Türkiye'de istihdamı hangi şirketler yaratıyor?

Türkiye'deki işlerin yüzde 80'i genç şirketler tarafından yaratılıyor. Ancak Prof. Dr. Ümit Özlale'nin, TÜSİAD REF Konferası'nda yaptığı sunuma göre bu şirketlerin yüzde 81'i 5 yılın sonunda ya büyüyemiyor ya da faaliyetine son veriyor. KOBİ'ler istihdamın yüzde 55'ini sağlıyor, bu oran ABD'de yüzde 4. Öte yandan Prof. Özlale ve Prof. Dr. Haluk Levent'in dikkat çektiği bir diğer nokta da, kısa çalışma ödeneği sonunda yaklaşık 2,5 milyon kişi daha potansiyel işsiz adayı.

Abone ol

İSTANBUL - Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre temmuz ayında işsiz sayısı 4 milyon 227 bin kişi olurken, son bir yılda işgücü 1 milyon 622 bin kişi azaldı. Öte yandan kısa çalışma ödeneği bu ay sonu, işten çıkarma yasağı ise kasım ortasında sona eriyor. Bu süreçle birlikte yeni bir işsizlik dalgasından endişe ediliyor. Üstelik, iş bulma umudunu kaybettiği için iş aramayan ve TÜİK hesaplamasında yer almayan işsiz sayısı da en az resmi rakamlardaki işsiz sayısı kadarken...

 TÜSİAD ve Sabancı Üniversitesi tarafından kurulan Rekabet Forumu (REF) Konferansları'nın ikincisi 'Türkiye'de Şirket Dinamikleri ve Yeni İstihdam Oluşumu' panelinde, Türkiye'de şirket dinamizminin istihdam oluşumuna etkileri, işsizlik rakamları ve ekonomideki gidişat değerlendirildi.

Etkinliğin açılış konuşmasını TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Sanayi Politikaları Yuvarlak Masa Başkanı Bahadır Balkır yaptı. Açılış konuşmasının ardından, REF Direktörü, Doktor Öğretim Üyesi Esra Durceylan Kaygusuz'un moderasyonunda panel gerçekleştirildi. Prof. Dr. Ümit Özlale ve Dr. Beyza Polat “Türkiye'de Şirket Dinamiklerini ve İstihdam Oluşumunu Anlamak” başlıklı çalışmanın sunumu yaparak, tablolar eşliğinde ayrıntılı bir analiz yaptı. Prof. Dr. Haluk Levent ise özellikle işsizliği mercek altına alarak, korona salgınının sadece 'gelmekte olanı' hızlandırdığının altını çizdi.

BALKIR: İSTİHDAMI ETKİLEYEN ÜÇ ETKEN...

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Balkır, açılış konuşmasında, yeni istihdam yaratmanın şartları ve şirket dinamiklerinin istihdama etkilerinin hem akademik literatürde hem de pratikte oldukça dikkat çekici konular olarak öne çıktığını anlattı. Bu durumun temel olarak 3 nedene bağlanabileceğini belirten Balkır, bunları şöyle sıraladı:

-Bunlardan biri hiç kuşkusuz iş yapma alışkanlıklarımızı, iş yapış biçimlerimizi ve hatta işlerimizi derinden etkileyen Dördüncü Sanayi Devrimi. Bu süreçte bazı işlerin ortadan kalkması; buna karşın yeni işlerin ve yeni beceri setlerinin oluşmasıyla istihdam ve buna bağlı olarak eğitim politikalarının yeniden şekillenmesine tanık oluyoruz. 

-İkinci nedeni, son dönemin en önemli sorunlarından Covid-19 salgını. Covid-19 salgınının devam etmesi durumunda istihdam yaratmak için atılacak adımların vakitlice düşünülmesi şart.

-Üçüncü nedeni ise değeri her geçen gün artan veri ve verinin demokratikleşmesi. Şirket verilerinin güvenli ve sağlıklı bir şekilde toplanması, saklanması ve analiz edilmesi istihdam oluşumuna daha geniş bir perspektiften bakmamıza imkan sağlıyor."

PROF. ÖZLALE: İŞGÜCÜNDEN ÇIKIŞ PANDEMİ ÖNCESİ BAŞLADI'

Prof. Dr. Ümit Özlale ise TÜİK verilerine göre işgücünün Temmuz 2020 itibariyle 1 milyon 622 bin kişi azaldığına dikkat çekerek “İş gücünden çıkış, işsizlik kadar hatta daha da önemli. Verilere göre işgücünden çıkışın pandemi öncesi başlamış olması dikkat çektiyor. Resmi rakamlara göre işsiz sayısı 4 milyon 227 bin ama, ama bir o kadar da iş bulmaktan umudunu kestiği için iş aramayanlar ve dolayısıyla hesaplamaya katılmayanlar var” dedi.
.

'GENÇ İŞSİZLİK YÜZDE 40'

 TÜİK verilerinin dar tanımlı hesaplama üzerinden oluşturulduğunu belirten Özlale, işgücüne dahil olmayanlar ile işgücüne dahil olup işsiz olanlar da dikkate alındığında genç işsizliğin yüzde 40'larda olduğunu anlattı ve ekledi: “Türkiye'nin yeniden istihdam yaratacak politikalar oluşturulmasına ihtiyaca var. Genç işsizliği yakından takip edilmeli. Emek yoğun sektörlerdeki işsizliğe mültecilerin etkisi önümüzdeki günlerde daha çok kendini gösterecek. Bu durumun sonuçları üzerine politika ve çözümler üretilmeli."
.

