Türkiye’de 'muhbir', dünyada 'ihbar' mekanizması

Türkiye İçişleri Bakanlığı sitesine bakıldığında 'Online İhbar' butonu mevcut. İspanya İçişleri Bakanlığı'nın sitesinde “Radikalleşmeye Karşı Mücadele Planı” yer alıyor. Ancak bu bölümde “Şikayet” butonu yok. Federal Almanya Hükümeti İçişleri Bakanlığı’nda ise "Entegrasyon, İnternet Hukuku ve Politikası, Sivil Savunma, Anayasa, Göçmenlik ve Kamu Hizmeti" gibi kategoriler bulunuyor. İsviçre İçişleri Bakanlığı sitesinde; "Cinsiyet Eşitliği, Kültür, Federal Arşiv, Halk Sağlığı" gibi bölümler yer alıyor.

Abone ol

DUVAR - 2018 yılında, 'muhbirlik' sistemine yasal boyut kazandıran düzenleme 50 maddelik torba yasa önerisiyle hayata geçirilmişti. Terörle mücadele kapsamında 'ödüllü' muhbirliğin kapsamı genişletilmiş, suçun ortaya çıkarılması veya delillerin ele geçirilmesine yardımcı olanlara ödül verilmesi önerilmişti. 'Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması' hakkındaki kanunda değişiklik yapan düzenlemeye göre muhbirin adı ve adresi bulunmadığı, somut belgelere dayanmadığı gerekçesiyle işleme konulmayan ihbar mektuplarıyla sonuç alınmasına olanak sağlanmasının önü açılmıştı.

Siber haklar uzmanı hukukçu Prof. Yaman Akdeniz, sosyal medya platformlarından da “ihbar” mekanizmasının kullanıldığını hatırlatıyor; "Emniyet Genel Müdürlüğü’nün Twitter adresine tweetler iletiliyor, ‘Takip edin’ diyerek şikayet eden hesaplar var."

'AYNI FİKİRDE OLMAYAN HERKES TEHLİKELİ BULUNUYOR'

Türkiye’deki ihbar mekanizması tam olarak 'şikayet etme' olarak değerlendirilemez. Bu yüzden olsa gerek 'muhbirlik' tanımı kullanılıyor. Böyle bir ayrımdan bahsetmenin doğru olup olmadığını Akdeniz’e sorduğumda ise şöyle yanıtlıyor: "İhbar, mesela yolda yürürken birisinin çantasını çaldılar. Bu olayı polise bildirmek ihbar etmedir. Komşusu için 'Aaaa şu gazeteyi okuyor' denilerek mercilere bilgi verilmesi ise muhbirliğe giriyor."

Akdeniz, "Çoğu ülkede ‘ihbar etme’ için tehlikenin söz konusu olduğu söylenebilir. Burada hükümetle aynı fikirde olmayan herkes tehlike olarak değerlendirildiği için dediğiniz gibi ‘muhbirlik’ buraya özel olabilir."

Sosyal medya hesapları dışında İçişleri Bakanlığı sitesi sayfasında da 'Online İhbar' butonu mevcut. Sırasıyla 'T.C. Kimlik Kartı-Sürücü Belgesi-Pasaport Randevu, Acil Toplanma Alanı Sorgulama, Terör Arananlar, Muhtar Bilgi Sistemi ve Online İhbar' butonları var. “İhbar Online” segmentini işaretlediğinizde bir sonraki aşamada Emniyet Genel Müdürlüğü sayfasına yönlendiriliyorsunuz.

ÜLKELERİN İÇİŞLERİ BAKANLIĞI SAYFALARINDA 'İHBAR' BUTONU

Bu uygulama sadece Türkiye’ye mi özgü? Amerika Birleşik Devletleri dışında, seçtiğim ülkeler arasında, evet.

