TÜSİAD: İstanbul Sözleşmesi'nin feshi çarpık zihniyeti besler
TÜSİAD'dan yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın imzaladığı kararla İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararı alınmasının açıklanmasına tepki gösterildi. Açıklamada, "İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi kadına yönelik her türlü şiddeti besleyen çarpık zihniyeti cesaretlendirir" denildi.
DUVAR - TÜSİAD, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararını eleştirdi. Kararla ilgili olarak yapılan açıklamada, "Çağrımız; kadına yönelik şiddeti sonlandırma yolunda atılmış hiçbir adımdan taviz verilmemesidir" denildi.
Açıklamadan başlıklar şöyle:
TELAFİSİ MÜMKÜN OLMAYAN SONUÇLAR DOĞURUR: İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi kadına yönelik her türlü şiddeti besleyen çarpık zihniyeti cesaretlendirir. Türkiye’nin, tam adı “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye ilişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi” olan İstanbul Sözleşmesi’ni feshetmesi, kadına yönelik her türlü şiddeti besleyen çarpık zihniyeti cesaretlendirir. Devletin şiddete karşı sürdürdüğü mücadelesini ise kolaylaştırmadığı gibi telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurur. Kadına yönelik her erkek şiddeti vakası, İstanbul Sözleşmesi’nin eksikliğini vicdanlara hatırlatacaktır. 6284 sayılı kanun ve İstanbul Sözleşmesi, şiddetle mücadelenin en
önemli dayanaklarıdır.
SİYASETE KONU EDİLMEMELİ: Geçtiğimiz yıl İstanbul Sözleşmesi’nden Türkiye’nin çekilmesi tartışmaları gündeme geldiğinde, toplumun pek çok farklı kesimi Sözleşme’ye sahip çıkmış, siyaset alanında da ortak vicdan harekete geçmişti. Zira; hangi görüşe bağlı olursa olsun, tüm siyasi partilerin ve toplum kesimlerinin şiddete karşı birleşmesi insani bir sorumluluktur. İstanbul Sözleşmesi, yapılan karalama ve çarpıtmaların aksine, kadına yönelik her türlü şiddetle mücadele için, kim olursa olsun şiddet mağdurunu korumak için vardır. İnsan haklarını koruyan İstanbul Sözleşmesi, siyaset alanının mücadelelerine konu edilmemelidir.
TAVİZ VERİLMEMELİ: Unutulmamalıdır ki; kadına yönelik şiddet bir insan hakları ihlalidir. İstanbul Sözleşmesi aynı zamanda dayanağını insan haklarından alan uluslararası bir taahhüttür. Üzülerek görmekteyiz ki bugün alınan karar, uluslararası kamuoyu nezdinde de ülkemizin insan hakları açısından itibarını zedelemektedir. Çağrımız; kadına yönelik şiddeti sonlandırma yolunda atılmış hiçbir adımdan taviz verilmemesidir. İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi kararının geniş kamuoyu vicdanına kulak verilerek yeniden değerlendirilmesi, şiddetle mücadelede sıfır tolerans anlayışının en büyük göstergesi olacaktır. (HABER MERKEZİ)