TZOB uyardı: Rusya-Ukrayna buhranı gıda krizine yol açar, şimdiden tedbir alınmalı

Türkiye'nin buğday ithalatının yüzde 86'sını iki ülkeden yaptığını belirten TZOB Başkanı Bayraktar, olası savaşın başta ekmek olmak üzere gıda ve fiyat krizine yol açacağı uyarısında bulundu.

Abone ol

DUVAR - Yüksek enflasyon nedeniyle hayat pahalılığı zirve yapmışken, bir uyarı da Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nden (TZOB) geldi. TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan gerilim nedeniyle ithalatta sorun yaşanmasının, başta ekmek olmak üzere, gıda fiyatlarını olumsuz etkileyeceğini belirterek, "Ürün bulunamaması önemli ölçüde buğdayın işlenmiş ürünlerinin ihracatının kısıtlanmasına ve fabrikalarının çalışmamasına sebep olacaktır" dedi. Bayraktar, şimdiden tedbir alınarak, yerli üretimin teşvik edilmesi çağrısında bulundu.

Bayraktar, yazılı açıklamasında, söz konusu ülkeler arasında yaşanan sorunlar bağlamında ithalattaki sıkıntılar, tarımsal girdilerde yaşanan fiyat artışları ve kar yağışının üretime etkisini değerlendirdi.

BUĞDAY İTHALATININ YÜZDE 86'SI İKİ ÜLDEN YAPILDI

İki ülke arasındaki krizin derinleşmesi halinde ithalatta karşılaşılabilecek sorunlara dikkati çeken Bayraktar, Türkiye'nin 2021 yılındaki buğday ithalatının yüzde 86,6'sını Rusya ve Ukrayna'dan gerçekleştirdiğine dikkati çekti.

Bayraktar, "Rusya ve Ukrayna arasındaki buhrandan dolayı ithalatta sorun çıkması, başta ekmek olmak üzere gıda fiyatlarını olumsuz etkileyecektir. Ürün bulunamaması önemli ölçüde buğdayın işlenmiş ürünlerinin ihracatının kısıtlanmasına ve fabrikalarının çalışmamasına sebep olacaktır. Bunun tedbirlerinin şimdiden alınması gerekiyor" uyarısında bulundu.

'BUĞDAY VE ARPA ÜRETİCİSİNE TEŞVİK ARTIRILMALI'

Türkiye'nin, ihtiyacı olan buğday ve arpanın, verilecek desteklerle, rahatlıkla yurt içinde üretilebileceğinin altını çizen Bayraktar, öte yandan Türkiye'nin ayçiçeğinde de yüzde 60 yeterlilik derecesine sahip olduğunu ifade etti. Bayraktar, ayçiçeğinin de buğday ve arpa gibi ciddi anlamda destek verildiğinde ülkede yetiştirilebilecek bir ürün olduğunu anlattı.

'GÜBRE FİYAT 1 YILDA YÜZDE 508 ARTTI'

Bayraktar, üreticilerin tarımsal girdilerle ilgili sıkıntılarının uzun süredir devam ettiğine dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:
"Gübre fiyatları çeşitlerine göre (ocakta) bir önceki aya göre yüzde 8-9 gerilese de geçen yılın ocak ayına göre son bir yılda, amonyum sülfat gübresi yüzde 508, üre gübresi yüzde 314, CAN gübresi yüzde 300, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 246 ve DAP gübresi yüzde 245 oranında arttı. Gübre fiyatlarındaki son bir yıldaki artışlar oldukça yüksek seviyededir. Son bir ayda gübre fiyatlarında görülen düşüş üreticilerimiz için yeterli değildir. İlkbaharla birlikte yazlık ekim yapacak olan üreticilerimiz de yüksek fiyatlardan olumsuz yönde etkilenecektir. Üreticilerimizin önümüzdeki aylarda yeterli gübre kullanabilmeleri için gübre fiyatları bir an önce makul seviyelere çekilmeli, verilen destekler artırılmalıdır."

'MAZOT DESTEĞİ GÜNCELLENMELİ'

Mazot fiyatlarına son bir yılda ciddi artışlar yapıldığını hatırlatan Bayraktar, mazot desteğinin, fiyat artışı oranında güncellenerek çiftçilere verilmesi çağrısında bulundu.

'SULAMADA KULLANILAN ELEKTRİĞE YÜZDE 94,8 ZAM YAPILDI'

Bayraktar, tarımsal sulamada yaşanılan sorunların yanı sıra elektrik fiyatlarının da çiftçiler için ciddi bir sorun haline geldiğine işaret ederek, şu açıklamada bulundu: "Bilindiği üzere faturalardan yaklaşık yüzde 2'ye tekabül eden TRT payı 2022 yılı itibariyle kaldırıldı. Ancak TRT payının kalkmasının hemen arkasından tarımsal sulamada kullanılan elektrik tarifesine yüzde 94,8'lik zam çiftçilerimizin artan maliyetlerini daha da artırdı. Mesken abone grubuna göre yüzde 16,34 daha pahalı elektrik kullanan çiftçilerimiz, 104,1 kuruştan elektrik kullanmak zorunda kaldı. 31 Aralık 2021 gece yarısı elektriğe gelen ve 01 Ocak 2022 tarihinden itibaren geçerli olan astronomik zamlar sonucunda elektrikte indirim bekleyen üreticilerimiz büyük bir hayal kırıklığına uğradılar.

Üreticilerimiz üretim yapamaz hale gelmekten büyük endişe duyuyor. Bunun yanı sıra son günlerde gündemde olan elektrik kesintileri, seracılıkla geçimini sağlayan ve maliyet artışına karşın zorlanan çiftçilerimizin tedirginliğini artırdı. Acilen elektrikte uygulanmakta olan yüzde 18 KDV oranı, artan maliyetler karşısında ezilen çiftçilerimiz için yüzde 1'e indirilmelidir. Elektrik mutlaka desteklenmeli, tarifede ciddi bir indirim yapılmalıdır."

Kar yağışının barajların ve yer altı sularının beslenmesi açısından önem arz ettiğinin altını çizen Bayraktar, kuraklık riskinin azaldığını söylemek için mart-nisan dönemindeki yağışları görmek gerektiğini ifade etti. (EKONOMİ SERVİSİ)