TUS'u kazandı, KHK'li diye ataması yapılmadı: Karar ne yasaya ne KHK'ye uyuyor

TUS'u kazanmasına rağmen uzmanlığını üniversitede yapması KHK’li olduğu gerekçesiyle engellenen Onur Erden, "Olmayan suçun cezasını çekiyoruz" dedi  

Abone ol

DUVAR - Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı’nı (TUS) kazanmasına rağmen uzmanlık eğitimini vakıf üniversitesinde yapması KHK’li olduğu gerekçesiyle reddedilen ve ataması yapılmayan Onur Erden, eğitim hakkının elinden alındığını ifade ediyor. Erden, “Suçsuz yere ihraç edilmemiz sorgulanmadığı gibi bir de bizde hata aranıyor” dedi.

Zorunlu hizmet için Van'a atanan ve 112'de çalışırken 6 ay sonra ihraç edilen Dr. Onur Erden, hakkında herhangi bir dava veya soruşturma olmadığı gibi savunmalarının da alınmadığını ifade etti. Sonraki bir yıl boyunca bu durumun geçici olacağını düşünen ve hayatını o süre içerisinde devam ettirmek için Tatvan'da özel bir hastanede 1 yıl acilde çalışarak görev yaptığını belirten Erden, sonrasında yoğun iş gücünden ve TUS’a çalışma gerekliliğinden işinden ayrıldığını söyledi.

Evrensel'den Burcu Yıldırım'a konuşan Erden, “KHK ile ihraç edildiğimiz için hakkımızda olmayan suçun cezasını çekiyoruz. Mesela bunu bilen hastalarla aramızda güven ilişkisinde sorun yaşıyoruz” diyerek emeklerinin daha da sömürülerek ucuz iş gücü yaratıldığını belirtti. Türkiye'de hem pratisyen hem de uzman hekim açığı olduğuna değinen Erden, “Baktım ki süreç uzayacak, OHAL komisyonu hakkımızda karar vermiyor. Madem kamu hastanelerinde çalışamıyoruz ama özel hastanelerde çalışabiliyoruz. Aynı mantıkla vakıf üniversitelerinde uzmanlık eğitimi alabileceğimi düşündüm. TUS süreci zorlu bir süreçtir ve bu sınava hazırlanmak için acilden istifa ederek Ankara'ya ailemin yanına gelip sınava çalıştım. Günde en az 8 saat çalışarak emek verdim. İyi bir puan almak için de bu emeği vermek gerekiyor. Hatta bu süreçte kafamda hep bir soru işareti vardı. Acaba bu verdiğim emekler değecek mi, haklarımı alacak mıyım diye şüpheliydim. Ben yine her ihtimali göz önünde bulundurarak çalışacağım ve hakkımı da alacağım dedim” diye konuştu. Bu süreçte sağlıkta şiddete karşı torba yasanın gündeme geldiğini ve önerilerin çok korkutucu olduğunu dile getiren Erden, “Ben vakıf üniversitelerinde uzmanlık eğitimi alabilir miyim diye düşünürken bir anda çıkan o taslakla SGK anlaşmalı özellerin hemen hiçbirinde çalışmayacağımı gördüm. Zaten SGK anlaşmalı özelde çalışamadığınızda kalan birkaç tane özel hastane var ve onlar da KHK’li hekimleri çalıştırma tercihinde bulunmuyor” dedi.

‘KARAR NE YASAYA NE KHK'YE NE DE MEVZUATA UYUYOR’

Uygulanan birçok kararın ne yasaya ne KHK'ye ne mevzuata dayandığını söyleyen Erden, “Verilen kararlarda keyfiyet ve hukuksuzluk buram buram kokuyor. O dönem 'gitsinler muayenehane açsınlar' bile dediler ancak sağlıkta dönüşüm programı ile birlikte özel hastaneler mantar gibi türedi ve muayenehanecilik de bitti. Bunu yapan alanında yetkin hocalardır. Benim gibi 4 yıllık bir pratisyen hekim, muayenehane açtığında döndüremez bile. O zaman bu tasarıdan vazgeçilmesi için bir mücadele başlattık. Sadece bizim için değil, güvenlik soruşturması olumsuz gelen yeni mezun hekimlerin devlet hizmeti yükümlülüğü süresince başta maksimum süreden koymuşlardı. 600 gün boyunca hiçbir şekilde mesleklerini yapamayacaklar diye bir cümle de vardı. Bu çok korkunç, öğrencilikte bile birçok sosyal hakkını, duyarlılığını engelleyecek bir durumdu” diye konuştu. Sonrasında mücadele ile kısmen de olsa tasarıda geri adım atıldığını söyleyen Erden, “İhraç hekimlerin çalışma kısıtlılığına yönelik maddeyi geri çektiler. SGK ile anlaşmalı özel hastanelerde ihraç edilenler çalışabilecek ama ne yazık ki güvenlik soruşturması olumsuz olan arkadaşlar 450 gün bekleyecekti” dedi.