Türkiye Motosiklet Platformu: Motosikletlere pozitif ayrımcılık yapılsa trafik sorunu kalmaz

Motorlu taşıtlar vergisi, özel tüketim vergisi, yol ve köprü geçiş ücreti zamları derken, motosiklet sürücüleri de 2021’e yeni vergi zamlarıyla başladılar. Türkiye Motosiklet Platformu Başkanı Zafer Özsoy, şehir hayatında trafiğin azalmasıyla alakalı çok ciddi bir rolü olan iki tekerlekli araçlara pozitif ayrımcılık yapılması gerektiğini belirtti.

Abone ol

DUVAR - Eskiden özgürlüğün simgesi olarak görülen motosikletler, artık hem otomobil fiyatlarının artması hem de korona virüsü salgını nedeniyle insanlar tarafından daha çok tercih edilir oldu. Özellikle kalabalık şehirlerde toplu taşıma kullanmak istemeyen, sıkışık trafikte saatler geçirmek yerine evlerine ya da işlerine bir an önce ulaşmayı hedefleyen iki teker sürücülerinin sayısı her geçen gün artarken pandemi nedeniyle paket veya yiyecek servisi yapan motosikletli kuryelerin de sayısı çoğaldı. Türkiye Motosiklet Platformu (TMP) Başkanı Zafer Özsoy’un da dikkat çektiği gibi, onlar trafiği rahatlatan unsurlar ama maalesef gelişmiş ülkelerdeki gibi teşvikler yerine yeni yılla birlikte açıklanan motorlu taşıtlar ve özel tüketim vergilerindeki, yol ve köprü geçiş ücretlerindeki artışlar cep yakar türden... 214 motosiklet kulübü ve derneğini temsil eden platformun başkanı Zafer Özsoy ile motosikletçilerin sorunlarını ve beklentilerini konuştuk.

Vergi ve ücretler konusunda motosikletlere de diğer araçlarla aynı oranlarda zamlar yapılmasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?

Zafer Özsoy

Motosiklet sürücüleri olarak, şehir hayatında trafiğin azalmasıyla alakalı çok ciddi bir rol oynuyoruz. Dünyada bütün gelişmiş ülkelerde ve kalabalık metropollerde motosiklet kullanımı, iki tekerlekli hafif araçların kullanımına teşvik vardır. Bu teşvik sayesinde aslında trafik de rahatlatılır. Yani bir kişinin dört kişilik ve minimum bir tonluk bir araçla yol almasıyla, ortalama 100–120 kilogram civarındaki iki tekerlekli bir araçla yol alması, trafikte yer kaplama alanı olarak yaklaşık dört kat daha fark eder. Motosiklet, hafif, çevreci bir araç, daha az yakıt harcıyor. Bu şekilde trafiğe de daha az yük getirdiği için dediğim gibi aslında bütün dünyada ve metropollerde teşvik edilen bir araçken ülkemizde KDV, ÖTV gibi vergi oranları bütün araçlara eşit olarak uygulanıyor. Bence burada pozitif bir ayrımcılık yapılmalı. Bu pozitif ayrımcılık da bizim bütün vatandaşlarımızı, özellikle kalabalık metropollerde yaşayanlardan başlayarak fayda sağlayacaktır ve bu konu trafiğin çözümü olarak oldukça önemlidir.

‘İNSANLAR MOTOSİKLETE YÖNELDİ’

Aslında korona virüsü salgınıyla birlikte, toplu taşıma kullanmak istemeyen insanlar arasında motosiklet kullanıcılarının da sayısı arttı. Doğa ve yaşam koşullarının bir teşviki var aslında...

Aynen öyle oldu. Motosikletlerin fiyatları, otomobillere göre daha uygun. Her fiyattan motosiklet var ama insanlara işlerine gidip gelebilecekleri, günlük işlerini halledebilecekleri bir araçla dolaşmak daha uygun geldi ve motosiklet kullanmayı daha önce hiç düşünmeyen insanlar bile buna yöneldiler. Motosiklet, ferdi bir araç olduğu, başka insanlarla muhatap olunmadığı için insanlar yönlenmiş oldular. Bu virüs, toplu taşımalarda daha çok kapılabilen hastalık... Bu sayede motosiklet kullanmaya başlayan kişilerin, korona virüsünden korunma imkânları da oldu.

Korona virüsü salgının kuryelere yansımaları neler oldu?

Pandemi sürecinde motosikletçilerin önemi daha iyi anlaşıldı. Çünkü paket servis yapan -özellikle trafiğin yoğun olduğu noktalarda- dört tekerlekli araçla paket servisini yetiştirmek pek mümkün değil. Motosikletler, trafiğe takılmadığı, daha rahat geçişler yapabildiği için, aslında daha hızlı servis imkânı da sağlıyor. Trafik ve park gibi sorunları pek olmadığı için daha çok tercih edildi. İnsanlara yasak olan günlerde, kuryelerin dışarı çıkma izni vardı. Bizler evlerimizde kapalıyken aktif olarak çalıştılar ve bütün ihtiyaçlarımızı onlar getirdiler.

