'Türkiye'yi siyaseten şantaja maruz bırakacak gelişmeler oluyor'

DUVAR - CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, Türkiye'nin Suriye konusunda Esad'la çalışması gerektiğini belirterek, "Esad ile bağ kurmak tercih değil, zorunluluktur" dedi.

Yılmaz, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, dış politikaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yılmaz, gündeme ilişkin şu açıklamalarda bulundu:

PANDORANIN KUTUSU 26 EYLÜL AÇILACAK: Bölgesel Kürt yönetiminde yapılması planlanan referandumla ilgili AKP'den den doğru dürüst bir açıklama görmüyoruz. Kağıt üzerinde bir kınama var ama yapılması halinde ne yapılacağına ilişkin bir açıklama görmüyoruz. Sadece 'İyi olur yapılmazsa' duyuyoruz. Bu kadar önemli konuda Sayın Cumhurbaşkanı çıkıp ciddi manada yüksek perdeden bir açıklama yapmıyor. Hükümet bunu geçiştiriyor. Türkiye'nin bu konuda hükümetin tutumunu net görmüyoruz daha net bir tutum bekleriz. Barzani'nin yapmayı planladığı ve geri adım atmadığı referandumla ilgili iki ülkenin sözü geçeceğini belirtmeliyiz. Birincisi ABD'nin bu konudaki baskısıdır. İkincisi Türkiye'nin bu konum Türkiye'deki yönetimin bu konuda net tutum içinde olmadığını görüyoruz. Eğer bütün uyarılara rağmen ki biz açıklama yaptık bunun sonuçlarını tanımayacak ve gayri meşru göreceğiz diye. Bu yapılırsa, Pandoranın kutusu 26 Eylül'den sonra başlayacak. Çünkü bunu Araplar, Türkmenler kabul etmiyor. Hükümet sessiz olabilir ama Türkiye için beka sonuçlanacak bölgesel çatışmalar yaşanma riski iyice artıyor. Suriye'de de benzer olaylar oluyor. 26'sında bu yapı ortaya çıkarsa ve bunu birkaç ülke tanırsa bu konuda da sessizlik aynen devam ederse Sayın Barzani üzerinde olabilecek baskıyı azaltmak için kendi dışındaki alanlara yönelecektir. Ben Türkiye'de terör olaylarının artacağını, Türkiye'nin bu süreçte içe gömüleceğini bu sürece karışmasının engelleneceğini düşünüyorum.

ESAD: Türkiye'nin, Suriye konusunda Beşar Esad ile çalışması gerektiğini savunan CHP'li Yılmaz, "Suriye'de Esad'ın Afrin'e hakim olmasını istiyorsak Esad ile birlikte Rusya ile çalışmak gerekiyor. Suriye konusu giderek bölünmeye doğru gidiyor. Mutlaka Esad ile bir bağ kurulmalı. Bu güney sınırımızda oluşabilecek yapıların engellenmesi için artık bir tercih değil zorunluluktur. Eğer bu bağ kurulmazsa, Esad ile doğrudan görüşme yapılmazsa Suriye'nin geleceği Irak'tan daha beter olur. Acilen aklımızı başımıza toplayıp ve bu kararları almak zorundayız. 'Esad ile aynı karede görünmek istemiyorum. Daha önce ben onunla kavga ettim, kardeşim dedim, sonra katil dedim, nasıl olur' deniyorsa e siz Rusya'nın uçağı düşürüldüğünde de daha ağır kelimeler söylediniz. Bugün 'dostum Putin' diyorsunuz. Kimsenin ne dediği umrunuzda olmamalı. Doğru bir karar alıp yapmalısınız.

KRİTİK BİR DÖNEMDEYİZ (ABD'deki dava sürüçleri): İleride Türkiye'yi tamamen siyaseten bir şantaja maruz bırakacak gelişmeler oluyor. Hükümet bunun ne kadar farkında bilemiyorum ama bunu siyasi iktidar ABD'de başlayan süreçlere doğru bir noktadan yaklaşıp bunu çözseydi bu noktaya gelmezdi. Dört hırsız bakanı burada yargılasaydı bugün o davalar açıldığında Türk kamuoyu farklı düşünmez ve ABD'deki bu durumu eleştirirdi; ama onlar burada aklandılar. Hırsızlıkları aklandı. Şimdi orada bir süreç başladı ve o sürecin de korkarım Türkiye'deki siyaseti bir şekilde şantajla baskı altına almasından korkarım. Bu konuda kritik bir dönemdeyiz, bölgemiz kaynıyor. Sağlıklı bir değerlendirme yapmamız gerekiyor burada. Siz bir adaletsizliği burada kapadığınız zaman bu adaletsizlik eğer New York, Washington ve Londra'nın gündemine geliyorsa onu önleyemezsiniz. O olaylar burada adil bir şekilde kapanacaktı. Bu ortaya çıkacak dosyalar nedir bilmiyoruz. Ama bunlar Türkiye'nin ulusal güvenliği açısından karar almasını engelleyecekse bunun baş sorumlusu hükümettir ve istifa etmelidir. Türkiye bir şantajla yaşayamaz."

(ANKARA-DHA)