Örneğin; İspanya İçişleri Bakanlığı'nın sitesine İspanya merkez hükümetinin resmi sitesinden ulaşılabiliyor. İçişleri Bakanlığı’nın sitesinde bakanlığın resmi açıklamaları ve diplomatik görüşmeleri yer alıyor. Sitede kategoriler arasında “Yurttaşlık hizmetleri” bölümü de bulunuyor. Bu bölümde 'Seçim Süreçleri, Terör Mağdurları İçin Rehber, Pasaport, Kimlik ve Vatandaşlık Bilgileri, Mülteci Ofisi, Kadına Yönelik Şiddeti Önleme' gibi bölümler yer alıyor. Bakanlığın sitesinde “Radikalleşmeye Karşı Mücadele Planı” yer alıyor. Ancak bu bölümde “ihbar” butonu yok.

Federal Almanya Hükümeti İçişleri Bakanlığı’nda ise "Entegrasyon, İnternet Hukuku ve Politikası, Sivil Savunma, Anayasa, Göçmenlik ve Kamu Hizmeti" gibi kategoriler bulunuyor. İhbar ya da şikayet butonları yer almıyor.

İsviçre İçişleri Bakanlığı’nın temel olarak kamusal maaşlar ve sağlık hizmeti gibi konularla ilgilendiği anlaşılıyor. Bakanlığın sitesinde; "Cinsiyet Eşitliği, Kültür, Federal Arşiv, Halk Sağlığı" gibi bölümler yer alıyor.

ABD İçişleri Bakanlığı'nın sitesinde yer alan ofislerin bir segmenti “Şikayet Hattı”ndan oluşuyor. Siteye girildiğinde sağ üst bölümde “Yardım Hattı-Kanuna Aykırı Uygulamalar” için iletişim bilgileri yer alıyor. "Şikayet Hattının” misyonu ise şöyle belirtiliyor: "Dolandırıcılık, israf, yasaları kötüye kullanma, suistimal gibi şikayetler için irtibata geçilmelidir."

İHBARLAR NASIL DEĞERLENRİLİYOR BİLMİYORUZ

Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) sordum: “1 Ocak 2018 ile 25 Eylül 2019 arasında sosyal medya hesapları üzerinden kaç kişi ihbarda bulundu? Kaçı hakkında işlem yapıldı? Yine 1 Ocak 2018 ile 25 Eylül 2019 arasında Emniyet Genel Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığı sitesinde yer alan ‘İhbar Online’ butonunu kullanarak kaç kişi ihbarda bulundu? Kaçı soruşturma konusu oldu?”

Emniyet Genel Müdürlüğü Haberleşme Daire Başkanlığı tarafından incelenen mailime şu yanıt geldi: “İhbarlar ile ilgili istatistikler özel bir çalışma, araştırma ve analiz gerektirmektedir. Ayrıca talep ettiğiniz hususlar sadece ilgili kurum ve kuruluşlar arasında paylaşılabildiğinden dolayı tarafınıza bilgi verilememektedir.”

İhbarlar hangi çerçevede değerlendiriliyor? Bilmiyoruz. Tüm bu süreçlerin raporlaması var mı? Yanıta göre yok.

2017’de İngiliz gazetesi Financial Times gazetesine konuşan Stockholm Üniversitesi Türkiye Çalışmaları Enstitüsü’nde görev yapan sosyal antropolog Jenny White, aile bireylerini ihbar etmeye kadar giden bu kutuplaşmanın, Türkiye'nin politik kültüründe yer edinmiş olan, ülkeyi parçalamaya çalışan 'hainler' ile onları engellemeye çalışan maço ve ataerkil 'isimsiz kahramanlar' ve onlara liderlik eden 'büyük adam' hikayesinden güç aldığı şeklinde yorumlamış.

Sosyal antropolog Jenny White’ın bu yorumundan yola çıkıldığı takdirde baktığımız ülkeler arasındaki benzerliğin Türkiye ve ABD arasında olması şaşırtıcı değil. Her iki ülke lideri “büyük adam”, “kahraman”, “baba” ya da Türkiye’ye münhasır “reis” gibi adlarla anılıyor.

(Not: Çevirilerdeki desteği için Özlem Temena’ya teşekkürler.)