar giderek artıyor. Sağlık alanındaki tasarruflar finansal kaygıyla yapılamaz."
ANKARA - Türk Eczacıları Birliği, 134 ilacın SGK kapsamından çıkarılmasına yönelik iddialar üzerine açıklama yaptı. Söz konusu ilaçların geri ödeme kapsamına alınmaması durumunda halk sağlığı adına sorunlu bir tablonun ortaya çıkacağının altı çizilen açıklamada, vatandaşın cebinden sağlığa ayrılan miktara dikkat çekildi.
Vatandaşın yıl içerisinde sağlık için cebinden çıkan miktarın arttığı ifade edildiği açıklamada, “Vatandaşın cebinden sağlığa ayırdığı miktar da yıllar içerisinde artmıştır. 2009’da 8,1 milyar TL iken, 2014 yılında 15 milyar TL’ye ulaşmıştır. 2017 yılında kişi başı sağlık harcaması, tüm sağlık harcamalarının yüzde 17,1’ini oluşturmuştur. Kişi başı sağlık harcaması, 2017 yılında 1.751 TL iken, 2018 yılında yüzde 15,9 artarak 2,030 TL’ye yükselmiştir” denildi.
GEÇMİŞTEKİ GİRİŞİMLERİN SONUCU OLUMSUZ
Sağlık alanındaki tasarrufların finansal kaygıyla yapılmaması gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Geçmişten bu yana yapılan bu tarz tasarruf girişimleri, SGK harcamalarını aşağı çekmediği gibi aksine geri ödeme kapsamından çıkarılan ilaçların fiyatlarının artmasına neden olmuş, halkın ilaca erişimini zorlaştırmıştır. Şayet bu iddialar doğrusu ise üzülerek ifade etmemiz gerekir ki; bugün gelinen noktada sosyal güvenliğin kapsamını geliştirmekten, herkese ücretsiz sağlık hizmeti vermekten bahsedilen bir durumdan halkın ilaca erişimini zorlaştıracak bir pozisyona gelindiğini söylemek mümkün olacaktır. Zira veriler de bunu kanıtlar niteliktedir. Türk Eczacıları Birliği olarak kurulduğumuz günden bu yana hak temelli bir bakış açısını benimsiyoruz. Sağlığa erişimi; eşit, adil, uygun maliyetli olmasını her daim savunuyoruz. Akılcı ilaç kullanımını sağlayan politikaların geliştirilmesini ve sağlık sistemlerinin erişilebilir olmasını savunuyoruz." (DUVAR)