Türkiye Kamu-Sen'den memurlara ilave zam ve emeklilerinin durumunun iyileştirilmesi çağrısı

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, memurlara ilave zam, refah payı ve memur emeklilerinin durumunu iyileştirecek uygulamaların yapılmasını istedi.

Abone ol

DUVAR - Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, memur ve memur emeklilerinin zam oranlarına ilişkin konfederasyon genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Kahveci, “Hükümet memur emeklilerinin haklı talebini duymalı ve ilave ek ödemenin emekli maaşlarına yansıtılmasını sağlamalıdır” dedi.

Kahveci, "Türkiye Kamu-Sen olarak yetkililerden çağrımıza kulak vermesini, memurlara ilave zam, refah payı ve memur emeklilerinin durumunu iyileştirecek uygulamaları ve ilave ek ödeme tutarının emekli maaşlarına dahil edilmesi çağrımızı yineliyoruz" dedi.

Kahveci, toplantıda şunları söyledi:

"2023 yılına ilişkin olarak enflasyon rakamlarının belli olmasının ardından memur ve emeklilere verilecek enflasyon farkı da ortaya çıkmış, 2024 yılı zamları belli olmuştur. Bilindiği üzere memurlara ve memur emeklilerine önce toplu sözleşme sonucuna göre belirlenen maaş artışı yapılmaktadır. Eğer yapılan zam gerçekleşen enflasyonun altında kalırsa aradaki fark da dönem sonunda enflasyon farkı olarak maaşlara yansıtılmaktadır.

Yani herhangi bir dönem için memur ve emeklilere enflasyon farkı verilmesi demek, aslında o dönemde maaşların eridiği ve sonradan yapılan takviye ile zamların ancak sıfıra eşitlendiği anlamı taşımaktadır. Dönem sonundaki enflasyon farkı ile gelecek döneme ilişkin maaş artışı birlikte verildiği için kamuoyunda sanki memurlara ve emeklilere yüksek oranlı zam yapılıyor algısı oluşmaktadır. Kamuoyunda memur ve emeklilere yüzde 49,25 zam yapıldığı yönündeki haberler gerçeği yansıtmamaktadır. Tekraren hatırlatıyoruz; enflasyon farkı maaş zammı değildir.

Enflasyon farkı maaşlardaki yaşanan erimenin gecikmiş bir telafisidir. Bu da aslında memur ve emekli maaşlarının enflasyon karşısında sürekli eridiğinin ispatıdır.

Memur ve emeklilerimizin maaşları uzun yıllardan beri erimekte, alım gücü sürekli olarak düşmektedir. Türkiye’de kişi başına GSMH’nın yıllara göre belirgin bir artış göstermesine karşın, kamu çalışanları artan reel gelirden yeterince pay alamamakta, hedeflenen enflasyon oranına bağlı bir aylık ücret artışına maruz kalmaktadır.

'MEMUR VE EMEKLİ MAAŞLARI REEL ANLAMDA ERİDİ'

Görülüyor ki, yıllara göre aylık ve ücretlerdeki artış, yıllık enflasyon oranının çok gerisinde kalmış, memur ve emekli maaşları reel anlamda erimiş ve kamu çalışanlarının alım gücü düşmüştür.

Bir ülkede bir yıl içinde üretilen mal ve hizmetlerin toplam değeri olarak ifade edilebilecek milli gelirden herkesin adil bir pay alması, en yüksek gelirli kesimle en düşük gelirli kesim arasındaki farkın makul seviyelere getirilmesi; toplumsal refahı artıran ve sosyal barışı temin eden en önemli unsurdur.  Bununla birlikte çalışanların ücretlerinin fiyat artışlarından korunması ve milli gelirde yaşanan büyümeden eşit oranda pay alması ile ancak mevcut durumun korunması sağlanabilmektedir. Bu nedenle çalışanlara yalnızca enflasyon artışı kadar maaş artışı yapılması o ülkede artan refahtan her kesimin eşit şekilde faydalanamaması anlamı taşır ki bu durumda ekonomik iyileşmeden yeterli pay alamayan çalışanlar nedeniyle gelir dağılımında bir bozulma yaşanması kaçınılmazdır.

'REFAH PAYI UYGULAMASI HAYATA GEÇİRİLMELİ'

Bir ülkede vatandaşların gelirlerinin enflasyon oranı üzerinde ve ekonomik büyüme ile orantılı olarak artması dahi yalnızca gelir dağılımındaki durumu korumaya yönelik olup, gerçek anlamda gelir artışı sağlamaz. Gelir dağılımında adaletin sağlanması ve sosyal devlet ilkesinin emrettiği sosyal refaha ulaşılması için kamu görevlilerine enflasyon artışı, ekonomik iyileşme ve refah payı olarak nitelendirilebilecek unsurlar göz önünde bulundurulmak kaydıyla bir ücret artışı sağlanmalıdır.

Asgari ücret 17 bin TL ilken açlık sınırının bile altında maaşla geçinmeye çalışan emeklilerimizin hali görülmelidir. Bununla birlikte 1. Dereceye gelen bütün memurların ek göstergelerinin 3600’e yükseltilmesi, emeklilikte yaşanan sorunları bir nebze olsun giderecektir.

Bir başka aksaklık da 2008 öncesi ve sonrasında göreve başlayan memurlarımızın emeklilik haklarında yaşanmaktadır.  2008 sonrasında ilk defa göreve başlayan memurlarımızın emekli aylığı bağlama oranları ve emekli maaşları çok daha düşüktür. Biz, bu yanlış uygulamaların TBMM’de getirilen bu torba yasa ile düzeltilmesini istiyoruz. Hükümet memur emeklilerinin bu haklı talebini duymalı ve ilave ek ödemenin emekli maaşlarına yansıtılmasını sağlamalıdır.  

Türkiye Kamu-Sen olarak yetkililerden çağrımıza kulak vermesi, memurlara ilave zam, refah payı ve memur emeklilerinin durumunu iyileştirecek uygulamaları bu tasarıya eklemesi ve ilave ek ödeme tutarının emekli maaşlarına dahil edilmesi çağrımızı yineliyoruz. Konfederasyon olarak bu yoldaki girişimlerimizi sonuç alıncaya kadar sürdüreceğiz” dedi.