Türkiye Ermenileri Patrikliği'nin tüzel kişiliği tanındı
Türkiye Ermenileri Patrikhanesi, dört yıldır sürdürdüğü Sanasaryan Han’la ilgili hukuk mücadelesini kazandı. Yargıtay, Sanasaryan Han’la ilgili yapılan önceki tapu işlemlerini tanıdı.
DUVAR - Ermeni çocuklarının eğitimi için yaptırılan ancak kullanımına izin verilmeyen Sanasaryan Han’la ilgili Yargıtay, tapunun iadesi için açılan davanın kabulüne hükmetti. Sanasaryan Han’la ilgili yapılan önceki tapu işlemleri ise ‘yolsuz tescil’ olarak tanımlandı. Bu kararla, Türkiye Ermenileri Patrikhanesi’nin ilk kez tüzel kişiliği tanınmış oldu.
İstanbul’un tarihi hanlarından Fatih’teki Sanasaryan Han, okumakta zorluk yaşayabilecek Ermeni çocuklarının eğitimi için kullanılmak üzere Türkiye Ermenileri Patrikhanesi’ne bağışlandı. Buna rağmen kısa bir süre sonra hana devlet tarafından el konuldu.
Türkiye Ermenileri Patrikhanesi, dört yıl önce Sanasaryan Han’la ilgili hukuk mücadelesi başlattı. 2014’te, mülke el konulmasına neden olan tapu işlemlerinin iptal edilmesi için İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açıldı.
Mahkeme, 3 Temmuz 2014’te davayı önce kabul etti ardından yetki alanında olmadığı gerekçesiyle reddetti. Davanın reddedilmesinin ardından Patrikhane, Yargıtay’a başvurdu. Hukuki süreç devam ederken, Vakıflar Genel Müdürlüğü, mahkeme kararlarını beklemeden ihaleye çıktı ve han 20 yıllığına kiraya verildi.
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 13 Aralık 2017 tarihli gerekçeli kararında, davanın reddedilmesi kararını bozdu. Kararda “İdari kararlarla oluşan ilk tescil ile davacının taraf olmadığı mahkeme kararlarıyla oluşan tescil işlemlerinin, davacı vakfı bağlamayacağı gözetildiğinde her iki işlemin yolsuz tescil niteliğinde olduğunun kabulü gerekir” ifadelerine yer verilerek, Sanasaryan Han’a el konulması sürecindeki işlemlerin hukuki olmadığına dikkat çekildi.
'CEMAAT VAKFI NİTELİĞİ TAŞIDIĞI AÇIKTIR'
Agos’tan Uygar Gültekin’in haberine göre, Yargıtay, Sanasaryan Vakfı’yla ilgili olarak da önemli bir tespitte bulunarak vakfın, tüzel kişiliğinin bulunduğuna ve halen cemaat vakfı niteliği taşıdığına dikkat çekti.
Kararda şu ifadeye yer verildi; “Çekişme konusu olan taşınmazın, 24 Mayıs 1929 tarihinde Sanasaryan Vakfı adına tescil edildiği, Vakıf kurucusunun Ermeni milletinden Ağa Muğradiç Sanasaryan olduğu, Vakfiyesinde Ermeni milletinin fakir çocuklarının eğitim ve öğretim ihtiyaçlarının karşılanması amacına yönelik olarak vakıf taşınmazlarının sürekli bir amaca özgülendiği, davacı Vakfın, Medeni Kanundan önce kurulmuş ve tüzel kişilik kazanmış olması nedeniyle Cemaat vakfı niteliği taşıdığı açıktır.”