'TÜRKİYE'DEKİ FİRMALARIN YÜZDE 98'İ KOBİ'

Prof. Dr. Özlale ve Dr. Beyza Polat, "Firmalar açısından Türkiye diğer ülkelere kıyasla ne durumda" sorusunun yanıtını ise şöyle verdi:
-ABD'deki firmaların yarısı KOBİ iken bu oran Türkiye'de yüzde 98.
-Türkiye'deki KOBİ'ler toplam istihdamın yüzde 55'ini sağlıyor. Bu oran Kolombiya'da yüzde 32, ABD'de yüzde 4.
-Türkiye'de KOBİ sınıflandırması ve bu sınıflandırmaya göre yapılan düzenlemeler şirketlerin ölçek tercihinde çok önemli.
.

İSTİHDAMDA HİZMET SEKTÖRÜ AĞIRLIĞI VAR

-Sektör bazında bakıldığında ise Türkiye'deki istihdamın yaklaşık yüzde 40'ı, pandemi sürecinden en çok etkilenen hizmet sektöründe yer alıyor.

MİKRO ÖLÇEKLİ İŞLETMELER 5 YIL SONUNDA TIKANIYOR

Mikro ölçekli işletmelerin yüzde 81'inin 5 sene sonunda ya büyüyemediğini ya da faaliyetine son verdiğini vurgulayan Özlale ve Polat, "Mikro ve küçük ölçekli şirketlerin önemli bir bölümü ilk yıllardan sonra net iş sağlayamıyor" tespitini, tablolar eşliğinde anlattı.
.

İŞLERİN YÜZDE 80'İ GENÇ ŞİRKETLER TARAFINDAN YARATILIYOR

Prof. Dr. Ümit Özlale ve Dr. Beyza Polat, verilere ilişkin sonuç olarak şu değerlendirmede bulundu:
-Şirketler kesiminde giriş oranlarında yavaşlama ve çıkış oranlarında artış göze çarpıyor. 
-Türbülans ve yaratıcı yıkıcılık etkisinden bahsetmek güç.
-Türkiye'deki işlerin yüzde 80'i genç şirketler tarafından yaratılıyor.
-COVID-19 sürecinin işgücü piyasasına etkisini ölçmek kolay değil. Birçok farklı veri kaynağı entegre edilmeli.
-Yapılan çalışmalar, çalışılan saat verilerine bakıldığında işgücü kaybını daha net ortaya koyuyor.
-Bu çalışmanın bulguları, pandemi sürecinin yeni şirketlerin kurulmasını yavaşlatması halinde istihdam üzerinde ek bir olumsuzluk yaratacağını söylüyor.
.

PROF. LEVENT: COVID GELMEKTE OLANI HIZLANDIRDI'

Prof. Dr. Haluk Levent ise Türkiye'de son üç yıldır istihdamda azalma olduğunu hatırlatarak, “Pandemi, gelmekte olanın gelişini hızlandırdı sadece. Koronadan sonra da istihdamda azalma ve durgunluğun süreceğini söyleyebiliriz” dedi.
.

EĞRETİ İSTİHDAM

Mevcut istihdamın 6,7 milyonunun 'eğreti istihdam' olarak nitelendirdiği 'bugün işi var ama yarın ne olacağından emin olmayan, iş güvencesinden yoksun çalışanlardan oluştuğunun altını çizen Levent, şu değerlendirmede bulundu:

“Yani mevcut çalışanların yüzdü 30'unun yarın işini koruyup koruyamayacağı belli değil. Küçük ölçekli işletmeler, kısa çalışma ödeneği sonrası eski ekonomik seviyeye dönüşünü sağlayamazsa 2, 2,5 milyon potansiyel işsiz daha var demektir. Bu durumda işsizlik kabul edilemez seviyeler olan yüzde 20'lere gelecektir.”
.

.

NELER YAPILMALI?

Prof. Dr. Levent'in mevcut krizin durumu, yapılabilecekler ve işsizlikle mücadele konularındaki saptamaları şöyle:

SONUÇ:
-Öncekilerden farklı olarak uzun süren bir krizin içerisindeyiz.
-İç ve dış talebin toparlanması uzun sürecek ve belirsizler barındırıyor.
-Teknolojik gelişmeler/dijital dönüşüm istihdam açısından tehdit yaratıyor.
-İnovasyonu destekleyecek ortam oluşturulamadı.
-İklim yıkımının etkileri hissedilmeye başlandı.
-Büyüme rejimi tıkanmış durumda.

YAPILABİLECEKLER
-Kurumların yeniden ayağa kaldırılması,
-Covid-19 şoku ile son derece kötüleşen gelir dağılımını ve iklim krizini dikkate alan bir ekonomik yapının oluşturulması sağlanmalıdır.

İŞSİZLİKLE MÜCADELE
-Minimum refah ile çalışma zorunluluğu arasındaki bağı kopartmak tartışılmalı.