Türkiye Gülen'in iadesini 11 Temmuz'da 'garantilemiş'

Ankara'nın darbe girişiminden sadece dört gün önce taraf olduğu bir Avrupa sözleşmesinde, 'Bir devlet başkanı, ya da ailesinin bir üyesinin canına kastetme, ya da kastetme girişiminde' bulunanların siyasi iltica taleplerinin önü kapandı. Bu sözleşmenin, Gülen'in iadesi için de geçerli olduğu belirtiliyor.

Abone ol

DUVAR - Türkiye'nin darbe girişiminden sadece dört gün önce siyasi suçluların iadesine ilişkin bir sözleşmeye taraf olarak darbecilerin başka ülkelerden sığınma hakkı almasının önüne geçtiği ortaya çıktı. Hürriyet yazarı Murat Yetkin, 'Belçika Şartı' diye bilinen sözleşme sayesinde darbecilerin iltica taleplerinin karşılık bulmayacağını, darbedeki rolünün kanıtlanması halinde Fethullah Gülen'in de iade edilmesi gerektiğini yazdı.

KİLİT MADDE: CANINA KAST ETME

Murat Yetkin'in haberine göre, Türkiye’nin Strazburg’taki Avrupa Konseyi Daimi Temsilcisi Büyükelçi Erdoğan İşcan 11 Temmuz 2016'da katıldığı imza töreninde Türkiye’yi Avrupa Konseyi ile beş sözleşmeye daha taraf yapacak imzaları attı. "O beş sözleşmeden üçü, Suçluların İadesine İlişkin Avrupa Sözleşmesinin ek protokolleriydi" diyen Murat Yetkin, sözleşmelerden birinin üçüncü maddesine göre siyasi suç tanımını ve suçluların iade sürecini şöyle özetledi:

"O sözleşmede hangi hallerde suçlananların siyasi suçlu sayılıp sığınma verilmeyeceği de yazıyordu. Üçüncü madde aynen şunu söylüyordu: “Bir devlet başkanı, ya da ailesinin bir üyesinin canına kastetme, ya da kastetme girişimi bu sözleşmenin amaçladığı siyasi suç sayılmayacaktır.” Başka türlü söylersek, eğer bir kişi bir ülkenin devlet başkanının canına kast etmiş, ya da etme girişiminde bulunmuşsa, Avrupa Birliği hukukunu da içine alan “Suçluların iadesi” sözleşmesi hükümlerine tabi olmuyor, siyasi sığınma koşulları dışında sayılıyor."

'DARBECİLER İÇİN KÂBUS'

Yetkin, 'Bu maddenin 15 Temmuz kanlı girişimine bizzat katılmakla suçlanan Türk Silahlı Kuvvetleri (eski) mensupları ya da onlarla aynı tertip içinde bulunan ve daha çok ABD ve AB ülkelerinden “muhalif” sıfatıyla siyasi sığınma amaçlayanlar için kötü haber, adeta kâbus' olduğunu yazarken, bu Avrupa Sözleşmesi'nin Gülen'in yaşadığı ABD için de geçerli olduğuna dikkat çekti:

'ABD'DE DE GEÇERLİ'

"Peki, bu Avrupa Sözleşmesi ABD için de geçerli mi? Avrupa sözleşmesi olarak değil ama evet geçerli. Çünkü o cümle 7 Haziran 1979’da imzalandığı halde 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra 1 Ocak 1981’de yürürlüğe giren Suçluların Geri Verilmesi Ve Ceza İşlerinde Karşılıklı Adli Yardım Antlaşması maddeleri arasında da aynen yer almış."

RIZA TÜRMEN: EVRENSEL HUKUK İLKESİ

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) yıllarca yargıçlık yapmış emekli diplomat ve Meclis üyesi Rıza Türmen de, “Bu kural ABD’de de Avrupa’da geçerli” dedi. Yetkin'in görüştüğü Türmen, 'uluslararası ceza hukukunda “Belçika Kaidesi” olarak da bilinen bu ilkenin artık Latince hukuk deyimiyle “jus cogens”, yani evrensel hukuk ilkesi sayıldığını; “insan öldürmek suçtur” kadar geçerli olduğunu' anlattı.  Türmen, “Darbe girişimiyle irtibatı, talimat alıp verdiği kanıtlanan herkes için bu geçerli olmalı” diye konuştu.

'KASIT SÖZ KONUSU'

Murat Yetkin darbe girişiminde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Marmaris'te kaldığı otelin saldırıya uğramasının, cumhurbaşkanlığının bombalanmasının ve Başbakan Binali Yıldırım’ın konvoyuna ateş açılmasının Belçika Kaidesi’ne uygun durumlar olduğunu yazdı. Yetkin "Amaç öldürme de kaçırma da olsa canını tehlikeye atan kasıt söz konusu" derken, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da ABD'yle çalışmaların bu maddeye göre yürütüldüğünü açıkladı. Bozdağ, Yetkin'e şunlara söyledi:

BOZDAĞ: ABD'YLE BU MADDE GÜNDEMDE

"Bu madde, darbe girişiminin yanı sıra Cumhurbaşkanı ve ailesinin canına kast etmenin siyasi değil, adi bir suç olduğunu uluslararası hukuk bakımından da söylüyor. ABD, aramızdaki anlaşmaya göre geçici tutuklama talebini gönderdiğimizde tutuklamalıydı, ama tutuklamadı. Şimdi İstanbul, Ankara, Diyarbakır ve İzmir savcılıklarının yakalama talepleri var. Bu taleplerde diğer suçların yanı sıra suikast ve suikast girişimi suçları da yer alıyor. ABD ile çalışmalarımızı buna göre de yürütüyoruz.

ADI NEDEN 'BELÇİKA KAİDESİ'?

Murat Yetkin, bu kurala Belçika Kaidesi denmesinin nedenini de şöyle aktardı: "Aslında 19’uncu Yüzyılda Avrupa’yı kasıp kavuran siyasi cinayetler, suikastlar çağında siyasi suçlara sığınma verilmeyebileceğini bir genelgeyle ilk duyuran 1831’de Fransa olmuş. Ancak, bunu

ceza yasasına ilk koyan, Fransa’da bir suikasta karışan bir saldırganın kaçıp sığınma talebinde bulunduğu Belçika olmuş 1833’te. Ve bu konuda ilk anlaşma da Belçika ile Fransa arasında 1834’te imzalanmış. Belçika Şartı, modern hukuk diliyle yazılıp 1957 Suçluların İadesine İlişkin Avrupa Sözleşmesi’nde yerini almış.