‘MOTOSİKLET KAZALARI DA ARTTI’

Bu süreçte maalesef motosikletli kuryelerin kaza ve ölüm oranları da arttı. Bu kazaları, paket servislerinin ve internet alışverişlerinin çoğalması dışında hangi sebeplere bağlıyorsunuz?

Evet, bu süreçte motosiklet kazalarında da bir artış oldu. İstediğimiz gibi yeterli bir altyapı çalışması olmadığını görüyoruz. Mesela yollar, motosikletler için çok da uygun değil. Bir araca zarar vermeyecek kasisler, çukurlar veya yoldaki bakım çalışmaları, motosikletçiler için ölümcül tehlikeler yaratabiliyor. Düştükleri zaman en iyi ihtimalle yaralanabiliyorlar. Bariyerler, bizim için kanayan bir yara. Motorcu dostu bariyerlerin artmasını, bariyerlere gerekli müdahalelerin yapılmasını istiyoruz. Bu kazaların kimisi motosikletçilerin kendilerindeki eksikliklerden de kaynaklanabiliyor. Kuryeler arasındaki yetersiz eğitim de ciddi bir sorun.

Bu tür talepler için platform olarak siz ne tür çalışmalar yürütüyorsunuz?

Biz geçtiğimiz iki yıl içinde devlet yetkilileri ile temasa geçtik. Hatta Ankara’da külliyede cumhurbaşkanının başdanışmanı ve bakanlarla görüşmelerimiz oldu. Kenan Sofuoğlu’nun da desteklediği bu durumda aslında epey yol aldık ama bu yol yeterli değil. Daha fazla insana ulaşmak, daha fazla yetkiliyi bu konuda bilgilendirmek ve etkilemek gerekiyor. Herkes kendi bulunduğu bölgedeki belediyelerin sorumluluk alanlarındaki bariyerlerin yapılması için dilekçeler yazmalı, riskli bölgeleri belirleyerek başvurular yapmalı. Bunu sadece kurumlardan beklemek yanlış olur. Motosikletçilerin de bu konuda bilinçlenmesi lazım.

‘HEP BİRLİKTE TEK YUMRUK OLARAK HAREKET EDİYORUZ’

Motosiklet sürücüleri yeteri kadar örgütlü mü?

Örgütlenme olarak oldukça başarılıyız. Türkiye Motosiklet Platformu’nun ülke genelinde destekleyen 214 tane kulüp ve dernek bulunuyor. Hep birlikte tek yumruk olarak hareket ediyoruz. Biz gerekli başvuruları zaten yapıyoruz ama dediğim gibi, bunu sadece belli kurumlara bırakmak yerine bu sorumluluğu alarak ferdi kullanıcıların ve kulüplerin de bu başvuruları yapması gerekiyor.

Bu kulüp ve derneklerin toplam kaç üyesi var?

Türkiye çapında motosikletçiler olarak üç buçuk milyonu geçen bir sayımız var şu anda ama bizim üye sayımız 214 kulüp ve dernekte 400-500 binleri bulabilir.

‘KURYELER BİR GÜN KONTAK KAPATSA...’

Son olarak değinmek istediğiniz konular var mı?

Bizim ülkemiz, motosiklet kullanımı için çok uygun iklim şartlarına sahip bir ülke. Örneğin komşumuz Yunanistan’da aşırı derecede motosiklet kullanımı var. Hayatı oldukça kolaylaştıran bir araç olarak ülkemizde de bunun kabul ve teşvik edilmesinin bütün trafik sorunlarını çözeceğine inancım tamdır. İklimin çok uygun olmadığı ülkelerde bile motosiklet kullanımının daha yoğun olduğunu görüyoruz. Hatta teknik olarak Çin’i düşünün, milyarı geçen insan yaşıyor. Çin’de herkes otomobil kullansaydı hiç kimse yerinden hareket edemezdi. Bir de ülkemizde bir gün bile motosikletli kuryelerin kontak kapattığını düşünün, bütün ticaret durabilir. Çünkü sadece evimize paket servisi olarak gelen yemekler veya hizmetler dışında birçok evrakı, kanı, organı yine onlar taşıyor. Ekonomiye büyük bir katkıları var. Sadece bir gün evrak hareketleri dursa ve kendi otomobilinizle götürmek zorunda kalsanız, gerçekten hiçbir yere yetişemezsiniz. O yüzden kurye arkadaşlarımızın da kıymetini lütfen bilelim.