‘Türkiye’de 02.00 ile 05.00 arası kriminal saat dilimi’

Ogün Akkaya

ANKARA- TBMM Dijital Mecralar Komisyonu'nda Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç ve Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Levent Eraslan sunum yaptı.

Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç, e-devlet sistemine ilişkin bilgi verdi.

E-DEVLETİ EN ÇOK KULLANAN YAŞ GRUBU 30-44 YAŞ ARASI

E-devlet sistemini 16 yaş üzeri nüfusun yüzde 88’nin kullandığını belirten Koç, 16-29 yaş arasındaki nüfusun yüzde 80’inin, 30-44 yaş arası nüfusun ise yüzde 97’sinin e-devleti kullandığını söyledi. 65 yaş üzeri kişilerin e-devleti çok kullanmadıklarını fark ettiklerini, kullanan oranının yüzde 74’te kaldığını belirten Koç şunları kaydetti:
“Pandemi döneminde yeni bir proje başlattık. Eğer 65 yaş üzerindeyse ve e-Devlet Kapısı’nı hiç kullanmamışsa biz evlerine gidiyoruz ve evlerine şifreyi veriyoruz ve böylece vatandaşlarımızın hem evlerinden çıkmamalarını sağlıyoruz hem de ufak da olsa bir yarım saatlik dijitalleşme ve dijital teknolojileri kullanma eğitimi veriyoruz. Şu zamana kadar başvuran vatandaşlarımızdan 42 bin kişiye evinde e-devlet hizmeti ve e- devlet şifresi vermiş olduk.”

‘KIZ ÇOCUKLARI CANLI YAYIN AÇARAK PARA KAZANIYOR’

Komisyonda "Dijital Dönüşüm ve Dijital Gelecek Sunumu" başlıklı sunum gerçekleştiren Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Levent Eraslan ise yaş aralığı 7, 8, 9 ve 12 arasında değişen kız çocuklarının “fenomen” olmak ve beğeni almak için Instagram ve Tik Tok uygulamaları üzerinden canlı yayınlar gerçekleştirdiğini, bu yayınlar aracılığıyla da para kazandıklarını söyledi. Yayın açan kullanıcılara diğer kullanıcılar tarafından “Token” adıyla hediyeler verildiğini söyleyen Eraslan, bu işlemlere uygulamaların editoryal olarak dahil olmadığını belirtti ve "Ülkemizde sosyal medya üzerinden canlı yayın terörü yaşanıyor" dedi.

‘SOSYAL MEDYADA CİNSEL TEMALI AKIMLAR ÇOK YAYGIN’

Sunumunda uygulamalar içerisindeki yaş sınırına dikkat edilmediğini belirten Eraslan, kullanıcılar tarafından birbirlerine gönderilen çıplak resimlerin kayda alındığını ve sonrasında kullanıldığını söyledi. Eraslan sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Görüyorsunuz çok ilginç, farklı, mahremiyeti, beden mahremiyetini ortaya koyan resimler... Mesela cinsel temalı akımlar var. ‘Sexting’ denen bir ifade var, özellikle Snapchat'te bu çok fazla. Kendi kendini yok eden mesajlar fakat ekrana düşen her mesaj biliyorsunuz ekran kaydına alınmakta ve buralarda özellikle kız çocukların ‘sexting’ adı verilen böyle müstehcen konuşmalara motive edildiğine dönük birçok araştırma var. ‘Nude atma’ diye çirkin ve çirkin bir akım var sosyal medyada ve bunun günü de var, 17 Şubat zannediyorum yani çıplak resim atma. Karşıdaki bir kişiye görüntüleri atılıyor ve bu görüntüler kayda alınıyor ve daha sonra nerelerde kullanılıyor, tahmin edersiniz: Snapchat’te, Instagram’da bu çok fazla”

'TÜRKİYE’NİN KRİMİNAL SAATİ 02.00 İLE 05.00 ARASI

Toplumun farklı tüm kesimlerinin sosyal medyayla ilgili problem yaşadığını savunan Prof. Eraslan, Emniyet’ten alınan verilere göre Türkiye’de 02.00 ile 05.00 arasının kriminal saat dilimi olduğunu söyledi. “Sanal kumar”, “BAT sistemleri”, “yetişkin sitelerine giriş”, “ifşa” ve “sosyal medya saldırılarının” tamamının bu zaman diliminde yaşandığını söyleyen Eraslan, “16 yaşındaki bir çocuk gece üçte niye online? İşte, anne ve babaya bunu anlatmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.