'Üç ay ormanlardaki her türlü insan faaliyeti tatil edilmeli'

Türkiye’de geçen yıl yaşanan orman yangınlarının izleri silinememişken, peş peşe gelen yeni yangınlar endişeleri arttırdı. Uzmanlar 'korunaklı veya muaf değiliz, önlemler hızla alınmalı' diyor. 

Abone ol

Nur Kaplan

ANKARA – Türkiye son yılların en büyük orman yangınlarını geçen yıl temmuz ayının son haftasında yaşandı. 500’ü aşkın noktada çıkan yangınlarda 139 bin 503 hektarlık alan küle döndü. Geçen yılın etkileri sürerken, son günlerde Ege ve Akdeniz bölgelerinde peş peşe başlayan yangınlar endişeleri katladı. Avrupa ülkelerini bir haftadır adeta kavuran sıcak hava dalgasının Türkiye’de de etkisini göstereceğini söyleyen uzmanlar, yeni felaketler yaşanmaması için önlemlerin hızla alınması gerektiğini söyledi.

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cihan Erdönmez ve TMMOB Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Fırat Çukurçayır ile iklim krizinin getirebileceği yeni felaketleri, Türkiye’de yaşanabilecek orman yangınlarına karşı alınabilecek önlemleri, yangınla mücadele çalışmalarını konuştuk.

‘TÜRKİYE HALA HAZIRLIKLI DEĞİL’

Doç. Dr. Cihan Erdönmez’e göre geçen yılın ağır sonuçlarına rağmen Türkiye olası orman yangınlarına karşı hala hazırlıklı değil. Valiliklerin çeşitli bölgelerde ormanlara giriş-çıkışları yasakladığını fakat bu yasakların sadece piknik ve yürüyüşle sınırlı kaldığını söyleyen Erdönmez şöyle devam etti: “Mesire yerlerinde, tabiat parklarında, kent ormanlarında rekreasyonel aktiviteler devam ediyor. Bunun yanı sıra orman içinde madencilik, turizm, katı atık tesisleri ve enerji, üretim ve enerji nakil sistemleri de mevcut. Diğer yandan yangın söndürme konusunda kamuoyunun da baskısıyla hava araçlarında bir gelişme sağlandı. Ancak personel konusunda yetersizlik hala had safhada. Orman yangınlarında itfaiye teşkilatı gibi profesyonel bir organizasyon şart. İklim değişikliğinin etkileriyle yangının ne zaman ve nerede çıkacağı belli olmuyor. Türkiye’nin her yeri uzun yıllardır mevsim normallerinin üzerinde sıcaklığa sahip. Ortalama sıcaklıklar maksimum sıcaklıkların hep daha üstünde gidiyor.”

‘ELEKTRİK ÜRETİM TESİSLERİ...’

Ormanlık alanlarda kurulu olan elektrik üretim tesislerinin, rüzgâr enerjisi ve hidroelektrik santrallerinin, yangın riskini arttıran faktörlerden olduğunu ifade eden Erdönmez, bu hatlarda ivedilikle bakım, onarım ve kontrollerin yapılması gerektiğini söyledi. Türkiye’de orman yangınlarının 10’da 9’unun insan faaliyetleri dolayısıyla çıktığını vurgulayan Erdönmez, “Haziran, temmuz, ağustos aylarında ormanlar içindeki her türlü insan faaliyeti tatil edilmeli, mülki amirlerin bu yetkileri var. Devlet olarak belirli zamanlarda, belirli nedenlerle, bölge - lokasyon gözetmeksizin ormanlardaki faaliyetlerin durdurulması lazım. İlgili kurumlar yerel yönetimlerle büyükşehir ve ilçe belediyeleriyle işbirliği içinde olmalı” diye konuştu

‘İKLİM KRİZİNDEN, YANGINLARDAN KORUNAKLI VEYA MUAF DEĞİLİZ’

Avrupa ülkelerinde günlerdir süren sıcak hava dalgasının Türkiye’ye yakın zamanda geleceğini ifade eden Meteoroloji Mühendisi Fırat Çukurçayır ise meteorolojik tahminlerin dikkate alınması gerektiğini, yurt genelinde birçok bölgede yaşanabilecek yangın riskinin bu tahminlerle önlenebileceğini söyledi.

Çukurçayır, şöyle konuştu: “İklim değişikliği daha yüksek hava sıcaklıklarını beraberinde getiriyor. Hava sıcaklıklarının artması insanların lehine bir durum değil. İnsanlar bunun farkında değil. Yağmur ormanları tahrip edilirken o bölgelere uzak noktalarda olan insanlar ‘bana ne’ diyebilir ama onun size ağır bir faturası olacak. Sıcak hava dalgası şu günlerde İngiltere, Fransa, İspanya, Portekiz ve İtalya gibi bir kuşağı kapsıyor. Bu hafta sonuna kadar Balkanlar’a kadar gelecek. Bu sorun bugün Avrupa’nın, yarın bizim. Biz iklim krizinden ya da yangınlardan korunaklı ya da muaf değiliz.”

'BU ALANLARI KORUYAMAZSAK BİZİ DAHA KÖÖTÜ GÜNLER BEKLİYOR'

Dünyada ve Türkiye’de mevsimsel olarak çok ciddi salınımlar yaşandığını söyleyen Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Çukurçayır, sıcaklıkların yüzeydeki materyalin yanmasını arttırdığını bu durumunda yangının hızla yayılmasına yol açtığını ifade etti. İklim değişikliğiyle ilgili başarısızlıkların daha yüksek hava sıcaklıklarını beraberinde getirdiğine dikkat çeken Çukurçayır, şöyle devam etti: “Meteoroloji Genel Müdürlüğü yıllardır günler öncesinden doğru tahminler yapıyor ama sonuçlar bizim istediğimiz düzeyde olmuyor. Doğayla ilgili bütün erken uyarılarda doğru bir tahminle yola çıkıyorsunuz. Eğer tahmin yanlışsa tüm sistem çöker. Yangınla mücadelede, yangın bölgesinin özellikle rüzgâr bakımından hava durumunu çok yakından takip etmemiz gerekiyor. Bugün yetkililerin alacağı tüm tedbirler riski azaltacaktır. Ormanlarımızı koruyamazsak zaten iklim değişikliğiyle mücadele diye bir faktör ortada kalmayacak. Karasal ve deniz ekosistemi bu dünyanın iki sigortası... Bu alanları koruyamazsak bizleri daha kötü günler bekliyor. Her geçen gün artan sıcaklıklarla beraber yaşayamaz hale geliyoruz.”