Türkiye'nin ilk özel kütüphanesi resmileşiyor: Doğu Karadenizli Prometeus'un tanrılardan çaldığı bilim ateşi

Mehmet Karagöz, babası İlyas Karagöz tarafından kurulan 'Livera Köyü Özel Kütüphanesi'ni anlattı. Kütüphane, Kültür Bakanlığı yetkilileri tarafından düzenlenerek, resmileşecek.

Abone ol

Özgür Kalyoncu

DUVAR - Mitolojiye göre, bir zamanlar dünyada ateş sadece Olimpos'un tepesinde yanıyordu; insanlar soğukla mücadele ederken tanrılar ateşi sadece kendilerine saklamaktaydı. Prometheus, Zeus’un gazabını da göze alarak ateşi bir gece Olimpos’tan çalıp insanlara verir. Sonrasında yaşananlar ise Pandora'nın kutusuna kadar gider. Bugün olimpiyat oyunlarının açılışında yakılacak meşalenin Olimpos'tan yola çıkması da bu efsaneden kaynaklanır.

Trabzon'un Maçka ilçesine 4 kilometre uzaklıkta, asıl adı Livera olan, şimdilerde ise Yazlıkköy ismiyle bilinen mahallede bulunan kütüphanenin duvarında "Doğu Karadenizli Prometeus'un tanrılardan çaldığı bilim ateşi" yazan yazı... Kütüphane, 1980 yılında araştırmacı-tarihçi yazar İlyas Karagöz tarafından kuruldu. 7 bin kitabın yer aldığı 'Livera Köyü Özel Kütüphanesi', Türkiye'nin ilk özel kütüphanesi. 

.

9 yıl önce hayatını kaybeden İlyas Karagöz'ün geriye bıraktığı kütüphaneye oğlu Mehmet Karagöz sahip çıkıyor. Mehmet Karagöz babasını, "Babam İlyas Karagöz'ün hikâyesi 1933 yılında Tonya'da başlıyor. 1924'te mübadele ile boşalan Livera köyüne 1938 yılında ailesiyle yerleşiyor. 1947 yılında ilkokulu bitirdikten sonra geçim sıkıntısı nedeniyle bir süre Zonguldak maden ocaklarında çalışıyor. 1963 yılında Almanya'ya maden işçisi olarak gider ancak hastalandığı için 1975 yılında malulen emekli olur. 1979 yılına kadar çeşitli Alman eyalet, üniversite ve şehir kütüphanelerinde Doğu Karadeniz Bölgesi ve Trabzon hakkında araştırmalar yapar. Bulduğu belge ve kaynakların kopyalarını alarak Trabzon’a döner. 1980 yılında bugünkü kütüphanenin temellerini atıyor" diyerek anlatıyor. 

'ALMANYA’DA GÖRDÜĞÜ İLGİYİ TÜRKİYE’DE GÖREMEDİ'

Mehmet Karagöz, babası İlyas Karagöz’ün kütüphanelere gitme alışkanlığına Türkiye'de de devam ettiğini belirtiyor: "Ama ne yazık ki Alman kütüphanelerinde gördüğü ilgiyi Türkiye kütüphanelerinde göremedi. Aksine, ısrarlı araştırmaları nedeniyle kuşkuları üzerime çekip MİT tarafından takip edilmeye başlandı, karakollarda ifadesi alındı, evi jandarmalar tarafından basıldı. Fakat babam yılmadı, yoluna devam etti. Gerçekleri arayan, resmi tarih tezi kalıplarını aşan bir kişi olarak az çok bir çevreye sahip olabildi. Sahip olduğu çevreyi çoğunlukla yabancılar oluşturdu. Böylece yakın çevresinden uzaklaşırken, uzak çevrelerle yakınlaştı."

İlyas Karagöz

'BEŞ KİTABI YAYIMLANDI'

Mehmet Karagöz, babası İlyas Karagöz’ün çalışmalarının pek çoğunun yayımlanmamış olduğunu ve dosyalar halinde kütüphanesinde beklediğini söylüyor. Karagöz: "İlkokul eğitiminden sonra okuma fırsatı bulamayan, madenlerde, gurbette yaşamını geçiren babamın okuyucuyla buluşan beş kitabı var. Trabzon Yer Adları, Maçka Yer Adları, Mitolojide Doğu Karadeniz, Tarihsel Süreçte Trabzon Halkı, Antik Çağlardan Günümüze Maçka İnsanı ve Olaylar, yayımlanmış kitapları."

Karagöz, "Babam vasiyetinde, kütüphanenin köyde kalmasından yana olduğunu belirtmişti. Onun isteğini yerine getirdik. Kendi bedeni nasıl ki Livera topraklarında çürüyecekse, kitaplarının da aynı yerde çürümesinden yana olduğunu bize söylemişti. Çünkü babam, ‘Ben, aç gezdim kitap aldım’ derdi. Şu anda üniversite öğrencileri araştırma yapmak için kütüphaneye geliyor" dedi.

.

Mehmet Karagöz, yedi bin kitabın bulunduğu kütüphanede, Kültür Bakanlığı yetkililerinin düzenleme yapacağını ve kitapların türlerine göre tasnif edilip kütüphanenin resmileşeceğini de söyledi.